DoğaL Büyüme Hormonu [GH - Growth Hormon]
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
DoğaL Büyüme Hormonu [GH - Growth Hormon]
Doğal büyüme hormonu (growth hormon) salgılanmasını artıran faktörler:
1.Uzun ve derin bir uyku GH'ı faaliyete geçirmektedir.
2.B6 vitamini kullanımı. B6 vitamini hem daha rahat uyku uyumaya yardımcı olmakta hem de GH'ı aktif hale getirmektedir.
3.Naturel C vitamini kullanımı Bu da aynı şekilde hem uykuya yardımcı olmakta hem de GH'ı etkilemektedir.
4.Tryptophan amino asidi kullanımı Sentetiği çok zararlı olan ve beyin
zarı iltihabı yapan bu amino asidin tabii olanı vücutta derin ve rahat
bir uykuya yardımcı olmaktadır. (Tryptophan'in bu etkisini
gösterebilmesi için de gene B6 vitaminine ihtiyaç vardır)
5.Kan şekerinin düşük olması ve devamlı düşük düzeyde tutulması GH
faaliyetlerini arttırmaktadır. Düşük kan şekeri ile artan GH faaliyeti
vücuttaki yağ depolarının sürekli eksilmesini sağlar.
Kan şekerinin düşük tutulması:
Son yıllara kadar kan şekerinin düşük tutulması için insülin adlı ilaç
kullanılmakta idi. Hatta hastalık dışında vücutçular bile GH'ı tahrik
etmek ve kan şekerinin bu sebeple düşüklüğünü sağlamak için bu yola
başvurmaktaydılar. Bugün bile maalesef bu sağlık açısından zararlı yola
baş vuranlar bulunmaktadır. Ancak beslenme alanında katedilen son
gelişmeler evvelce kilo aldırır diye almaktan kaçınılan karbohidratların en iyi bir enerji kaynağı olduğu iyi bir gelişme için vücutçuya gerekli olduğu gibi kan şekerini de en düşük düzeyde tuttuğunu ortaya çıkarmıştır. Yağsız
tuzsuz ve nişastası az olan karbonhidratlar kan şekerini düşürmektedir.
Hatta ne kadar sık aralıklarla alınırsa o derece etkili olmaktadır.
Doğada saf karbonhidratın bulunduğu en iyi besin maddesi ise pirinçtir.
İyi bir enerji gereksinimi hesabı ile günde en az 2-3 satlik aralarla
çok seferde az az olarak tüketebiliriz. Bu şekilde kan şekerini
düşürdüğümüz günün gecesi izah ettiğimiz sebeplerden vücuttaki yağ
miktarında azalma olacaktır.
Pirinç kadar olmasa bile kullanılabilir diğer karbonhidrat kaynakları
tuzsuz ve yağsız ekmek ve makarna ile patatestir. Ancak patatesteki
nişasta sebebi ile fazla alınması doğru değildir. Zira yarışma yakını
devrelerde nişasta sebebi ile defınisyon görünümü bozulmakta ve daha kalın deri görünümü ağırlık kazanmaktadır.
Ancak patatesin çok önemli ve faydalı bir özelliği de kabuklarında bol
miktarda potasyum ihtiva etmesidir. Ağır antrenman ve kilo vermelerde
vücudun potasyuma son derece fazla ihtiyacı vardır. Patates kabukları
da bu açıdan sentetik olmayan tabii potasyumu en bol ihtiva eden
maddeleden biridir. Ancak potasyum suda eriyen bir madde olduğundan patatesin haşlanması ile potasyum yok olacağından
bilhassa yarışma zamanları iyi yıkanmış patates kabukları fırında hafif
pişirilerek yenirse iyi bir enerji ve potasyum ihtiyacı temin edilerek
kramp ve yorgunlukların önüne geçebilir.
GH ile amaç daha az güç sarf ederek daha büyük ölçü ve gelişmeye ulaşmaktır.
Steroid kullanılmış ise bırakıldığında bunların vücuttaki etkisi kalmadığı zaman ya da steroid kullanmadığınız zaman GH en iyi gelişme unsurudur.
GH ilaç olarak da satılmaktadır. Ancak doktor kontrolü olmadan kullanılması steroidler kadar tehlikeli ve sakıncalıdır.
Oysa tabi yollarla izah edilen şekilde GH hormonunun faaliyetinin etkilenmesi halinde;
1. Steroidlere nazaran adale büyümesinde % 50 civarında
2. Yağların erimesinde ise % 20 dolaylarında etkileme meydana getirileceği ifade edilmektedir.
Son yapılan tetkiklerde 2 nisbet Arginin amino asidi ile yarı
nisbetinde l Ornitin amino asidinin yüksek mg dozlarında gece
alınmasının ve buna ilave olarak Trozin alınmasının da gece GH
hormonunun faaliyete geçmesini büyük ölçüde etkilediği tesbit
edilmiştir.
Doğal büyüme hormonu (growth hormon) salgılanmasını azaltan faktörler:
1.Yaş faktörü 30-35 yaşlarından itibaren GH faaliyetleri gittikçe azalmaktadır. Ancak 80-85 yaşlarına kadar azalarak devam etmektedir.
2. Steroid dışındaki ani etki eden uyarıcı doping maddeleri GH alımının etkisini azaltmakta baş ağrısı ve bitkinlik yapmaktadır.
3. Kalsiyum GH faaliyetlerini azaltmaktadır. Naturel kalsiyum ise en
yoğun sütte ve süt ürünlerinde bulunmaktadır. GH amaçlı bir çalışma ve
diyet rejiminde süt ve süt ürünlerinin kullanılmaması önerilmektedir.
4. Şeker kullanımı da GH faaliyetlerini etkiliyerek faaliyetin azalmasına veya durmasına sebep olmaktadır.
5. Bazı amino asitlerin birlikte alımı da GH faaliyetlerini azaltmaktadır. Bunlar:
Tyrosine-Trytophan
Lizin-Arginin
GH konusunu bitirmeden önce son iki bulguyu da nakletmek yerinde olacaktır. GH ve bununla ilgili çalışmalar yapan uzmanlara göre GH kısa fakat şiddetli ve yoğun antrenmanları sevmekte ve en iyi etkiyi bu şekilde yapmaktadır. Örneğin bir adele grubuna büyük adale için 3 hareket toplam 10-12 set ve çok tekrar küçük adele grubuna ise 2 hareket ve 7-8 setli az dinlenmeli ve 30 dakikayı geçmiyecek şekilde kısa çalışmalar GH'ın etkisini daha arttırmaktadır.
Son gelişmelerde GH'ı etkileyip onun iyi çalışmasına yardımcı olan
Aspartanic asit bulunmuştur. Esasında bu madde diyabetikler için
tatlandırıcı olarak kullanılmaktadır. Şekerden 100 misli daha tatlı
olan bu ilacın adı piyasada "Sanpa" olarak geçmektedir.
Sonuç olarak:
Her buluş ve tezin
anti tezi de bulunmakta ve her yeni buluşun yararları olduğu kadar
zararlı yönleri de bulunmaktadır. Bir zaman iyi dediğimiz bir süre
sonra kötü veya gereksiz olabilmektedir. Olayı bu şekilde
değerlendirmek yerinde olur. Bu tezi savunanlar mecmualarda sütü yere döken resimler çektirerek sütü yadsımaktadırlar. Oysa süt büyük besin değeri olan yaşamın kaynağı
en önemli besin maddelerinden biridir. Kalsiyum eksikliğinin vücutta ne
denli zararlı neticeler yaratacağı konularımızda anlatılmıştır.
Bu bakımdan bu yararlı araştırmadan faydalı neticeler almak için özellikle yarışma devresi gibi zamanlarda veya kısa sürelerde yararlanmak
yahut off sezon devresinde tatbik ediliyorsa bu tür ürünü az alıp saat
16.00 dan sonra kullanmamaya dikkat edilmesi yerinde olacaktır.
Dengeli beslenme yaşam boyu diyet ise kısa sürelidir. GH'ın kanımızca en faydalı yönü yarışma devresinde tatbik edilerek
steroidlerin çok az seviyede kullanılmasına yardımcı olması (yahut hiç
alınmamasına) ve antrenmanların daha kısa yapılarak yıpranmadan ve daha
rahat neticeye ulaşılabilmesidir.
1.Uzun ve derin bir uyku GH'ı faaliyete geçirmektedir.
2.B6 vitamini kullanımı. B6 vitamini hem daha rahat uyku uyumaya yardımcı olmakta hem de GH'ı aktif hale getirmektedir.
3.Naturel C vitamini kullanımı Bu da aynı şekilde hem uykuya yardımcı olmakta hem de GH'ı etkilemektedir.
4.Tryptophan amino asidi kullanımı Sentetiği çok zararlı olan ve beyin
zarı iltihabı yapan bu amino asidin tabii olanı vücutta derin ve rahat
bir uykuya yardımcı olmaktadır. (Tryptophan'in bu etkisini
gösterebilmesi için de gene B6 vitaminine ihtiyaç vardır)
5.Kan şekerinin düşük olması ve devamlı düşük düzeyde tutulması GH
faaliyetlerini arttırmaktadır. Düşük kan şekeri ile artan GH faaliyeti
vücuttaki yağ depolarının sürekli eksilmesini sağlar.
Kan şekerinin düşük tutulması:
Son yıllara kadar kan şekerinin düşük tutulması için insülin adlı ilaç
kullanılmakta idi. Hatta hastalık dışında vücutçular bile GH'ı tahrik
etmek ve kan şekerinin bu sebeple düşüklüğünü sağlamak için bu yola
başvurmaktaydılar. Bugün bile maalesef bu sağlık açısından zararlı yola
baş vuranlar bulunmaktadır. Ancak beslenme alanında katedilen son
gelişmeler evvelce kilo aldırır diye almaktan kaçınılan karbohidratların en iyi bir enerji kaynağı olduğu iyi bir gelişme için vücutçuya gerekli olduğu gibi kan şekerini de en düşük düzeyde tuttuğunu ortaya çıkarmıştır. Yağsız
tuzsuz ve nişastası az olan karbonhidratlar kan şekerini düşürmektedir.
Hatta ne kadar sık aralıklarla alınırsa o derece etkili olmaktadır.
Doğada saf karbonhidratın bulunduğu en iyi besin maddesi ise pirinçtir.
İyi bir enerji gereksinimi hesabı ile günde en az 2-3 satlik aralarla
çok seferde az az olarak tüketebiliriz. Bu şekilde kan şekerini
düşürdüğümüz günün gecesi izah ettiğimiz sebeplerden vücuttaki yağ
miktarında azalma olacaktır.
Pirinç kadar olmasa bile kullanılabilir diğer karbonhidrat kaynakları
tuzsuz ve yağsız ekmek ve makarna ile patatestir. Ancak patatesteki
nişasta sebebi ile fazla alınması doğru değildir. Zira yarışma yakını
devrelerde nişasta sebebi ile defınisyon görünümü bozulmakta ve daha kalın deri görünümü ağırlık kazanmaktadır.
Ancak patatesin çok önemli ve faydalı bir özelliği de kabuklarında bol
miktarda potasyum ihtiva etmesidir. Ağır antrenman ve kilo vermelerde
vücudun potasyuma son derece fazla ihtiyacı vardır. Patates kabukları
da bu açıdan sentetik olmayan tabii potasyumu en bol ihtiva eden
maddeleden biridir. Ancak potasyum suda eriyen bir madde olduğundan patatesin haşlanması ile potasyum yok olacağından
bilhassa yarışma zamanları iyi yıkanmış patates kabukları fırında hafif
pişirilerek yenirse iyi bir enerji ve potasyum ihtiyacı temin edilerek
kramp ve yorgunlukların önüne geçebilir.
GH ile amaç daha az güç sarf ederek daha büyük ölçü ve gelişmeye ulaşmaktır.
Steroid kullanılmış ise bırakıldığında bunların vücuttaki etkisi kalmadığı zaman ya da steroid kullanmadığınız zaman GH en iyi gelişme unsurudur.
GH ilaç olarak da satılmaktadır. Ancak doktor kontrolü olmadan kullanılması steroidler kadar tehlikeli ve sakıncalıdır.
Oysa tabi yollarla izah edilen şekilde GH hormonunun faaliyetinin etkilenmesi halinde;
1. Steroidlere nazaran adale büyümesinde % 50 civarında
2. Yağların erimesinde ise % 20 dolaylarında etkileme meydana getirileceği ifade edilmektedir.
Son yapılan tetkiklerde 2 nisbet Arginin amino asidi ile yarı
nisbetinde l Ornitin amino asidinin yüksek mg dozlarında gece
alınmasının ve buna ilave olarak Trozin alınmasının da gece GH
hormonunun faaliyete geçmesini büyük ölçüde etkilediği tesbit
edilmiştir.
Doğal büyüme hormonu (growth hormon) salgılanmasını azaltan faktörler:
1.Yaş faktörü 30-35 yaşlarından itibaren GH faaliyetleri gittikçe azalmaktadır. Ancak 80-85 yaşlarına kadar azalarak devam etmektedir.
2. Steroid dışındaki ani etki eden uyarıcı doping maddeleri GH alımının etkisini azaltmakta baş ağrısı ve bitkinlik yapmaktadır.
3. Kalsiyum GH faaliyetlerini azaltmaktadır. Naturel kalsiyum ise en
yoğun sütte ve süt ürünlerinde bulunmaktadır. GH amaçlı bir çalışma ve
diyet rejiminde süt ve süt ürünlerinin kullanılmaması önerilmektedir.
4. Şeker kullanımı da GH faaliyetlerini etkiliyerek faaliyetin azalmasına veya durmasına sebep olmaktadır.
5. Bazı amino asitlerin birlikte alımı da GH faaliyetlerini azaltmaktadır. Bunlar:
Tyrosine-Trytophan
Lizin-Arginin
GH konusunu bitirmeden önce son iki bulguyu da nakletmek yerinde olacaktır. GH ve bununla ilgili çalışmalar yapan uzmanlara göre GH kısa fakat şiddetli ve yoğun antrenmanları sevmekte ve en iyi etkiyi bu şekilde yapmaktadır. Örneğin bir adele grubuna büyük adale için 3 hareket toplam 10-12 set ve çok tekrar küçük adele grubuna ise 2 hareket ve 7-8 setli az dinlenmeli ve 30 dakikayı geçmiyecek şekilde kısa çalışmalar GH'ın etkisini daha arttırmaktadır.
Son gelişmelerde GH'ı etkileyip onun iyi çalışmasına yardımcı olan
Aspartanic asit bulunmuştur. Esasında bu madde diyabetikler için
tatlandırıcı olarak kullanılmaktadır. Şekerden 100 misli daha tatlı
olan bu ilacın adı piyasada "Sanpa" olarak geçmektedir.
Sonuç olarak:
Her buluş ve tezin
anti tezi de bulunmakta ve her yeni buluşun yararları olduğu kadar
zararlı yönleri de bulunmaktadır. Bir zaman iyi dediğimiz bir süre
sonra kötü veya gereksiz olabilmektedir. Olayı bu şekilde
değerlendirmek yerinde olur. Bu tezi savunanlar mecmualarda sütü yere döken resimler çektirerek sütü yadsımaktadırlar. Oysa süt büyük besin değeri olan yaşamın kaynağı
en önemli besin maddelerinden biridir. Kalsiyum eksikliğinin vücutta ne
denli zararlı neticeler yaratacağı konularımızda anlatılmıştır.
Bu bakımdan bu yararlı araştırmadan faydalı neticeler almak için özellikle yarışma devresi gibi zamanlarda veya kısa sürelerde yararlanmak
yahut off sezon devresinde tatbik ediliyorsa bu tür ürünü az alıp saat
16.00 dan sonra kullanmamaya dikkat edilmesi yerinde olacaktır.
Dengeli beslenme yaşam boyu diyet ise kısa sürelidir. GH'ın kanımızca en faydalı yönü yarışma devresinde tatbik edilerek
steroidlerin çok az seviyede kullanılmasına yardımcı olması (yahut hiç
alınmamasına) ve antrenmanların daha kısa yapılarak yıpranmadan ve daha
rahat neticeye ulaşılabilmesidir.
Qarizma- • Kalıcı üye •
- Mesaj Sayısı : 435
Rep Sayısı : 275
Kayıt tarihi : 01/05/10
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz