Tvs Birinci Kisim
1 sayfadaki 1 sayfası
Tvs Birinci Kisim
TÜRK VERGİ SİSTEMİ
GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER
GELİR VERGİSİ
I. KISIM
VERGİNİN KONUSU MÜKELLEFİ VE VERGİYİ DOĞURAN OLAY
A-VERGİNİN KONUSU MÜKELLEFİ VE VERGİYİ DOĞURAN OLAY
1.Verginin Konusu-Gelirin Unsurları
Gelir vergisinin konusu; gerçek kişilerin elde ettikleri gelirlerdir.
Gelir “Bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve
iratların safi tutarıdır”.
Gelirin unsurları: 1. Ticarî kazançlar 2. Ziraî kazançlar 3. Ücretler 4. Serbest meslek kazançları 5. Gayrimenkul sermaye iratları
6. Menkul sermaye iratları ve 7. Diğer kazanç ve iratlardır.
Vergilendirmede bu kazanç ve iratların safi tutarları üzerinden
vergilendirme yapılır.
Sayılan yedi adet gelir unsurundan ilk altısı için devamlılık şartı vardır. Diğer bir ifadeyle
bu kazançların gelir kabul edilebilmeleri için ilk altısı için devamlı
olarak elde edilme şartı vardır. Devamlılıktan kasıt; söz konusu
kazançların bir defadan fazla elde edilmesidir. Yedinci gelir unsuru
olan “diğer kazanç ve iratlar” için ise gelir kabul edilebilmesi için
bir takvim yılında bir defa elde edilmesi yeterlidir.
2.Mükellefi
Yukarıda sayılan gelir unsurlarını elde eden gerçek kişilerdir. Mükellefiyette tam ve dar mükellef ayırımı vardır.
Tam Mükellef :Tam mükellef olmanın iki şartı vardır.
Türkiye’de yerleşmiş olanlar tam mükellef kabul edilmektedir.
(İkametgâhı Türkiye’de olanlar ile Bir takvim yılında 6 aydan fazla
Türkiye’de bulunanlar Türkiye’de yerleşmiş sayılmaktadırlar).
Yurt dışında görevli T.C. vatandaşları tam mükellef kabul edilmektedir.
Tam mükellefler hem Türkiye’de hem de yurt dışında elde ettikleri kazançlardan vergilendirilirler. Bu gruba giren mükellefler
yurt dışında elde ettikleri kazançlar üzerinden bağlı bulundukları
ülkede vergi ödemişlerse ayrıca bu kazançlar Türkiye’de vergiye tabi
tutulmaz.
Dar Mükellef :İkametgâhı Türkiye’de bulunmayanlar ile bir takvim
yılında 6 aydan fazla Türkiye’de oturmayanlar dar mükellef kabul
edilmektedirler. Dar mükellefler sadece Türkiye’de elde ettikleri
kazançlardan vergilendirilirler.
Ancak; Geçici görev ya da iş gibi amaçlarla Türkiye’ye gelen iş bilim ve fen adamları uzmanlar ve memurlar ile Hastalık
istirahat seyahat gibi amaçlarla Türkiye’ye gelenler 6 aydan fazla
Türkiye’de kalsalar da dar mükelleflikleri devam etmektedir. Ayrıca
Tutukluluk
hükümlülük gibi amaçlarla Türkiye’ye gelenler 6 aydan fazla Türkiye’de
kalsalar bile Türkiye’de yerleşmiş sayılmadıkları için dar
mükelleftirler.
3.Vergiyi Doğuran Olay
Her ne şekilde olursa olsun gelirin elde edilmesidir. Vergiyi doğuran
olay; kazanç türlerine göre tahakkuk esası ve tahsil esası şeklinde
farklı şekillerde gerçekleşmektedir. Ticari kazançlarda; tahakkuk esası zirai kazançlarda tahakkuk esası ücretlerde tahsil esası
serbest meslek kazançlarında ve gayrimenkul sermaye iratlarında tahsil
esası ve menkul sermaye iratlarında tahsil esası geçerlidir.
İKİNCİ KISIM
GELİRİN UNSURLARI VE VERGİLENDİRİLMELERİ
I-TİCARİ KAZANÇLAR VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.TİCARİ KAZANÇ KAVRAMI VE TİCARİ KAZANÇ SAYILAN HALLER
Ticari kazanç kavramı: Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan
kazançlar ticari kazançtır. Tanıma ek olarak GVK’da sayılan aşağıdaki
faaliyetlerden elde edilen kazançlar da ticari kazanç sayılır:
i. Maden taş ve kireç ocakları kum ve çakıl istihsal yerleri ile tuğla ve kiremit harmanlarının işletilmesinden;
ii. Coberlik işlerinden;(coberlik işi borsada kayıtlı olarak kendi nam ve hesabına hisse senedi alım satımı yapılması)
iii. Özel okul ve hastanelerle benzeri yerlerin işletilmesinden;
iv. Gayrimenkullerin alım satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden;
v. Kendi nam ve hesaplarına menkul kıymet alım-satımı ile devamlı olarak uğraşanların bu faaliyetlerinden;
vi. Satın alınan veya trampa suretiyle iktisap olunan arazinin iktisap
tarihinden itibaren 5 yıl içinde parsellenerek bu müddet içinde veya
daha sonraki yıllarda kısmen veya tamamen satılmasından;
vii. Diş protezciliğinden elde edilen kazançlar.
Önemli NOT: Kollektif ortaklıklarda ortakların
adi veya eshamlı komandit ortaklıklarda komandite ortakların ortaklık
karından aldıkları paylar şahsi ticari kazanç hükmündedir.
B.TİCARİ KAZANCIN VERGİLENDİRİLMESİ
1.VERGİLENDİRİLMEYECEK TİCARİ KAZANÇLAR
Bazı ticari kazançlar muafiyet ve istisna kapsamına alındıkları için vergilendirilmemektedirler.
1.1. MUAFİYETLER
Esnaf Muaflığı
1.2.İSTİSNALAR
a.Sergi ve Panayır Kazançları İstisnası:
b.PTT Acenteleri Kazanç İstisnası:
c.Eğitim Öğretim İşletmelerinde Kazanç İstisnası (okul öncesi öğretim ilk öğretim orta öğretim için)
d.Dar Mükelleflerde İhracat İstisnası
2.VERGİLENDİRİLECEK TİCARİ KAZANÇLAR
Ticari kazancın tespiti: Ticari kazanç gerçek usul (Bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edilir.
Ticari kazancın safi tutarı vergilendirmeye esas tutardır. Diğer bir ifadeyle vergi
safi tutar üzerinden hesaplanır. Safi tutara ulaşabilmek için işin elde
edilmesi ile ilgili giderler brüt ticari kazançtan indirilir.
1.BASİT USUL
Basit usulde ticari kazanç bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki müspet farktır.
1.1.Genel Şartlar:
Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak
İşyeri mülkiyetinin kira bedeli toplamı büyükşehir belediye sınırları içinde 3 500 YTL’yı diğer yerlerde 2.500 YTL’yi aşmamak(2006 yılı için).
Ticari zirai veya mesleki faaliyetler dolayısıyle gerçek usulde Gelir Vergisi'ne tabi olmamak.
1.2.Özel Şartlar(GVK m.48).
Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların
yıllık alımları tutarının 50.000 YTL veya yıllık satışları tutarının
72.000 YTL’yi aşmaması
1 numaralı bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşanların bir
yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatının 25.000 YTL’yi
aşmaması
1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamının 50.000 YTL’yi aşmaması.
2.GERÇEK USUL
2.1.BİLÂNÇO ESASI
Bilânço esasına göre ticari kazanç aşağıdaki şekilde bulunur;
İşletmenin ; (Dönem sonu öz sermayesi – Dönem başındaki Öz sermayesi) -
(Dönem boyunca işletme sahipleri veya ortaklarınca işletmeye ilave
olunan değerler) + ( İşletmeden çekilen değerler) ise farka eklenir.
Bilanço Esasına Tabi Olanlar: GVK’ya göre birinci sınıf tüccarlar bilanço esasına tabidir.
Birinci sınıf tüccar; (VUK m.177).
1. Her türlü ticaret şirketleri
2. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve
yıllık alımlarının tutarı 96.000 YTL veya satışları tutarı 130.000
YTL’yi aşanlar
3. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl
içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 52.000 YTL’yi aşanlar;
4. 2 ve 3 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde
2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış
tutarının toplamı 96.000 YTL’yi aşanlar;
5. Kurumlar Vergisine tabi olan diğer tüzel kişiler
6. İhtiyari(isteğe bağlı) olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler
2.2.İŞLETME ESASI
İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç; bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet farktır.
Mal(Emtia) alım ve satımı ile uğraşanlarda ticari kazancın bulunması
için hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değeri hasılata dönem başındaki emtia mevcudunun değeri ise giderlere ilave olunur.
İşletme hesabı esasına göre defter tutanlar; işletme hesabını kullanmak
zorunda olanlar ikinci sınıf tüccarlardır. Bunlar; Birinci sınıf tüccar
hadlerinin altında kalanlar Maliye bakanlığınca işletme esasına göre defter tutması kabul edilenler
Yeni işe başlayanların yıllık alım satım tutarları tespit edilinceye
kadar geçen sürede işletme esasına göre defter tutarlardır.
TİCARİ KAZANCIN TESPİTİNDE İNDİRİLECEK GİDERLER
Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler
Çalışanların iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri tedavi ve ilaç giderleri sigorta primleri ve emekli aidatı ve işyerinde özel olarak kullanılan giyim giderleri;
İşle ilgili olmak şartiyle mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar ziyan ve tazminatlar;
İşle ilgili olan seyahat ve ikamet giderleri
Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri
İşletme ile ilgili olmak şartıyla; bina arazi gider istihlak damga belediye vergileri harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi resim ve harçlar;
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar.
İşverenlerce Sendikalar Kanunu hükümlerine göre sendikalara ödenen aidatlar
İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları.
Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan
dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar
çerçevesinde bağışlanan gıda temizlik giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli.
TİCARİ KAZANCIN TESPİTİNDE GİDER YAZILAMAYACAK HUSUSLAR
Teşebbüs sahibi ile eşinin ve çocuklarının işletmeden çektikleri
paralar veya aynen aldıkları sair değerler ile Teşebbüs sahibinin
kendisine eşine küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar ücretler ikramiyeler komisyonlar ve tazminatlar;
Teşebbüs sahibinin ve eşi ile çocuklarının işletmeye koyduğu sermaye için yürütülecek faizler;
Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar
Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan taşıtlardan
işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ile
amortismanları;
II-ZİRAİ KAZANÇLAR VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.ZİRAİ KAZANÇ KAVRAMI VE ZİRAİ KAZANÇ SAYILAN HALLER
Her türlü zirai faaliyetten doğan kazançlar zirai kazançtır. Zirai faaliyet; arazide deniz göl ve nehirlerde ekim dikim bakım üretme yetiştirme ve ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat orman hayvan balık ve bunların mahsullerinin istihsalini avlanmasını avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını taşınmasını satılmasını veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade eder.
Ürünlerin değerlendirilmeleri amacıyla ve zirai üretime bağlı olarak işlenmesi de zirai faaliyete girer. Ancak bu iş aynı işletmenin cüz'ünü teşkil eden bir işletmede gerçekleşiyorsa bu işin zirai faaliyet sayılabilmesi için işletmenin sınai bir müessese ehemmiyet ve genişliğinde olmaması ve faaliyetini cüz'ünü teşkil ettiği teşebbüsün mahsullerine hasretmesi şarttır.
Satışların dükkan ve mağaza açılarak yapılması halinde
mahsullerin dükkan ve mağazaya gelinceye kadar geçirdikleri safhalar
zirai faaliyet sahasında kalır. Çiftçiler tarafından doğrudan doğruya
zirai faaliyetleri ile ilgili alım satım işlerinin gerçekleştirilmesi
için açılan yazıhaneler faaliyetleri bu konuyla sınırlı kalmak şartıyle dükkan ve mağaza sayılmaz.
ÖNEMLİ NOT: Kollektif şirketlerle adi veya eshamlı komandit şirketler
zirai faaliyetle iştigal etseler dahi çiftçi sayılmazlar. Zirai
faaliyetle iştigal eden kollektif şirketlerin ortakları ile komandit
şirketlerin komandite ortaklarının şirket kârından aldıkları paylar
şahsi ticari kazanç hükmündedir.
B.ZİRAİ KAZANÇLARIN VERGİLENDİRİLMESİ
1.VERGİLENDİRİLMEYECEK ZİRAİ KAZANÇLAR
Bazı zirai kazançlar muafiyet ve istisna kapsamında oldukları için vergilendirilmez.
2.VERGİLENDİRİLECEK ZİRAİ KAZANÇLAR
2.1.GERÇEK USUL
54' üncü maddede yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşan çiftçiler ile
bir biçerdövere veya bu mahiyetteki bir motorlu araca veya on yaşına
kadar ikiden fazla traktöre sahip olan çiftçilerin kazançları gerçek
usulde (zirai işletme hesabı veya diledikleri takdirde bilanço esasına
göre) tespit olunarak vergilendirilir.
İşletme büyüklükleri (54.m); çeşitli kriterlere göre farklılık göstermektedir. Bunlar aşağıdaki gibi örneklendirilebilir;
Arazi büyüklükleri için örnekler; Hububat ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı taban arazide 900 kıraç arazide 1700 dönüm Bakliyat afyon susam keten kendir ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 1000 dönüm Pamuk ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 400 dönüm; Patates soğan
sarmısak ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 200 dönüm; Çay
ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 150 dönüm (Mahsul
verebilecek hale gelmeyenler hariç); Sebze ziraatinde ekili arazinin
yüzölçümü toplamı 200 dönüm;
Ağaç sayısı için örnekler; Meyve verebilecek hale gelmiş antep
fıstığında 2500 ağaç; Meyve verebilecek hale gelmiş zeytinliklerde 4500
ağaç;
Hayvan sayısı için örnekler; Büyükbaş hayvan sayısı 150 adet (İş hayvanları ile iki yaşından küçük büyükbaş hayvanlar hariç); Küçükbaş hayvan sayısı 750 adet (Bir yaşından küçük küçükbaş hayvanlar ile kümes hayvanları hariç);
Arazi üzerinde yapılmayan zirai faaliyetler ile kara ve su avcılığında:
Denizlerdeki sınırları belirlenebilen üretim alanlarında yapılan balık
yetiştiriciliğinde (ağ kafes vb.) 750 m2 İç su balıkları yetiştiriciliğinde sınırları belirlenebilen havuz (beton toprak vb.) göl gölet ve baraj gölleri gibi üretim alanlarında 900 m2
Denizlerde yapılan balık avcılığında toplam tekne boyu 20 metre;
Arıcılık ziraatinde kovan sayısı 500 adet; İpek böcekçiliği ziraatinde
kutu sayısı 500 adet; gibi
ÖNEMLİ NOT: Kazançları gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçiler bu
kazançları için beyanname vermezler. Kazançları gerçek usulde
vergilendirilmeyen çiftçiler yazılı olarak vergi dairesinden istemde bulunmaları halinde izleyen vergilendirme dönemi başından işe yeni başlayanlar işe başlama tarihinden itibaren gerçek usule geçebilirler.
54 üncü maddede yazılı ölçüleri aşanlar müteakip vergilendirme dönemi
başından itibaren gerçek usulde; gerçek usule tabi olanlardan bu
ölçülerin altında kalanlar müteakip vergilendirme dönemi başından
itibaren hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle
vergilendirilirler.
Gerçek usulde vergilendirmede hasılattan indirilebilecek giderler; işle
ilgili giderlerdir. İndirilmeyecek giderlerse aynen ticari kazancın
tespitinde kabul edilmeyen giderdir.
2.2.ZİRAİ KAZANÇLARDA TEVKİFAT USULÜ
Çiftçilerin elde ettikleri zirai kazançlar
Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesine göre hasılatları üzerinden
tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirilirler. Çiftçilerden satın
alınan ziraî mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemelerden;
Hayvanlar ve bunların mahsulleri ile kara ve su avcılığı mahsulleri içinTicaret borsalarında tescil ettirilerek satın alınanlar için % 1 bunlar dışında kalanlar için % 2
Diğer ziraî mahsuller için Ticaret borsalarında tescil ettirilerek satın alınan zirai mahsuller için % 2 bunların dışında kalanlar için % 4
Ziraî faaliyet kapsamında ifa edilen hizmetler için Orman idaresine veya orman idaresine karşı taahhütte bulunan kurumlara yapılan ormanların ağaçlandırılması bakımı kesimi ürünlerin toplanması taşınması ve benzeri hizmetler için % 2 Diğer hizmetler için % 4
Çiftçilere yapılan doğrudan gelir desteği ve alternatif ürün ödemeleri için % 0
ÖNEMLİ AÇIKLAMA: Bu şekilde yapılan tevkifat(kesinti)
eğer gerçek usule tabi zirai kazançtan yapılmışsa dönem sonunda
verilecek beyanname üzerinden hesaplanan vergiden düşülür. Eğer
tevkifata tabi kazanç gerçek usule tabi bir kazanç değilse tevkifat; nihai vergilendirme kabul edilir. Beyanname vermek gerekmez.
III-ÜCRETLER VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.ÜCRET KAVRAMI VE ÜCRET SAYILAN HALLER
Ücret
işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet
karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil
edilebilen menfaatlerdir. İş verenler hizmet erbabını işe alan emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir. Ücret; ödenek tazminat zam avans aidat prim ikramiye gider karşılığı şeklinde olabilir. Ayrıca; aşağıda yazılı ödemeler de ücret sayılır:
İstisna dışında kalan emeklilik maluliyet dul ve yetim aylıkları;
Türkiye Büyük Millet Meclisi
il genel meclisi ve belediye meclisi üyeleri ile özel kanunlarına veya
idari kararlara göre kurulan daimi veya geçici bütün komisyonların
üyelerine ve yukarıda sayılanlara benzeyen diğer kimselere bu sıfatları
dolayısıyla ödenen veya sağlanan para ayın ve menfaatler;
Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para ayın ve menfaatler;
Bilirkişilere resmî arabuluculara eksperlere spor hakemlerine ve her türlü yarışma jürisi üyelerine ödenen veya sağlanan para ayın ve menfaatler;
Sporculara transfer ücreti veya sair adlarla yapılan ödemeler ve sağlanan menfaatler.
B.ÜCRETLERİN VERGİLENDİRİLMESİ
1.VERGİLENDİRİLMEYECEK ÜCRETLER; muafiyet-istisna kapsamındaki ücretler
vergilendirilmemektedir. Bazı Önemli Muafiyet ve İstisnalar aşağıdaki
gibidir;
1. Köylerde veya son nüfus sayımına göre belediye içi nüfusu 5.000'i
aşmayan yerlerde faaliyet gösteren ve el ile dokunan halı ve kilim imal
eden işletmelerde çalışan işçilerin ücretleri;
2. Gelir Vergisi'nden muaf olanların veya gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerin yanında çalışan işçilerin ücretleri;
3. Köy muhtarları ile köylerin katip korucu imam
bekçi ve benzeri hizmetlilerine köy bütçesinden ödenen ücretler ile
çiftçi mallarını koruma bekçilerinin ücretleri ve Çırakların asgari
ücreti aşmayan ücretleri.
4. Hizmetçilerin ücretleri (Mürebbiyelere ödenen ücretler istisna kapsamına dahil değildir);
5. Hizmet erbabına işverenlerce yemek verilmek suretiyle sağlanan
menfaatler (bir günlük yemek bedelinin 8.25 YTL’yi aşmaması gerekir)
6. Genel olarak maden işletmelerinde ve fabrikalarda çalışan işçilere
ve özel kanunlarına göre barındırılması gereken memurlarla
müstahdemlere konut tedariki ve bu konutların giderleri ile mülkiyeti
işverene ait brüt alanı 100 m2yi aşmayan konutların hizmet erbabına
mesken olarak tahsisi suretiyle sağlanan menfaatler
7. Hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak
maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri;
8. Kanunla kurulan emekli sandıkları ile Sosyal Sigortalar Kanununun
geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklar tarafından ödenen emekli malûliyet dul ve yetim aylıkları
9. Yabancı ülkelerde bulunan sosyal güvenlik kurumları tarafından ödenen emekli malûliyet dul ve yetim aylıkları;
10. Kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tâbi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretler;
11. Yüz ve daha aşağı sayıda işçi çalıştıran işyerlerinde bir yüzden fazla işçi çalıştıran işyerlerinde iki amatör sporcu çalıştıranların her yıl millî müsabakalara iştirak ettiklerinin belgelenmesi ve bu amatör sporculara ödenen ücretler.
2.VERGİLENDİRİLECEK ÜCRETLER ve VERGİLENDİRME YÖNTEMİ
Ücretler gerçek usule göre vergilendirilmektedir. Gerçek usulün esası
gerçek ücret kavramı üzerine oturtulmuştur. Gerçek ücret: Ücretin
gerçek safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla
sağlanan menfaatler topl******* aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra
kalan miktardır. Brüt ücretten gerçek ücrete ulaşmak için yapılacak
indirimler;
1. Emekli sandığı SSK ve OYAK gibi kurumlar için yapılan kesintiler ve sendikalara ödenen aidatlar
2. Ücretlinin şahsına eşine ve küçük çocuklarına ait hayat ölüm kaza hastalık sakatlık işsizlik analık
doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı
tarafından ödenen primler ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı
payları
ÖNEMLİ NOT:Ücretin gerçek değerinin tayininde Gelir Vergisi gibi şahsi vergiler ücretten indirilmez.
2.1.STOPAJ ESASI
Ücretlerin vergilendirilmesinde genel yöntem stopaj esasıdır(GVK.
94.m). Hizmet erbabına ödenen ücretler ile ücret sayılan ödemelerden
(istisnadan faydalananlar hariç) artan oranlı tarife dilimleri ve oranları esas alınarak tevkifat(Stopaj
kesinti) yapılır. Stopajın yapılmasında matrah olarak ücretin safi(net)
değeri esas alınır. Diğer bir ifadeyle vergi matrahı olarak ücretin
safi değeri alınır. Ancak aşağıdaki hizmet erbabının ücretleri hakkında
vergi tevkif usulü uygulanmaz.
1. Ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabı;
2. 16'ncı maddede yazılı ücret istisnasından faydalanmayan yabancı elçilik ve konsolosluk memur ve hizmetlileri;
3. Maliye Bakanlığı'nca yıllık beyanname ile bildirilmesinde zaruret görülen ücret ödemeleri.
Bunlar gelirlerini yıllık beyanname ile bildirirler.
2.2.GÖTÜRÜ USUL
“Diğer ücretliler” olarak tabir edilen ücretliler götürü usule göre
vergilendirilmektedirler. Diğer ücretler Kazançları basit usulde tespit
edilen ticaret erbabı yanında çalışanlar; Özel hizmetlerde çalışan
şoförler; Özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdığı inşaat
işçileri; Gayrimenkul sermaye iradı sahibi yanında çalışanlar ve gerçek
ücretlerinin tespitine imkân olmaması sebebiyle
Danıştayın olumlu görüşüne dayanarak Maliye Bakanlığınca bu kapsama
alınanlardır (GVK m. 64). Bu hizmet erbabının safi ücretleri takvim
yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük
işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 25'idir.
Diğer ücretler; kapsamına giren ücretler için yıllık beyanname verilmez
diğer kazançlar için beyanname verilmiş olsa bile beyannameye dahil
edilmezler. Sadece vergi dairesinden bir “vergi karnesi” alırlar. Bu
karnede ne kadar vergi ödeyecekleri yazılıdır. Her yıl ŞUBAT ve AĞUSTOS
ayları olmak üzere iki eşit taksitte vergi öderler.
2.3.BEYAN ESASI
Birden fazla işverenden ücret alıp ta birden sonraki
işverenden/işverenlerden alınan ücretler toplamı 2006 yılı için 18 000
YTL’yi aşıyorsa önceden tevkifat yapılsa dahi beyanname vermek
zorunludur. Ayrıca yukarıda belirtildiği gibi stopaja tabi olmayanlar
da beyanname vermek zorundadırlar.
IV-SERBEST MESLEK KAZANÇLARI VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.SERBEST MESLEK KAZANCININ BELİRLENMESİ
Serbest meslek kazancı: Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan
kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti;
sermayeden ziyade şahsi mesaiye
ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette
olmıyan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi
nam ve hesabına yapılmasıdır. Tahkim işleri dolayısiyle hakemlerin
aldıkları ücretler ile kollektif adi komandit ve adi şirketler tarafından yapılan serbest meslek faaliyeti neticesinde doğan kazançlar da serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek erbabı: Serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler
serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten
başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı
değiştirmez. Ayrıca;
Gümrük komisyoncuları bilumum borsa ajan ve acentaları noterler noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar;
Bizzat serbest meslek erbabı tarifine girmemekle beraber serbest
meslek erbabını bir araya getirerek teşkilat kurmak veya bunlara
sermaye temin etmek suretiyle veya sair suretlerle serbest meslek
kazancından hisse alanlar;
Serbest meslek faaliyetinde bulunan kollektif ve adi şirketlerde ortaklar adi komandit şirketlerde komanditeler;
4.Dava vekilleri müşavirler kurumlar ve tüccarlarla serbest meslek erbabının ticarî ve meslekî işlerini takip edenler ve konser veren müzik sanatçıları;
Gerekli şartları taşıyan ebe sünnetçi sağlık memuru arzuhalci rehber gibi mesleki faaliyette bulunanlar bu işler dolayısiyle serbest meslek erbabı sayılırlar.
Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti
karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle
sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet
dolayısıyle yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır. Serbest
meslek erbabı
mesleki kazançlarını Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tuttukları
"Serbest meslek kazanç defteri"ne istinaden tespit ederler. Brüt
kazançtan kazancın elde edilmesiyle ilgili giderler düşülür. Net kazanç
üzerinden vergilendirme yapılır.
B.SERBEST MESLEK KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİ
1.VERGİLENDİRİLMEYECEK SERBEST MESLEK KAZANÇLARI
İstisna kapsamındaki kazançlar vergi dışı bırakılmaktadır.
Vergiden İstisna Olan Serbest Meslek Kazançları
İ.Sergi ve Panayır İstisnası
Dar mükellefiyete tabi olanların; Hükümetin izniyle açılan sergi ve
panayırlarda yaptıkları serbest meslek faaliyetlerinden elde ettikleri
kazançlar; Gelir Vergisi'nden müstesnadır.
ii.Telif Kazançları İstisnası
Müellif mütercim heykeltraş hattat ressam bestekâr bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının; şiir hikaye roman makale bilimsel araştırma ve incelemeleri bilgisayar yazılımı röportaj karikatür fotoğraf film video band radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete dergi bilgisayar ve internet ortamı radyo televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap CD disket resim
heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya
bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak
suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır.
Eserlerin neşir temsil
icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan
bedel ve ücretler istisnaya dahildir. Bu kazançların geçici(arızî)
olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez.
ÖNEMLİ NOT: Serbest meslek kazançları istisnası üzerinden bu Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle vergi kesilir. Oran % 17’dir.
2.SERBEST MESLEK KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİ
2.1.BEYAN ESASI
Tutulan serbest meslek kazanç defterine göre belirlenen hasılattan
mesleğin ifası ile ilgili giderler düşülür. Kalan kısım artan oranlı
tarifeye göre vergilendirilir. Ancak her türlü para cezaları ve vergi
cezaları ile serbest meslek erbabının suçlarından doğan tazminatlar
gider olarak indirilemez. Net serbest meslek kazancının tespitinde
gider yazılabilecek hususlar aşağıdaki gibidir;
Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler
Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatındaki iaşe ve ibate giderleri tedavi ve ilaç giderleri sigorta primleri ve emekli aidatı ve işle ilgili giyim giderleri.
Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri
Mesleki faaliyette kullanılan tesisat
demirbaş eşya ve envantere dahil taşıtlar için ayrılan amortismanlar ve
kiralanan veya envantere dahil olan ve işte kullanılan taşıtların
giderleri.
Alınan mesleki yayınlar için ödenen bedeller Mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım bedelleri.
Serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla emekli sandıklarına ödenen
giriş ve emeklilik aidatları ile mesleki teşekküllere ödenen aidatlar.
Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen meslek ilan ve reklam vergileri ile iş yerleriyle ilgili ayni vergi resim ve harçlar.
Mesleki faaliyetle ilgili olarak kanun ilam ve mukavelenameye göre ödenen tazminatlar
2.2.STOPAJ(TEVKİFAT) Esası
Yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri yapanlara
yapılan ödemelerden ödemeyi yapan taraf stopajla vergi kesmektedir.
Ancak Noterlere serbest meslek faaliyetlerinden dolayı yapılan
ödemelerden stopaj yapılmaz. Stopaj oranı; % 22’dir. Sadece Telif
kazancı dolayısıyla hak sahibine yapılan ödemelerden % 17 stopaj
yapılır.
Tevkifat suretiyle alınan vergi yılsonunda verilen yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergi miktarından düşülmektedir.
V-GAYRİMENKUL SERMAYE İRATLARI VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.GAYRİMENKUL SERMAYE İRADI OLARAK KABUL EDİLEN KAZANÇLAR
Aşağıda yazılı mal ve hakların sahipleri mutasarrıfları zilyetleri
irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya
verilmesinden elde edilen iratlar gayrimenkul sermaye iradıdır(GVK 70)
Arazi bina maden suları menba suları madenler taş ocakları kum ve çakıl istihsal yerleri tuğla ve kiremit harmanları tuzlalar ve bunların mütemmim cüzileri ve teferruatı;
Voli mahalleri ve dalyanlar;
Gayri menkullerin ayrı olarak kiraya verilen mütemmim cüzileri ve teferruatı ile bilumum tesisatı demirbaş eşyası ve döşemeleri;
Gayrimenkul olarak tescil edilen haklar; Arama işletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları ihtira beratı alameti farika marka ticaret unvanı her türlü teknik resim desen model plan ile sinema ve televizyon filmleri ses ve görüntü bantları
sanayi ve ticaret ve bilim alanlarında elde edilmiş bir tecrübeye ait
bilgilerle gizli bir formül veya bir imalat usulü üzerindeki kullanma
hakkı veya kullanma imtiyazı gibi haklar
Telif hakları
Gemi ve gemi payları ve her türlü motorlu araç makine ve tesisat ile bunların eklentileri.
Sayılan bu mallar ve haklar ticarî veya zirai bir işletmeye dahil
bulunduğu takdirde bunların iratları ticarî veya zirai kazancın
tespitine müteallik hükümlere göre hesaplanır.
B.GMSİ’NİN VERGİLENDİRİLMESİ
1.VERGİLENDİRİLMEYECEK GMSİ’LER
Konut Kira Gelirleri İstisnası: Binaların mesken olarak kiraya
verilmesinden bir takvim yılı içinde elde edilen hâsılatın 2006 yılı
için 2.200 YTL’sı gelir vergisinden müstesnadır. İstisna haddi üzerinde
hâsılat elde edilip beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi halinde bu istisnadan yararlanılamaz. Ticari
zirai veya mesleki kazancını yıllık beyanname ile bildirmek
mecburiyetinde olanlar ile gelirleri bunlar tarafından bildirilecek
olanlar bu istisnadan faydalanamazlar.
Bir kişinin birden fazla meskene sahip olması durumunda bu istisna
sadece bir defa uygulanacaktır. Bir meskene birden fazla kişi sahipse
her kişi istisnadan ayrıca yararlanacaktır.
2.VERGİLENDİRİLECEK GMSİ’LER
GMSİ’lerde vergilendirme safi irat üzerinden yapılmaktadır. Safi İrat:Gayrimenkul sermaye iradında safi irat gayri safi hasılattan iradın sağlanması ve idamesi için yapılan giderler indirildikten sonra kalan müspet farktır.
2.1.BEYAN ESASI
Gayrimenkul sermaye iratlarında gayri safi hasılat
mal ve hakların kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde o yıla veya
geçmiş yıllara ait olarak nakden veya aynen tahsil edilen kira
bedellerinin tutarıdır (72.M).
Gerçek Gider Usulü(Gerçek Usul)
Gerçek usulde; gayrimenkulle ilgili olmak kaydıyla gayri safi
hâsılattan aşağıdaki giderler düşülür. Kalan kısım artan oranlı
tarifeye göre vergilendirilir. Giderler: kiraya verilen gayrimenkulle
ilgili giderlerdir. Ayrıca; Kiraya verilen mal ve haklar için ödenen
vergi resim
harç ve şerefiyelerle kiraya verenler tarafından ödenmiş olmak şartıyla
belediyelere ödenen harcamalara iştirak payları; Sahibi bulundukları
konutları kiraya verenlerin kira ile oturdukları konutun kira bedeli de
indirilebilir. Vergi ve para cezaları düşülemez.
Götürü Gider Usulü
Haklarını kiraya verenler hariç gayrimenkul sermaye iradı elde edenler
götürü usulden de yararlanabilirler. Gayri safi hâsılattan gayri safi hâsılatın %25’lik kısmı düşülür
kalan kısım artan oranlı tarifeye göre vergilendirilir. Götürü gider
usulünü kabul edenler iki yıl geçmedikçe bu usulden dönemezler.
2.2.STOPAJ ESASI
Gayrimenkul sermaye iratlarında stopaj uygulaması da söz konusudur.
Stopajı hak sahibine geliri sağlayan taraf yapar. Stopaj yapılan tutar;
daha sonra verilen beyannameden hesaplanacak vergiden düşülür. Ancak
stopajla vergilendirilmiş olan gayrimenkul sermaye iratları 2006 yılı
için 18 000 YTL’ye kadarsa beyanname verilmez.
VI-MENKUL SERMAYE İRATLARI VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.MENKUL SERMAYE İRADI KAVRAMI
Menkul sermaye iratları GVK’nın 75. maddesinde düzenlenmiştir. Sahibinin ticari
zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil
edilen değerlerden oluşan sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı faiz kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır.
1-Kar Geliri Şeklindeki MSİ’ler
Hisse Senetleri Kar Payları (Sermaye Piyasası Kanunu'na göre kurulan
yatırım fonları katılma belgelerine ödenen kar payları dahil.)
İştirak Hisselerinden Doğan KazançlarLimited Şirket ortaklarının iş ortaklıklarının ortakları ve komanditerlerin kâr payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir.)
Kurumların idare Meclisi Başkan ve üyelerine verilen kar payları;
Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmı
Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile kâr
ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları ve özel finans
kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr
payları.
2-Faiz Geliri Şeklindeki MSİ’ler
Tahvil ve Bono Faizleri:
Alacak Faizleri :Her nevi alacak faizleri (Adi imtiyazlı rehinli
senetli alacaklarla carî hesap alacaklarından doğan faizler ve kamu
tüzelkişilerince borçlanılan ve senede bağlanmış olan meblağlar için
ödenen faizler dahil.)
Mevduat faizleri :
Repo Gelirleri
3-Diğer Şekillerdeki MSİ’ler
Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen bedeller;
İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kar paylarının devir ve temliki karşılığında alınan para ve ayınlar;
Her çeşit senetlerin iskonto edilmesi karşılığında alınan iskonto bedelleri;
Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları yardım sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından;
i. On yıl süreyle prim aidat veya katkı payı ödemeden ayrılanlara yapılan ödemeler
ii. On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte bireysel
emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile diğer
sandık ve sigortalardan on yıl süreyle prim veya aidat ödeyenlere ve
vefat malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemeler
iii. Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemeler.
B.MENKUL SERMAYE İRATLARININ VERGİLENDİRİLMESİ
1. 2006’ya KADAR GEÇERLİ OLAN VERGİLENDİRME REJİMİ
1.1. Menkul Sermaye İratlarında İndirim Oranı (ENFLASYON İNDİRMİ) Uygulaması
Enflasyonist ortamlarda elde edilen kazançların içerisinde enflasyondan
kaynaklanan fiktif (gerçek olmayan) kazançlar da mevcuttur.
Vergilendirme yapılırken enflasyonist kazançların da vergi matrahına
dahil edilmesi durumunda
reel kazanç üzerinden vergilendirme yapılmamış olur. Dolaysıyla
mükellef aşırı vergilendirilmiş olur. Bu yüzden enflasyondan etkilenen
bazı kazançların vergilendirilmesinde enflasyondan arındırma
yapıldıktan sonraki kazanç üzerinden vergilendirilme yapılması
uygundur. Bu amaca yönelik olarak Türk gelir vergisi sisteminde bazı
menkul sermaye iratları için “indirim oranı uygulaması”na yer
verilmiştir (GVK m. 76).
Özellikle enflasyondan etkilendiği varsayılan bazı menkul sermaye
iratlarında indirim oranı uygulanmak suretiyle bulunacak tutar vergi
dışı bırakılmaktadır. Bu indirimin nedeni söz konusu menkul sermaye
iratlarının bir kısmının enflasyondan kaynaklandığının kabul
edilmesidir.
İndirim oranının Tespiti : İndirim oranı
Maliye Bakanlığı'nca tespit edilmektedir. Maliye Bakanlığı her yıl için
ayrı ayrı indirim oranı tespit eder. Herhangi bir yıla ilişkin indirim
oranı; VUK hükümlerine göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden
değerleme oranının
aynı dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan
bileşik ortalama faiz oranına bölünmesi suretiyle elde edilir(GVK
m.76).
İndirim oranı uygulanacak menkul kıymetler;
• Menkul kıymetler yatırım fonları ve ortaklıkları; Risk sermayesi yatırım fonları ve ortaklıkları Gayrimenkul yatırım fonları ve ortaklıklarından sağlanan kar payları
• Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresi'nce çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler(m.75/5)
• Alacak Faizleri(m.75/6)
• Mevduat faizleri (m.75/7)
• Repo gelirleri(m.75/12)
• Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile kâr
ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları ve özel finans
kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr
paylarıdır(m.75/14).
Örnek; 2004 yılında 100 000 YTL alacak faizi elde eden bir mükellefin
vergiye tabi matrahını bulalım. Burada öncelikle 2004 yılı için Maliye
Bakanlığı’nca belirlenen indirim oranını bilmemiz gerekir. Bu oranı
Maliye Bakanlığı 2004 yılı için %438 olarak açıklamıştır. 2004 yılında elde edilen 100 000 YTL’lik alacak faizinin %438’inin enflasyondan oluştuğu kabul edilmekte ve bu orana tekabül eden kısmın nominal kazançtan düşülmesi gerekmektedir.
İndirilecek Tutar (enflasyonist kazanç) = 100 000 x (%438) = 43 800 YTL
Vergi Matrahı = 100 000 – 43 800= 56 200 YTL
İndirim oranı uygulanamayacak haller; Ancak döviz cinsinden açılan hesaplara ödenen faiz ve kar payları
dövize altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetler ile döviz
cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilen menkul sermaye
iratları için indirim oranı uygulaması yoktur. Çünkü bu kazançlar
yerli para cinsinden olmadığı için enflasyondan da etkilenmemektedir.
Ayrıca Ticari İşletmelere dahil bu tür gelirler için de indirim
uygulanamamaktadır.
İndirim oranı uygulamasının yapılamayacağı bir diğer durum ise
stopaj(kaynakta kesinti) yöntemiyle yapılan vergilendirmedir. Stopaj
usulüyle yapılan vergilendirmede kazancın brüt tutarı esas
alınmaktadır. Dolayısıyla elde edilen menkul sermaye iradının indirim
oranı uygulaması yapılmadan önceki brüt tutarı üzerinden stopaj
yapılacaktır.
Örnek: A şahsı 2004 yılında X bankasına yatırdığı 6 ay vadeli
mevduattan 15 000 YTL kazanç elde etmiştir. Stopaj hangi değer
üzerinden yapılacaktır? Mevduat faizleri stopaja tabidirler. Bu nedenle
stopaj indirim oranı düşülmeden önceki brüt tutar olan 15 000 YTL üzerinden yapılacaktır.
1.2. Menkul Sermaye İratlarında Vergilendirme Yöntemleri
a. Sadece Stopaj Esasına Göre Vergilendirilen Menkul Sermaye İratları
Tutarı ne olursa olsun stopaj esasıyla vergilendirilmiş olan bazı
menkul sermaye iratları için beyanname verilmeyeceği gibi başka
gelirler için verilen beyannameye dahil edilmeleri de söz konusudur. Bu
kapsama giren menkul sermaye iratlar için stopaj yöntemi nihai
vergileme yöntemi kabul edilmekte ve bu kazançlar için ayrıca herhangi
bir vergilendirme işlemi yapılmamaktadır. Sadece stopajla
vergilendirilecek menkul sermaye iratları;
İ.Mevduat Faizleri: Mevduat faizlerinin vergilendirilmesinde faiz gelirini sağlayan banka
hak sahibi adına doğan faiz gelirinden vergi kesintisi (stopaj) yaparak
vergilendirme işlemini gerçekleştirmektedir. Burada esas mükellef hak sahibidir
banka ise vergi sorumlusudur. Stopaj oranları mevduatın yerli ya da
yabancı para biriminden olmasına göre değişmektedir(GVK m.94).
• Döviz tevdiat hesaplarına yürütülenlerden; vadesi 1 yıla kadar olanlarda %24 vadesi 1 yıl ve daha fazla olanlarda %18’dir.
• Nama ve hamiline yazılı mevduat hesaplarına yürütülen faizlerden vadesiz hesaplarla 3 aya kadar vadeli de%18 6 aya kadar vadeli de %16 1 yıla kadar vadeli de%12 ve 1 yıl ve daha fazla vadeli de %’dir.
Burada dikkate çeken nokta vade uzadıkça vergi oranının azalmasıdır. Bu
uygulamayla kanun koyucu tasarruf sahiplerinin uzun vadeli mevduat
yatırmalarını teşvik amacı gütmektedir. Ancak mevduat faizinin ticari
işletme tarafından elde edilmesi durumunda ticari kazanç içerinde
vergilendirilecekleri için beyanname vardır(GVK Geçici 55. m.).
ii. Kar Payları: Kar paylarının vergilendirilmesi ve stopaj oranları
kar payının türüne göre aşağıdaki şekillerde yapılmaktadır.
1) Özel Finans Kurumlarınca Kar Ve Zarara Katılma Belgeleri
Karşılığında Ödenen Kar Payları: Özel finans kurumları hak sahiplerine
kar payı öderken onlar adına vergi kesintisi yapmakta ve vergi
dairesine yatırmaktadır. Kar paylarında da stopaj oranları vadeye göre
değişmektedir; Vadesi 3 aya kadar olanlarda %18 Vadesi 6 aya kadar olanlarda %16 Vadesi 1 yıla kadar olanlarda ise %12 ve Vadesi 1 yıl ve daha uzun olanlarda %7 stopaj uygulaması mevcuttur(GVK m.94).
2) Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kar payları ve Kar zarar
ortaklığı belgesi verenler tarafından ödenen kar payları: Faizsiz
olarak kredi verenlere ödenen kar paylarından %0 stopaj ve Kar zarar
ortaklığı belgesi verenler tarafından ödenen kar paylarından %18 stopaj
öngörülmüştür. Stopajın dışında ayrıca bir vergi yoktur. Bu kazançlar
için beyanname verilmeyecektir. Ancak ticari işletme tarafından elde
edilmesi durumunda ticari kazanç içerinde vergilendirilecekleri için
beyanname vardır(GVK Geçici 55. m.).
3) Yatırım fonları katılma belgeleri kar payları: Yatırım fonları
katılma belgeleri kar payları için %10 stopaj öngörülmüştür. Stopaj
nihai vergileme yöntemi olup beyanname verilmeyecektir. Ancak ticari
işletme tarafından elde edilmesi durumunda ticari kazanç içerinde
vergilendirilecekleri için beyanname vardır(GVK Geçici 55. m.).
iii. Repo Gelirleri: Repo gelirlerinde de nihai vergileme stopaj
yöntemi olup beyan gerekmemektedir. Stopaj oranı ise % 22’dir. Ancak
ticari işletme tarafından elde edilmesi durumunda ticari kazanç
içerinde vergilendirilecekleri için beyanname vardır(GVK Geçici 55. m.).
İv. Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları
yardım sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketlerinden sağlanan
menkul sermaye iratları; Bu kurumlara üye olan bir kişinin bu
kurumlardan sağladığı aşağıdaki kazançlar da belirtilen oranlarda
stopaja tabidir. Stopajı iradı sağlayan kurum yapmaktadır.
• On yıl süreyle prim aidat veya katkı payı ödemeden ayrılanlara yapılan ödemeler için %15
• On yıl süreyle katk
GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER
GELİR VERGİSİ
I. KISIM
VERGİNİN KONUSU MÜKELLEFİ VE VERGİYİ DOĞURAN OLAY
A-VERGİNİN KONUSU MÜKELLEFİ VE VERGİYİ DOĞURAN OLAY
1.Verginin Konusu-Gelirin Unsurları
Gelir vergisinin konusu; gerçek kişilerin elde ettikleri gelirlerdir.
Gelir “Bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve
iratların safi tutarıdır”.
Gelirin unsurları: 1. Ticarî kazançlar 2. Ziraî kazançlar 3. Ücretler 4. Serbest meslek kazançları 5. Gayrimenkul sermaye iratları
6. Menkul sermaye iratları ve 7. Diğer kazanç ve iratlardır.
Vergilendirmede bu kazanç ve iratların safi tutarları üzerinden
vergilendirme yapılır.
Sayılan yedi adet gelir unsurundan ilk altısı için devamlılık şartı vardır. Diğer bir ifadeyle
bu kazançların gelir kabul edilebilmeleri için ilk altısı için devamlı
olarak elde edilme şartı vardır. Devamlılıktan kasıt; söz konusu
kazançların bir defadan fazla elde edilmesidir. Yedinci gelir unsuru
olan “diğer kazanç ve iratlar” için ise gelir kabul edilebilmesi için
bir takvim yılında bir defa elde edilmesi yeterlidir.
2.Mükellefi
Yukarıda sayılan gelir unsurlarını elde eden gerçek kişilerdir. Mükellefiyette tam ve dar mükellef ayırımı vardır.
Tam Mükellef :Tam mükellef olmanın iki şartı vardır.
Türkiye’de yerleşmiş olanlar tam mükellef kabul edilmektedir.
(İkametgâhı Türkiye’de olanlar ile Bir takvim yılında 6 aydan fazla
Türkiye’de bulunanlar Türkiye’de yerleşmiş sayılmaktadırlar).
Yurt dışında görevli T.C. vatandaşları tam mükellef kabul edilmektedir.
Tam mükellefler hem Türkiye’de hem de yurt dışında elde ettikleri kazançlardan vergilendirilirler. Bu gruba giren mükellefler
yurt dışında elde ettikleri kazançlar üzerinden bağlı bulundukları
ülkede vergi ödemişlerse ayrıca bu kazançlar Türkiye’de vergiye tabi
tutulmaz.
Dar Mükellef :İkametgâhı Türkiye’de bulunmayanlar ile bir takvim
yılında 6 aydan fazla Türkiye’de oturmayanlar dar mükellef kabul
edilmektedirler. Dar mükellefler sadece Türkiye’de elde ettikleri
kazançlardan vergilendirilirler.
Ancak; Geçici görev ya da iş gibi amaçlarla Türkiye’ye gelen iş bilim ve fen adamları uzmanlar ve memurlar ile Hastalık
istirahat seyahat gibi amaçlarla Türkiye’ye gelenler 6 aydan fazla
Türkiye’de kalsalar da dar mükelleflikleri devam etmektedir. Ayrıca
Tutukluluk
hükümlülük gibi amaçlarla Türkiye’ye gelenler 6 aydan fazla Türkiye’de
kalsalar bile Türkiye’de yerleşmiş sayılmadıkları için dar
mükelleftirler.
3.Vergiyi Doğuran Olay
Her ne şekilde olursa olsun gelirin elde edilmesidir. Vergiyi doğuran
olay; kazanç türlerine göre tahakkuk esası ve tahsil esası şeklinde
farklı şekillerde gerçekleşmektedir. Ticari kazançlarda; tahakkuk esası zirai kazançlarda tahakkuk esası ücretlerde tahsil esası
serbest meslek kazançlarında ve gayrimenkul sermaye iratlarında tahsil
esası ve menkul sermaye iratlarında tahsil esası geçerlidir.
İKİNCİ KISIM
GELİRİN UNSURLARI VE VERGİLENDİRİLMELERİ
I-TİCARİ KAZANÇLAR VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.TİCARİ KAZANÇ KAVRAMI VE TİCARİ KAZANÇ SAYILAN HALLER
Ticari kazanç kavramı: Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan
kazançlar ticari kazançtır. Tanıma ek olarak GVK’da sayılan aşağıdaki
faaliyetlerden elde edilen kazançlar da ticari kazanç sayılır:
i. Maden taş ve kireç ocakları kum ve çakıl istihsal yerleri ile tuğla ve kiremit harmanlarının işletilmesinden;
ii. Coberlik işlerinden;(coberlik işi borsada kayıtlı olarak kendi nam ve hesabına hisse senedi alım satımı yapılması)
iii. Özel okul ve hastanelerle benzeri yerlerin işletilmesinden;
iv. Gayrimenkullerin alım satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden;
v. Kendi nam ve hesaplarına menkul kıymet alım-satımı ile devamlı olarak uğraşanların bu faaliyetlerinden;
vi. Satın alınan veya trampa suretiyle iktisap olunan arazinin iktisap
tarihinden itibaren 5 yıl içinde parsellenerek bu müddet içinde veya
daha sonraki yıllarda kısmen veya tamamen satılmasından;
vii. Diş protezciliğinden elde edilen kazançlar.
Önemli NOT: Kollektif ortaklıklarda ortakların
adi veya eshamlı komandit ortaklıklarda komandite ortakların ortaklık
karından aldıkları paylar şahsi ticari kazanç hükmündedir.
B.TİCARİ KAZANCIN VERGİLENDİRİLMESİ
1.VERGİLENDİRİLMEYECEK TİCARİ KAZANÇLAR
Bazı ticari kazançlar muafiyet ve istisna kapsamına alındıkları için vergilendirilmemektedirler.
1.1. MUAFİYETLER
Esnaf Muaflığı
1.2.İSTİSNALAR
a.Sergi ve Panayır Kazançları İstisnası:
b.PTT Acenteleri Kazanç İstisnası:
c.Eğitim Öğretim İşletmelerinde Kazanç İstisnası (okul öncesi öğretim ilk öğretim orta öğretim için)
d.Dar Mükelleflerde İhracat İstisnası
2.VERGİLENDİRİLECEK TİCARİ KAZANÇLAR
Ticari kazancın tespiti: Ticari kazanç gerçek usul (Bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edilir.
Ticari kazancın safi tutarı vergilendirmeye esas tutardır. Diğer bir ifadeyle vergi
safi tutar üzerinden hesaplanır. Safi tutara ulaşabilmek için işin elde
edilmesi ile ilgili giderler brüt ticari kazançtan indirilir.
1.BASİT USUL
Basit usulde ticari kazanç bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki müspet farktır.
1.1.Genel Şartlar:
Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak
İşyeri mülkiyetinin kira bedeli toplamı büyükşehir belediye sınırları içinde 3 500 YTL’yı diğer yerlerde 2.500 YTL’yi aşmamak(2006 yılı için).
Ticari zirai veya mesleki faaliyetler dolayısıyle gerçek usulde Gelir Vergisi'ne tabi olmamak.
1.2.Özel Şartlar(GVK m.48).
Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların
yıllık alımları tutarının 50.000 YTL veya yıllık satışları tutarının
72.000 YTL’yi aşmaması
1 numaralı bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşanların bir
yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatının 25.000 YTL’yi
aşmaması
1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamının 50.000 YTL’yi aşmaması.
2.GERÇEK USUL
2.1.BİLÂNÇO ESASI
Bilânço esasına göre ticari kazanç aşağıdaki şekilde bulunur;
İşletmenin ; (Dönem sonu öz sermayesi – Dönem başındaki Öz sermayesi) -
(Dönem boyunca işletme sahipleri veya ortaklarınca işletmeye ilave
olunan değerler) + ( İşletmeden çekilen değerler) ise farka eklenir.
Bilanço Esasına Tabi Olanlar: GVK’ya göre birinci sınıf tüccarlar bilanço esasına tabidir.
Birinci sınıf tüccar; (VUK m.177).
1. Her türlü ticaret şirketleri
2. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve
yıllık alımlarının tutarı 96.000 YTL veya satışları tutarı 130.000
YTL’yi aşanlar
3. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl
içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 52.000 YTL’yi aşanlar;
4. 2 ve 3 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde
2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış
tutarının toplamı 96.000 YTL’yi aşanlar;
5. Kurumlar Vergisine tabi olan diğer tüzel kişiler
6. İhtiyari(isteğe bağlı) olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler
2.2.İŞLETME ESASI
İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç; bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet farktır.
Mal(Emtia) alım ve satımı ile uğraşanlarda ticari kazancın bulunması
için hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değeri hasılata dönem başındaki emtia mevcudunun değeri ise giderlere ilave olunur.
İşletme hesabı esasına göre defter tutanlar; işletme hesabını kullanmak
zorunda olanlar ikinci sınıf tüccarlardır. Bunlar; Birinci sınıf tüccar
hadlerinin altında kalanlar Maliye bakanlığınca işletme esasına göre defter tutması kabul edilenler
Yeni işe başlayanların yıllık alım satım tutarları tespit edilinceye
kadar geçen sürede işletme esasına göre defter tutarlardır.
TİCARİ KAZANCIN TESPİTİNDE İNDİRİLECEK GİDERLER
Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler
Çalışanların iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri tedavi ve ilaç giderleri sigorta primleri ve emekli aidatı ve işyerinde özel olarak kullanılan giyim giderleri;
İşle ilgili olmak şartiyle mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar ziyan ve tazminatlar;
İşle ilgili olan seyahat ve ikamet giderleri
Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri
İşletme ile ilgili olmak şartıyla; bina arazi gider istihlak damga belediye vergileri harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi resim ve harçlar;
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar.
İşverenlerce Sendikalar Kanunu hükümlerine göre sendikalara ödenen aidatlar
İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları.
Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan
dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar
çerçevesinde bağışlanan gıda temizlik giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli.
TİCARİ KAZANCIN TESPİTİNDE GİDER YAZILAMAYACAK HUSUSLAR
Teşebbüs sahibi ile eşinin ve çocuklarının işletmeden çektikleri
paralar veya aynen aldıkları sair değerler ile Teşebbüs sahibinin
kendisine eşine küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar ücretler ikramiyeler komisyonlar ve tazminatlar;
Teşebbüs sahibinin ve eşi ile çocuklarının işletmeye koyduğu sermaye için yürütülecek faizler;
Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar
Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan taşıtlardan
işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ile
amortismanları;
II-ZİRAİ KAZANÇLAR VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.ZİRAİ KAZANÇ KAVRAMI VE ZİRAİ KAZANÇ SAYILAN HALLER
Her türlü zirai faaliyetten doğan kazançlar zirai kazançtır. Zirai faaliyet; arazide deniz göl ve nehirlerde ekim dikim bakım üretme yetiştirme ve ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat orman hayvan balık ve bunların mahsullerinin istihsalini avlanmasını avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını taşınmasını satılmasını veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade eder.
Ürünlerin değerlendirilmeleri amacıyla ve zirai üretime bağlı olarak işlenmesi de zirai faaliyete girer. Ancak bu iş aynı işletmenin cüz'ünü teşkil eden bir işletmede gerçekleşiyorsa bu işin zirai faaliyet sayılabilmesi için işletmenin sınai bir müessese ehemmiyet ve genişliğinde olmaması ve faaliyetini cüz'ünü teşkil ettiği teşebbüsün mahsullerine hasretmesi şarttır.
Satışların dükkan ve mağaza açılarak yapılması halinde
mahsullerin dükkan ve mağazaya gelinceye kadar geçirdikleri safhalar
zirai faaliyet sahasında kalır. Çiftçiler tarafından doğrudan doğruya
zirai faaliyetleri ile ilgili alım satım işlerinin gerçekleştirilmesi
için açılan yazıhaneler faaliyetleri bu konuyla sınırlı kalmak şartıyle dükkan ve mağaza sayılmaz.
ÖNEMLİ NOT: Kollektif şirketlerle adi veya eshamlı komandit şirketler
zirai faaliyetle iştigal etseler dahi çiftçi sayılmazlar. Zirai
faaliyetle iştigal eden kollektif şirketlerin ortakları ile komandit
şirketlerin komandite ortaklarının şirket kârından aldıkları paylar
şahsi ticari kazanç hükmündedir.
B.ZİRAİ KAZANÇLARIN VERGİLENDİRİLMESİ
1.VERGİLENDİRİLMEYECEK ZİRAİ KAZANÇLAR
Bazı zirai kazançlar muafiyet ve istisna kapsamında oldukları için vergilendirilmez.
2.VERGİLENDİRİLECEK ZİRAİ KAZANÇLAR
2.1.GERÇEK USUL
54' üncü maddede yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşan çiftçiler ile
bir biçerdövere veya bu mahiyetteki bir motorlu araca veya on yaşına
kadar ikiden fazla traktöre sahip olan çiftçilerin kazançları gerçek
usulde (zirai işletme hesabı veya diledikleri takdirde bilanço esasına
göre) tespit olunarak vergilendirilir.
İşletme büyüklükleri (54.m); çeşitli kriterlere göre farklılık göstermektedir. Bunlar aşağıdaki gibi örneklendirilebilir;
Arazi büyüklükleri için örnekler; Hububat ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı taban arazide 900 kıraç arazide 1700 dönüm Bakliyat afyon susam keten kendir ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 1000 dönüm Pamuk ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 400 dönüm; Patates soğan
sarmısak ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 200 dönüm; Çay
ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 150 dönüm (Mahsul
verebilecek hale gelmeyenler hariç); Sebze ziraatinde ekili arazinin
yüzölçümü toplamı 200 dönüm;
Ağaç sayısı için örnekler; Meyve verebilecek hale gelmiş antep
fıstığında 2500 ağaç; Meyve verebilecek hale gelmiş zeytinliklerde 4500
ağaç;
Hayvan sayısı için örnekler; Büyükbaş hayvan sayısı 150 adet (İş hayvanları ile iki yaşından küçük büyükbaş hayvanlar hariç); Küçükbaş hayvan sayısı 750 adet (Bir yaşından küçük küçükbaş hayvanlar ile kümes hayvanları hariç);
Arazi üzerinde yapılmayan zirai faaliyetler ile kara ve su avcılığında:
Denizlerdeki sınırları belirlenebilen üretim alanlarında yapılan balık
yetiştiriciliğinde (ağ kafes vb.) 750 m2 İç su balıkları yetiştiriciliğinde sınırları belirlenebilen havuz (beton toprak vb.) göl gölet ve baraj gölleri gibi üretim alanlarında 900 m2
Denizlerde yapılan balık avcılığında toplam tekne boyu 20 metre;
Arıcılık ziraatinde kovan sayısı 500 adet; İpek böcekçiliği ziraatinde
kutu sayısı 500 adet; gibi
ÖNEMLİ NOT: Kazançları gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçiler bu
kazançları için beyanname vermezler. Kazançları gerçek usulde
vergilendirilmeyen çiftçiler yazılı olarak vergi dairesinden istemde bulunmaları halinde izleyen vergilendirme dönemi başından işe yeni başlayanlar işe başlama tarihinden itibaren gerçek usule geçebilirler.
54 üncü maddede yazılı ölçüleri aşanlar müteakip vergilendirme dönemi
başından itibaren gerçek usulde; gerçek usule tabi olanlardan bu
ölçülerin altında kalanlar müteakip vergilendirme dönemi başından
itibaren hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle
vergilendirilirler.
Gerçek usulde vergilendirmede hasılattan indirilebilecek giderler; işle
ilgili giderlerdir. İndirilmeyecek giderlerse aynen ticari kazancın
tespitinde kabul edilmeyen giderdir.
2.2.ZİRAİ KAZANÇLARDA TEVKİFAT USULÜ
Çiftçilerin elde ettikleri zirai kazançlar
Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesine göre hasılatları üzerinden
tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirilirler. Çiftçilerden satın
alınan ziraî mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemelerden;
Hayvanlar ve bunların mahsulleri ile kara ve su avcılığı mahsulleri içinTicaret borsalarında tescil ettirilerek satın alınanlar için % 1 bunlar dışında kalanlar için % 2
Diğer ziraî mahsuller için Ticaret borsalarında tescil ettirilerek satın alınan zirai mahsuller için % 2 bunların dışında kalanlar için % 4
Ziraî faaliyet kapsamında ifa edilen hizmetler için Orman idaresine veya orman idaresine karşı taahhütte bulunan kurumlara yapılan ormanların ağaçlandırılması bakımı kesimi ürünlerin toplanması taşınması ve benzeri hizmetler için % 2 Diğer hizmetler için % 4
Çiftçilere yapılan doğrudan gelir desteği ve alternatif ürün ödemeleri için % 0
ÖNEMLİ AÇIKLAMA: Bu şekilde yapılan tevkifat(kesinti)
eğer gerçek usule tabi zirai kazançtan yapılmışsa dönem sonunda
verilecek beyanname üzerinden hesaplanan vergiden düşülür. Eğer
tevkifata tabi kazanç gerçek usule tabi bir kazanç değilse tevkifat; nihai vergilendirme kabul edilir. Beyanname vermek gerekmez.
III-ÜCRETLER VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.ÜCRET KAVRAMI VE ÜCRET SAYILAN HALLER
Ücret
işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet
karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil
edilebilen menfaatlerdir. İş verenler hizmet erbabını işe alan emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir. Ücret; ödenek tazminat zam avans aidat prim ikramiye gider karşılığı şeklinde olabilir. Ayrıca; aşağıda yazılı ödemeler de ücret sayılır:
İstisna dışında kalan emeklilik maluliyet dul ve yetim aylıkları;
Türkiye Büyük Millet Meclisi
il genel meclisi ve belediye meclisi üyeleri ile özel kanunlarına veya
idari kararlara göre kurulan daimi veya geçici bütün komisyonların
üyelerine ve yukarıda sayılanlara benzeyen diğer kimselere bu sıfatları
dolayısıyla ödenen veya sağlanan para ayın ve menfaatler;
Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para ayın ve menfaatler;
Bilirkişilere resmî arabuluculara eksperlere spor hakemlerine ve her türlü yarışma jürisi üyelerine ödenen veya sağlanan para ayın ve menfaatler;
Sporculara transfer ücreti veya sair adlarla yapılan ödemeler ve sağlanan menfaatler.
B.ÜCRETLERİN VERGİLENDİRİLMESİ
1.VERGİLENDİRİLMEYECEK ÜCRETLER; muafiyet-istisna kapsamındaki ücretler
vergilendirilmemektedir. Bazı Önemli Muafiyet ve İstisnalar aşağıdaki
gibidir;
1. Köylerde veya son nüfus sayımına göre belediye içi nüfusu 5.000'i
aşmayan yerlerde faaliyet gösteren ve el ile dokunan halı ve kilim imal
eden işletmelerde çalışan işçilerin ücretleri;
2. Gelir Vergisi'nden muaf olanların veya gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerin yanında çalışan işçilerin ücretleri;
3. Köy muhtarları ile köylerin katip korucu imam
bekçi ve benzeri hizmetlilerine köy bütçesinden ödenen ücretler ile
çiftçi mallarını koruma bekçilerinin ücretleri ve Çırakların asgari
ücreti aşmayan ücretleri.
4. Hizmetçilerin ücretleri (Mürebbiyelere ödenen ücretler istisna kapsamına dahil değildir);
5. Hizmet erbabına işverenlerce yemek verilmek suretiyle sağlanan
menfaatler (bir günlük yemek bedelinin 8.25 YTL’yi aşmaması gerekir)
6. Genel olarak maden işletmelerinde ve fabrikalarda çalışan işçilere
ve özel kanunlarına göre barındırılması gereken memurlarla
müstahdemlere konut tedariki ve bu konutların giderleri ile mülkiyeti
işverene ait brüt alanı 100 m2yi aşmayan konutların hizmet erbabına
mesken olarak tahsisi suretiyle sağlanan menfaatler
7. Hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak
maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri;
8. Kanunla kurulan emekli sandıkları ile Sosyal Sigortalar Kanununun
geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklar tarafından ödenen emekli malûliyet dul ve yetim aylıkları
9. Yabancı ülkelerde bulunan sosyal güvenlik kurumları tarafından ödenen emekli malûliyet dul ve yetim aylıkları;
10. Kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tâbi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretler;
11. Yüz ve daha aşağı sayıda işçi çalıştıran işyerlerinde bir yüzden fazla işçi çalıştıran işyerlerinde iki amatör sporcu çalıştıranların her yıl millî müsabakalara iştirak ettiklerinin belgelenmesi ve bu amatör sporculara ödenen ücretler.
2.VERGİLENDİRİLECEK ÜCRETLER ve VERGİLENDİRME YÖNTEMİ
Ücretler gerçek usule göre vergilendirilmektedir. Gerçek usulün esası
gerçek ücret kavramı üzerine oturtulmuştur. Gerçek ücret: Ücretin
gerçek safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla
sağlanan menfaatler topl******* aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra
kalan miktardır. Brüt ücretten gerçek ücrete ulaşmak için yapılacak
indirimler;
1. Emekli sandığı SSK ve OYAK gibi kurumlar için yapılan kesintiler ve sendikalara ödenen aidatlar
2. Ücretlinin şahsına eşine ve küçük çocuklarına ait hayat ölüm kaza hastalık sakatlık işsizlik analık
doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı
tarafından ödenen primler ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı
payları
ÖNEMLİ NOT:Ücretin gerçek değerinin tayininde Gelir Vergisi gibi şahsi vergiler ücretten indirilmez.
2.1.STOPAJ ESASI
Ücretlerin vergilendirilmesinde genel yöntem stopaj esasıdır(GVK.
94.m). Hizmet erbabına ödenen ücretler ile ücret sayılan ödemelerden
(istisnadan faydalananlar hariç) artan oranlı tarife dilimleri ve oranları esas alınarak tevkifat(Stopaj
kesinti) yapılır. Stopajın yapılmasında matrah olarak ücretin safi(net)
değeri esas alınır. Diğer bir ifadeyle vergi matrahı olarak ücretin
safi değeri alınır. Ancak aşağıdaki hizmet erbabının ücretleri hakkında
vergi tevkif usulü uygulanmaz.
1. Ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabı;
2. 16'ncı maddede yazılı ücret istisnasından faydalanmayan yabancı elçilik ve konsolosluk memur ve hizmetlileri;
3. Maliye Bakanlığı'nca yıllık beyanname ile bildirilmesinde zaruret görülen ücret ödemeleri.
Bunlar gelirlerini yıllık beyanname ile bildirirler.
2.2.GÖTÜRÜ USUL
“Diğer ücretliler” olarak tabir edilen ücretliler götürü usule göre
vergilendirilmektedirler. Diğer ücretler Kazançları basit usulde tespit
edilen ticaret erbabı yanında çalışanlar; Özel hizmetlerde çalışan
şoförler; Özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdığı inşaat
işçileri; Gayrimenkul sermaye iradı sahibi yanında çalışanlar ve gerçek
ücretlerinin tespitine imkân olmaması sebebiyle
Danıştayın olumlu görüşüne dayanarak Maliye Bakanlığınca bu kapsama
alınanlardır (GVK m. 64). Bu hizmet erbabının safi ücretleri takvim
yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük
işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 25'idir.
Diğer ücretler; kapsamına giren ücretler için yıllık beyanname verilmez
diğer kazançlar için beyanname verilmiş olsa bile beyannameye dahil
edilmezler. Sadece vergi dairesinden bir “vergi karnesi” alırlar. Bu
karnede ne kadar vergi ödeyecekleri yazılıdır. Her yıl ŞUBAT ve AĞUSTOS
ayları olmak üzere iki eşit taksitte vergi öderler.
2.3.BEYAN ESASI
Birden fazla işverenden ücret alıp ta birden sonraki
işverenden/işverenlerden alınan ücretler toplamı 2006 yılı için 18 000
YTL’yi aşıyorsa önceden tevkifat yapılsa dahi beyanname vermek
zorunludur. Ayrıca yukarıda belirtildiği gibi stopaja tabi olmayanlar
da beyanname vermek zorundadırlar.
IV-SERBEST MESLEK KAZANÇLARI VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.SERBEST MESLEK KAZANCININ BELİRLENMESİ
Serbest meslek kazancı: Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan
kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti;
sermayeden ziyade şahsi mesaiye
ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette
olmıyan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi
nam ve hesabına yapılmasıdır. Tahkim işleri dolayısiyle hakemlerin
aldıkları ücretler ile kollektif adi komandit ve adi şirketler tarafından yapılan serbest meslek faaliyeti neticesinde doğan kazançlar da serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek erbabı: Serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler
serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten
başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı
değiştirmez. Ayrıca;
Gümrük komisyoncuları bilumum borsa ajan ve acentaları noterler noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar;
Bizzat serbest meslek erbabı tarifine girmemekle beraber serbest
meslek erbabını bir araya getirerek teşkilat kurmak veya bunlara
sermaye temin etmek suretiyle veya sair suretlerle serbest meslek
kazancından hisse alanlar;
Serbest meslek faaliyetinde bulunan kollektif ve adi şirketlerde ortaklar adi komandit şirketlerde komanditeler;
4.Dava vekilleri müşavirler kurumlar ve tüccarlarla serbest meslek erbabının ticarî ve meslekî işlerini takip edenler ve konser veren müzik sanatçıları;
Gerekli şartları taşıyan ebe sünnetçi sağlık memuru arzuhalci rehber gibi mesleki faaliyette bulunanlar bu işler dolayısiyle serbest meslek erbabı sayılırlar.
Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti
karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle
sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet
dolayısıyle yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır. Serbest
meslek erbabı
mesleki kazançlarını Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tuttukları
"Serbest meslek kazanç defteri"ne istinaden tespit ederler. Brüt
kazançtan kazancın elde edilmesiyle ilgili giderler düşülür. Net kazanç
üzerinden vergilendirme yapılır.
B.SERBEST MESLEK KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİ
1.VERGİLENDİRİLMEYECEK SERBEST MESLEK KAZANÇLARI
İstisna kapsamındaki kazançlar vergi dışı bırakılmaktadır.
Vergiden İstisna Olan Serbest Meslek Kazançları
İ.Sergi ve Panayır İstisnası
Dar mükellefiyete tabi olanların; Hükümetin izniyle açılan sergi ve
panayırlarda yaptıkları serbest meslek faaliyetlerinden elde ettikleri
kazançlar; Gelir Vergisi'nden müstesnadır.
ii.Telif Kazançları İstisnası
Müellif mütercim heykeltraş hattat ressam bestekâr bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının; şiir hikaye roman makale bilimsel araştırma ve incelemeleri bilgisayar yazılımı röportaj karikatür fotoğraf film video band radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete dergi bilgisayar ve internet ortamı radyo televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap CD disket resim
heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya
bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak
suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır.
Eserlerin neşir temsil
icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan
bedel ve ücretler istisnaya dahildir. Bu kazançların geçici(arızî)
olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez.
ÖNEMLİ NOT: Serbest meslek kazançları istisnası üzerinden bu Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle vergi kesilir. Oran % 17’dir.
2.SERBEST MESLEK KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİ
2.1.BEYAN ESASI
Tutulan serbest meslek kazanç defterine göre belirlenen hasılattan
mesleğin ifası ile ilgili giderler düşülür. Kalan kısım artan oranlı
tarifeye göre vergilendirilir. Ancak her türlü para cezaları ve vergi
cezaları ile serbest meslek erbabının suçlarından doğan tazminatlar
gider olarak indirilemez. Net serbest meslek kazancının tespitinde
gider yazılabilecek hususlar aşağıdaki gibidir;
Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler
Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatındaki iaşe ve ibate giderleri tedavi ve ilaç giderleri sigorta primleri ve emekli aidatı ve işle ilgili giyim giderleri.
Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri
Mesleki faaliyette kullanılan tesisat
demirbaş eşya ve envantere dahil taşıtlar için ayrılan amortismanlar ve
kiralanan veya envantere dahil olan ve işte kullanılan taşıtların
giderleri.
Alınan mesleki yayınlar için ödenen bedeller Mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım bedelleri.
Serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla emekli sandıklarına ödenen
giriş ve emeklilik aidatları ile mesleki teşekküllere ödenen aidatlar.
Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen meslek ilan ve reklam vergileri ile iş yerleriyle ilgili ayni vergi resim ve harçlar.
Mesleki faaliyetle ilgili olarak kanun ilam ve mukavelenameye göre ödenen tazminatlar
2.2.STOPAJ(TEVKİFAT) Esası
Yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri yapanlara
yapılan ödemelerden ödemeyi yapan taraf stopajla vergi kesmektedir.
Ancak Noterlere serbest meslek faaliyetlerinden dolayı yapılan
ödemelerden stopaj yapılmaz. Stopaj oranı; % 22’dir. Sadece Telif
kazancı dolayısıyla hak sahibine yapılan ödemelerden % 17 stopaj
yapılır.
Tevkifat suretiyle alınan vergi yılsonunda verilen yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergi miktarından düşülmektedir.
V-GAYRİMENKUL SERMAYE İRATLARI VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.GAYRİMENKUL SERMAYE İRADI OLARAK KABUL EDİLEN KAZANÇLAR
Aşağıda yazılı mal ve hakların sahipleri mutasarrıfları zilyetleri
irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya
verilmesinden elde edilen iratlar gayrimenkul sermaye iradıdır(GVK 70)
Arazi bina maden suları menba suları madenler taş ocakları kum ve çakıl istihsal yerleri tuğla ve kiremit harmanları tuzlalar ve bunların mütemmim cüzileri ve teferruatı;
Voli mahalleri ve dalyanlar;
Gayri menkullerin ayrı olarak kiraya verilen mütemmim cüzileri ve teferruatı ile bilumum tesisatı demirbaş eşyası ve döşemeleri;
Gayrimenkul olarak tescil edilen haklar; Arama işletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları ihtira beratı alameti farika marka ticaret unvanı her türlü teknik resim desen model plan ile sinema ve televizyon filmleri ses ve görüntü bantları
sanayi ve ticaret ve bilim alanlarında elde edilmiş bir tecrübeye ait
bilgilerle gizli bir formül veya bir imalat usulü üzerindeki kullanma
hakkı veya kullanma imtiyazı gibi haklar
Telif hakları
Gemi ve gemi payları ve her türlü motorlu araç makine ve tesisat ile bunların eklentileri.
Sayılan bu mallar ve haklar ticarî veya zirai bir işletmeye dahil
bulunduğu takdirde bunların iratları ticarî veya zirai kazancın
tespitine müteallik hükümlere göre hesaplanır.
B.GMSİ’NİN VERGİLENDİRİLMESİ
1.VERGİLENDİRİLMEYECEK GMSİ’LER
Konut Kira Gelirleri İstisnası: Binaların mesken olarak kiraya
verilmesinden bir takvim yılı içinde elde edilen hâsılatın 2006 yılı
için 2.200 YTL’sı gelir vergisinden müstesnadır. İstisna haddi üzerinde
hâsılat elde edilip beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi halinde bu istisnadan yararlanılamaz. Ticari
zirai veya mesleki kazancını yıllık beyanname ile bildirmek
mecburiyetinde olanlar ile gelirleri bunlar tarafından bildirilecek
olanlar bu istisnadan faydalanamazlar.
Bir kişinin birden fazla meskene sahip olması durumunda bu istisna
sadece bir defa uygulanacaktır. Bir meskene birden fazla kişi sahipse
her kişi istisnadan ayrıca yararlanacaktır.
2.VERGİLENDİRİLECEK GMSİ’LER
GMSİ’lerde vergilendirme safi irat üzerinden yapılmaktadır. Safi İrat:Gayrimenkul sermaye iradında safi irat gayri safi hasılattan iradın sağlanması ve idamesi için yapılan giderler indirildikten sonra kalan müspet farktır.
2.1.BEYAN ESASI
Gayrimenkul sermaye iratlarında gayri safi hasılat
mal ve hakların kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde o yıla veya
geçmiş yıllara ait olarak nakden veya aynen tahsil edilen kira
bedellerinin tutarıdır (72.M).
Gerçek Gider Usulü(Gerçek Usul)
Gerçek usulde; gayrimenkulle ilgili olmak kaydıyla gayri safi
hâsılattan aşağıdaki giderler düşülür. Kalan kısım artan oranlı
tarifeye göre vergilendirilir. Giderler: kiraya verilen gayrimenkulle
ilgili giderlerdir. Ayrıca; Kiraya verilen mal ve haklar için ödenen
vergi resim
harç ve şerefiyelerle kiraya verenler tarafından ödenmiş olmak şartıyla
belediyelere ödenen harcamalara iştirak payları; Sahibi bulundukları
konutları kiraya verenlerin kira ile oturdukları konutun kira bedeli de
indirilebilir. Vergi ve para cezaları düşülemez.
Götürü Gider Usulü
Haklarını kiraya verenler hariç gayrimenkul sermaye iradı elde edenler
götürü usulden de yararlanabilirler. Gayri safi hâsılattan gayri safi hâsılatın %25’lik kısmı düşülür
kalan kısım artan oranlı tarifeye göre vergilendirilir. Götürü gider
usulünü kabul edenler iki yıl geçmedikçe bu usulden dönemezler.
2.2.STOPAJ ESASI
Gayrimenkul sermaye iratlarında stopaj uygulaması da söz konusudur.
Stopajı hak sahibine geliri sağlayan taraf yapar. Stopaj yapılan tutar;
daha sonra verilen beyannameden hesaplanacak vergiden düşülür. Ancak
stopajla vergilendirilmiş olan gayrimenkul sermaye iratları 2006 yılı
için 18 000 YTL’ye kadarsa beyanname verilmez.
VI-MENKUL SERMAYE İRATLARI VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.MENKUL SERMAYE İRADI KAVRAMI
Menkul sermaye iratları GVK’nın 75. maddesinde düzenlenmiştir. Sahibinin ticari
zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil
edilen değerlerden oluşan sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı faiz kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır.
1-Kar Geliri Şeklindeki MSİ’ler
Hisse Senetleri Kar Payları (Sermaye Piyasası Kanunu'na göre kurulan
yatırım fonları katılma belgelerine ödenen kar payları dahil.)
İştirak Hisselerinden Doğan KazançlarLimited Şirket ortaklarının iş ortaklıklarının ortakları ve komanditerlerin kâr payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir.)
Kurumların idare Meclisi Başkan ve üyelerine verilen kar payları;
Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmı
Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile kâr
ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları ve özel finans
kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr
payları.
2-Faiz Geliri Şeklindeki MSİ’ler
Tahvil ve Bono Faizleri:
Alacak Faizleri :Her nevi alacak faizleri (Adi imtiyazlı rehinli
senetli alacaklarla carî hesap alacaklarından doğan faizler ve kamu
tüzelkişilerince borçlanılan ve senede bağlanmış olan meblağlar için
ödenen faizler dahil.)
Mevduat faizleri :
Repo Gelirleri
3-Diğer Şekillerdeki MSİ’ler
Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen bedeller;
İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kar paylarının devir ve temliki karşılığında alınan para ve ayınlar;
Her çeşit senetlerin iskonto edilmesi karşılığında alınan iskonto bedelleri;
Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları yardım sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından;
i. On yıl süreyle prim aidat veya katkı payı ödemeden ayrılanlara yapılan ödemeler
ii. On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte bireysel
emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile diğer
sandık ve sigortalardan on yıl süreyle prim veya aidat ödeyenlere ve
vefat malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemeler
iii. Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemeler.
B.MENKUL SERMAYE İRATLARININ VERGİLENDİRİLMESİ
1. 2006’ya KADAR GEÇERLİ OLAN VERGİLENDİRME REJİMİ
1.1. Menkul Sermaye İratlarında İndirim Oranı (ENFLASYON İNDİRMİ) Uygulaması
Enflasyonist ortamlarda elde edilen kazançların içerisinde enflasyondan
kaynaklanan fiktif (gerçek olmayan) kazançlar da mevcuttur.
Vergilendirme yapılırken enflasyonist kazançların da vergi matrahına
dahil edilmesi durumunda
reel kazanç üzerinden vergilendirme yapılmamış olur. Dolaysıyla
mükellef aşırı vergilendirilmiş olur. Bu yüzden enflasyondan etkilenen
bazı kazançların vergilendirilmesinde enflasyondan arındırma
yapıldıktan sonraki kazanç üzerinden vergilendirilme yapılması
uygundur. Bu amaca yönelik olarak Türk gelir vergisi sisteminde bazı
menkul sermaye iratları için “indirim oranı uygulaması”na yer
verilmiştir (GVK m. 76).
Özellikle enflasyondan etkilendiği varsayılan bazı menkul sermaye
iratlarında indirim oranı uygulanmak suretiyle bulunacak tutar vergi
dışı bırakılmaktadır. Bu indirimin nedeni söz konusu menkul sermaye
iratlarının bir kısmının enflasyondan kaynaklandığının kabul
edilmesidir.
İndirim oranının Tespiti : İndirim oranı
Maliye Bakanlığı'nca tespit edilmektedir. Maliye Bakanlığı her yıl için
ayrı ayrı indirim oranı tespit eder. Herhangi bir yıla ilişkin indirim
oranı; VUK hükümlerine göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden
değerleme oranının
aynı dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan
bileşik ortalama faiz oranına bölünmesi suretiyle elde edilir(GVK
m.76).
İndirim oranı uygulanacak menkul kıymetler;
• Menkul kıymetler yatırım fonları ve ortaklıkları; Risk sermayesi yatırım fonları ve ortaklıkları Gayrimenkul yatırım fonları ve ortaklıklarından sağlanan kar payları
• Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresi'nce çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler(m.75/5)
• Alacak Faizleri(m.75/6)
• Mevduat faizleri (m.75/7)
• Repo gelirleri(m.75/12)
• Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile kâr
ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları ve özel finans
kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr
paylarıdır(m.75/14).
Örnek; 2004 yılında 100 000 YTL alacak faizi elde eden bir mükellefin
vergiye tabi matrahını bulalım. Burada öncelikle 2004 yılı için Maliye
Bakanlığı’nca belirlenen indirim oranını bilmemiz gerekir. Bu oranı
Maliye Bakanlığı 2004 yılı için %438 olarak açıklamıştır. 2004 yılında elde edilen 100 000 YTL’lik alacak faizinin %438’inin enflasyondan oluştuğu kabul edilmekte ve bu orana tekabül eden kısmın nominal kazançtan düşülmesi gerekmektedir.
İndirilecek Tutar (enflasyonist kazanç) = 100 000 x (%438) = 43 800 YTL
Vergi Matrahı = 100 000 – 43 800= 56 200 YTL
İndirim oranı uygulanamayacak haller; Ancak döviz cinsinden açılan hesaplara ödenen faiz ve kar payları
dövize altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetler ile döviz
cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilen menkul sermaye
iratları için indirim oranı uygulaması yoktur. Çünkü bu kazançlar
yerli para cinsinden olmadığı için enflasyondan da etkilenmemektedir.
Ayrıca Ticari İşletmelere dahil bu tür gelirler için de indirim
uygulanamamaktadır.
İndirim oranı uygulamasının yapılamayacağı bir diğer durum ise
stopaj(kaynakta kesinti) yöntemiyle yapılan vergilendirmedir. Stopaj
usulüyle yapılan vergilendirmede kazancın brüt tutarı esas
alınmaktadır. Dolayısıyla elde edilen menkul sermaye iradının indirim
oranı uygulaması yapılmadan önceki brüt tutarı üzerinden stopaj
yapılacaktır.
Örnek: A şahsı 2004 yılında X bankasına yatırdığı 6 ay vadeli
mevduattan 15 000 YTL kazanç elde etmiştir. Stopaj hangi değer
üzerinden yapılacaktır? Mevduat faizleri stopaja tabidirler. Bu nedenle
stopaj indirim oranı düşülmeden önceki brüt tutar olan 15 000 YTL üzerinden yapılacaktır.
1.2. Menkul Sermaye İratlarında Vergilendirme Yöntemleri
a. Sadece Stopaj Esasına Göre Vergilendirilen Menkul Sermaye İratları
Tutarı ne olursa olsun stopaj esasıyla vergilendirilmiş olan bazı
menkul sermaye iratları için beyanname verilmeyeceği gibi başka
gelirler için verilen beyannameye dahil edilmeleri de söz konusudur. Bu
kapsama giren menkul sermaye iratlar için stopaj yöntemi nihai
vergileme yöntemi kabul edilmekte ve bu kazançlar için ayrıca herhangi
bir vergilendirme işlemi yapılmamaktadır. Sadece stopajla
vergilendirilecek menkul sermaye iratları;
İ.Mevduat Faizleri: Mevduat faizlerinin vergilendirilmesinde faiz gelirini sağlayan banka
hak sahibi adına doğan faiz gelirinden vergi kesintisi (stopaj) yaparak
vergilendirme işlemini gerçekleştirmektedir. Burada esas mükellef hak sahibidir
banka ise vergi sorumlusudur. Stopaj oranları mevduatın yerli ya da
yabancı para biriminden olmasına göre değişmektedir(GVK m.94).
• Döviz tevdiat hesaplarına yürütülenlerden; vadesi 1 yıla kadar olanlarda %24 vadesi 1 yıl ve daha fazla olanlarda %18’dir.
• Nama ve hamiline yazılı mevduat hesaplarına yürütülen faizlerden vadesiz hesaplarla 3 aya kadar vadeli de%18 6 aya kadar vadeli de %16 1 yıla kadar vadeli de%12 ve 1 yıl ve daha fazla vadeli de %’dir.
Burada dikkate çeken nokta vade uzadıkça vergi oranının azalmasıdır. Bu
uygulamayla kanun koyucu tasarruf sahiplerinin uzun vadeli mevduat
yatırmalarını teşvik amacı gütmektedir. Ancak mevduat faizinin ticari
işletme tarafından elde edilmesi durumunda ticari kazanç içerinde
vergilendirilecekleri için beyanname vardır(GVK Geçici 55. m.).
ii. Kar Payları: Kar paylarının vergilendirilmesi ve stopaj oranları
kar payının türüne göre aşağıdaki şekillerde yapılmaktadır.
1) Özel Finans Kurumlarınca Kar Ve Zarara Katılma Belgeleri
Karşılığında Ödenen Kar Payları: Özel finans kurumları hak sahiplerine
kar payı öderken onlar adına vergi kesintisi yapmakta ve vergi
dairesine yatırmaktadır. Kar paylarında da stopaj oranları vadeye göre
değişmektedir; Vadesi 3 aya kadar olanlarda %18 Vadesi 6 aya kadar olanlarda %16 Vadesi 1 yıla kadar olanlarda ise %12 ve Vadesi 1 yıl ve daha uzun olanlarda %7 stopaj uygulaması mevcuttur(GVK m.94).
2) Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kar payları ve Kar zarar
ortaklığı belgesi verenler tarafından ödenen kar payları: Faizsiz
olarak kredi verenlere ödenen kar paylarından %0 stopaj ve Kar zarar
ortaklığı belgesi verenler tarafından ödenen kar paylarından %18 stopaj
öngörülmüştür. Stopajın dışında ayrıca bir vergi yoktur. Bu kazançlar
için beyanname verilmeyecektir. Ancak ticari işletme tarafından elde
edilmesi durumunda ticari kazanç içerinde vergilendirilecekleri için
beyanname vardır(GVK Geçici 55. m.).
3) Yatırım fonları katılma belgeleri kar payları: Yatırım fonları
katılma belgeleri kar payları için %10 stopaj öngörülmüştür. Stopaj
nihai vergileme yöntemi olup beyanname verilmeyecektir. Ancak ticari
işletme tarafından elde edilmesi durumunda ticari kazanç içerinde
vergilendirilecekleri için beyanname vardır(GVK Geçici 55. m.).
iii. Repo Gelirleri: Repo gelirlerinde de nihai vergileme stopaj
yöntemi olup beyan gerekmemektedir. Stopaj oranı ise % 22’dir. Ancak
ticari işletme tarafından elde edilmesi durumunda ticari kazanç
içerinde vergilendirilecekleri için beyanname vardır(GVK Geçici 55. m.).
İv. Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları
yardım sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketlerinden sağlanan
menkul sermaye iratları; Bu kurumlara üye olan bir kişinin bu
kurumlardan sağladığı aşağıdaki kazançlar da belirtilen oranlarda
stopaja tabidir. Stopajı iradı sağlayan kurum yapmaktadır.
• On yıl süreyle prim aidat veya katkı payı ödemeden ayrılanlara yapılan ödemeler için %15
• On yıl süreyle katk
Geri: Tvs Birinci Kisim
Ancak Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat
malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan
ödemelerin %25’i vergiden istisnadır(GVK m.22). Kalan kısım için % 5
stopaj yapılmaktadır(GVK m.94).
Ayrıca Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan diğere sigorta şirketlerinden 10 yıl süre ile prim ödeyenler ile vefat
malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan
ödemelerin %10’u ve tek primli yıllık gelir sigortalarının yaptığı
ödemelerin tamamı vergiden istisnadır(GVK m.22). Kalan kısım için % 10
stopaj yapılmaktadır(GVK m.94).
b. Hem Stopaja Hem de Beyan Esasına Göre Vergilendirilen Menkul Sermaye İratları
i. Hisse Senedi Kar Payları Ve İştirak Hisselerinden Doğan Kazançlar: Hisse senedi kar payları kar dağıtımı aşamasında
iştirak hisselerinden doğan kazançlar ise kazanç dağıtılırken %10
stopaja tabidir(GVK m.94). Stopaj kar dağıtımını yapan kurumca
yapılacaktır. Stopaj yapılacak tutar dağıtılan kar payı tutarıdır.
Hisse senedi kar paylarının yarısı vergiden istisna edilmiştir(GVK
m.22.m). Kalan kısım 2005 yılı için 15 000 YTL’yi aşıyorsa beyan
edilecektir. Beyan edilecek matrah üzerinden hesaplanacak vergiden önceden stopaj yöntemiyle ödenen vergi düşülecektir. Kalan kısım vergi dairesine ödenecektir.
ii. Tahvil ve Bono Faizleri: Tahvil ve bono faizlerinde vergilendirme
rejimi tahvil ve bonoların türüne göre değişmektedir(GVK m.94).
Devletin çıkarttığı tahvil ve bonoların faizleri ile özel kesimin
çıkarttığı tahvil ve bono faizlerinde farklı vergilendirme rejimleri
benimsenmiştir. Ayrıca yerli para cinsinden çıkartılan tahvil ve
bonolarla döviz cinsinden çıkartılan tahvil ve bonoların faizlerinde
vergilendirme rejimi farklıdır.
Devlet tahvili –hazine bonosu faizleri: Devlet tahvili ve hazine bonosu
faiz gelirlerinde büyük vergi avantajı tanınmıştır. Bu avantajın amacı
devlete borç vermeyi cazip hale getirmektedir. Çünkü tahvil ve bonolar
devletin en temel borçlanma araçlarıdır. Devlet tahvili ve hazine
bonolarında stopaj oranı %0’dır. Vergilendirme rejimi üç aşamalı bir
yapı arz etmektedir. Öncelikle toplam faiz gelirinden “indirim oranı“
uygulamasıyla enflasyon indirimi uygulanacaktır. Kalan kısımdan 2005
yılı için öngörülen 174.033 YTL 88 YKR’luk istisna tutarı düşülecektir(
GVK Geçici 59.m). İstisna düşüldükten sonra kalan kısım 15 000 YTL’yi
aşıyorsa beyan edilecek ve vergisi ödenecektir. Toplu konut idaresi ve
kamu ortaklığı idaresi ve özelleştirme idaresi tarafından çıkarılan
menkul kıymetlerin getirileri üzerindeki stopaj oranı da %0’dır.
Vergilendirme rejimi aynen devlet tahvili ve hazine bonosu fazilerinde
olduğu gibi üç aşamalı bir yapı arz etmektedir. Öncelikle toplam faiz
gelirinden “indirim oranı“ uygulamasıyla enflasyon indirimi
uygulanacaktır. Kalan kısımdan 2005 yılı için öngörülen 174.033 YTL 88
YKR’luk istisna tutarı düşülecektir( GVK Geçici 59.m). İstisna
düşüldükten sonra kalan kısım 15 000 YTL’yi aşıyorsa beyan edilecek ve
vergisi ödenecektir.
Eurobond tahvil faizlerinde de stopaj oranı %0’dır. Bunlar için indirim
oranı uygulaması yoktur. Vergilendirme yapılırken önce toplam kazançtan
174 033 YTL 88 YKR’luk istisna düşülecektir. Kalan kısım 15 000 YTL’yi
aşıyorsa beyan edilecektir.
Nama ve hamiline yazılı tahvil faizleri: Bu tür faiz gelirlerinde stopaj oranı %10’dur. Stopaj
faiz gelirini sağlayan tarafından yapılmaktadır. Stopaj matrahı faiz
gelirinin brüt tutarıdır. Ayrıca bu kazançlar için beyan esası
benimsenmiştir. Stopaj uygulamasından ayrı olarak toplam faiz
gelirinden öncelikle enflasyon indirimi düşülecektir. Kalan kısım 15
000 YTL’yi aşıyorsa beyan edilecek ve vergisi hesaplanacaktır.
Beyanname üzerinden hesaplanan vergiden daha önceden stopaj yöntemiyle
ödenen vergi düşülecek ve ödenecek vergi miktarı tespit edilecektir.
c.Sadece Beyan Esasına Göre Vergilendirilen Menkul Sermaye İratları
Her türlü ALACAK FAİZLERİNDEN elde edilen kazançların vergilendirilme
rejimi diğer menkul sermaye iratlarından farklıdır. Bu tür kazançlar
için stopaj öngörülmemiştir. Dolayısıyla sadece beyan usulüyle
vergilendirme söz konusudur. Alacak faizlerinde
vergilendirme işlemi iki aşamalı bir yapı arz etmektedir. Birinci
aşamada brüt faiz gelirinden “indirim oranı” uygulamasıyla enflasyon
indirimi düşülecektir. İkinci aşamada enflasyon indirimi düşüldükten
sonra kalan kısımdan öngörülen 800 YTL’lik istisna tutarı indirilecektir. Kalan kısım beyan edilecek ve vergi dairesine ödenecektir(GVK m.86).
Ayrıca aşağıdaki kazançların 800 YTL’yi aşması durumunda beyan edilmesi söz konusudur;
• Kıyı bankacılığından(of-shore) elde edilen faiz gelirleri
• Yurt dışında elde edilen menkul sermaye iratları
• Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen bedeller;
• İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kar paylarının devir ve temliki karşılığında alınan para ve ayınlar;
• Her çeşit senetlerin iskonto edilmesi karşılığında alınan iskonto bedelleri
Bu kazançlar 800 YTL’nin altında kalırlarsa beyan edilemeyeceklerdir(GVK m.86).
2. 2006’DAN SONRA GEÇERLİ OLACAK VERGİLENDİRME REJİMİ
Menkul sermaye iratlarının büyük bir kısmının vergilendirilmesinde 2006’dan itibaren indirim oranı uygulaması
istisna uygulamaları ve beyan esası kaldırılmaktadır . Sadece stopaj
yöntemiyle vergilendirme yapılacaktır. Bu değişikliğin amacı
vergilendirme işlemlerini kolaylaştırmak ve menkul sermaye iradı
türleri itibariyle farklı olan vergilendirme rejimlerinde birliği
sağlamaktır. Konuya ilişkin düzenlemeler GVK’nın Geçici 67. maddesinde düzenlenmiştir.
Yeni düzenleme ile menkul sermaye iratlarının alım satım kazançları ve
dönemsel getirileri artık stopajla vergilendirilecektir(GVK Geçici m.
67). Ancak; Alacak faizleri
Of-Shore ve yurt dışı hesaplardan elde edilen faiz gelirleri stopaja
tabi olmadıkları için beyan esasına göre vergilendirileceklerdir .
Ayrıca A.Ş. ve LTDŞ ortaklarının kar paylarının yarısı vergiden istisnadır. Kalan kısmı beyan sınırını (2005 yılı için 15 000 YTL ) aşarsa beyan edileceklerdir .
Tevkifat yapacak olanlar; bankalar ve aracı kuruluşlardır. Bu kuruluşlar
menkul sermaye iradını hak sahiplerine ödemeden önce vergisini kesip
hak sahipleri adına vergi dairesine yatıracaklardır. Burada bankalar ve
aracı kurumlar vergi sorumlusudurlar.
Üzerinden tevkifat yapılacak tutar(Stopaj matrahı); menkul kıymetin
satış tutarından alış tutarının düşülmesiyle bulunan kısımdır. Tevkifat
oranı ise %15’tir. Vergilendirme üçer aylık dönemler itibariyle
yapılacaktır.
Tevkifat matrahında alış tutarı; menkul kıymeti alındığı zamanki tutarıdır. Değişik tarihlerde menkul kıymet alınmışsa
satış durumunda alış bedeli olarak “ilk giren ilk çıkar” yöntemi
kullanılacaktır. Alış tutarından başka satış tutarından indirilecek
giderler alım satım komisyonları ve banka ve sigorta muameleleri vergisidir.
Menkul sermaye iratlarından stopaj yapan banka ve aracı kurumlar muhtasar beyannamenin dışında ayrı bir beyanname ile kestikleri vergiyi beyan edip vergi dairesine yatıracaklardır.
VII-DİĞER KAZANÇ VE İRATLAR VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI
1.DEĞER ARTIŞ KAZANCI KAVRAMI
Değer artış kazancı
sahip olunan menkul ve gayri menkullerin ve hakların elden
çıkartılmasından elde edilen kazançlardır. Bu kazançlar bir defalığına
elde edilmektedirler. Bu kazançlar aşağıdaki şekilde
sınıflandırılabilir;
i. Menkul kıymetlerin elden çıkartılmasından elde edilen kazançlar; sahip olunan hisse senedi
tahvil ve fon gibi menkul kıymetlerin satılmasından elde edilen net
kazançlar değer artış kazancı kabul edilmektedir. Örneğin 5 000 YTL’ye
alınan bir hisse senedi 5 500 YTL’ye satılması durumunda
(5 500-5 000) 500 YTL’lik değer artış kazancı oluşmaktadır. Ancak
İvazsız (karşılıksız) olarak iktisap edilenler ile tam mükellef
kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse
senetlerinin elden çıkarılmasından sağlana değer artış kazançları
vergilendirilmemektedir.
ii.Hakların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar; Hakların elden
çıkarılmasından doğan kazançlar ile Telif haklarının ve ihtira
beratlarının müellifleri
mucitleri ve bunların kanunî mirasçıları dışında kalan kimseler
tarafından elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancı
sayılmaktadır. Ayrıca Ortaklık haklarının veya hisselerinin elden
çıkarılmasından doğan kazançlar da değer artış kazancıdır.
iii.Faaliyeti durdurulan bir işletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancıdır.
iv.Voli meydanlarının gemilerin ve gayrimenkul olarak tescil edilen hakların iktisap tarihinden başlayarak dört yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancıdır.
2.DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİ
2.1.Stopaj Yöntemi
Menkul kıymetlerin elden çıkartılmasında sağlanan kazançlar stopaj yöntemiyle vergilendirilmektedir. Stopaj yapmaya yetkili olan birim
menkul kıymetin satılmasına aracılık eden banka ve aracı kurumlardır.
Stopaj oranı %15’tir. Bu kazançların ayrıca beyan edilmesine gerek
yoktur.
2.2.Beyan Esası
Beyan yöntemi menkul kıymetlerin elden çıkartılmasından elde edilen
değer artış kazançlarının dışındaki değer artış kazançları için
geçerlidir. bu kazançların vergilendirilebilmesi için öncelikle net
değer artış kazancı bulunur. Net değer artış kazancının bulunması; Elde
edilen satış hasılatından elden çıkartılan unsurun maliyet bedeli
düşülerek bulunan net kazanç değer artış kazancı kabul edilir. Bir
takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından elde edilen kazançlar hariç 14.000 YTL’lik kısmı gelir vergisinden müstesnadır. Dolayısıyla 14. 000 YTL’li kısım beyan dışıdır.
B.ARIZİ KAZANÇLAR
1.ARIZİ KAZANÇ KAVRAMI
Arızi kazançlar; ticari sınai
zirai ve mesleki faaliyetlerin bir defalık gerçekleştirilmesinden elde
edilen kazançlardır. Bu kazançlar aşağıdaki şekilde sıralanmıştır;
1. Arızî olarak ticarî faaliyetlerin gerçekleştirilmesinden veya bu tür işlere aracılık yoluyla elde edilen kazançlar.
2. Ticarî veya ziraî bir işletmenin faaliyeti ile serbest meslek faaliyetinin bırakılması ihale artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen hâsılat.
3. Gayrimenkullerin tahliyesi veya kiracılık hakkının devri karşılığında alınan tazminatlar ile peştemallıklar
4. Arızî olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hâsılat.
5. Gerçek usulde vergiye tâbi mükelleflerin terk ettikleri işleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar
6. Dar mükellefiyete tâbi olanların 45 inci maddede yazılı işleri arızî olarak yapmalarından elde ettikleri kazançlar.
2.ARIZİ KAZANÇLARIN VERGİLENDİRLMESİ
Yukarıdaki faaliyetlerin yapılmasında dolayı elde edilen arızi
kazançların safi değeri üzerinden vergilendirme yapılır. Bir takvim
yılında (1) (2) (3) ve (4) numaralı bentlerde yazılı olan kazançlar (ihale
artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen
kazançlar hariç) toplamının 14.000 YTL’lik kısmı gelir vergisinden
müstesnadır. Kalan kısım beyan edilir.
III. KISIM
GELİRİN TOPLANMASI BEYANI VE VERGİNİN ÖDENMESİ
A.ÖLÜM ve MEMLEKETİ TERK HALLERİNDE BEYAN VE ÖDEME
B. NORMAL ŞARTLARDA BEYAN VE ÖDEME
Takvim yılı içinde memleketi terk edenlerin beyannameleri memleketi terke takaddüm eden 15 gün ölüm halinde ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde verilir.
1. YILLIK BEYANNAME VE VERGİNİN ÖDENMESİ
Bir takvim yılı içinde yedi gelir unsurundan elde edilen gelirler toplanır. Yıllık beyannameye kaydedilir. Ancak bazı kazançlar
beyannameye dahil edilmez. Beyannameye dahil olmayan gelirler aşağıda
tam ve dar mükellefler itibariyle ayrı ayrı belirtilmiştir.
1.1.Beyannameye Dahil Edilmeyen Gelirler
Tam Mükellefiyette Beyannameye Dahil Edilmeyen Gelirler;
Gerçek usulde vergilendirilmeyen ziraî kazançlar; bu kategoriye giren
kazançlar stopaj usulüyle vergilendirildikleri için ayrıca beyana gerek
yoktur.
Kar payları hariç stopaja tabi tutulmuş menkul sermaye iratları
Kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısmı
Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler
Birden fazla işverenden ücret alanların birden sonraki işverenden
aldıkları ücretlerinin toplamı –stopajla vergilendirilmek
şartıyla-18.000 YTL’yi aşmıyorsa beyan edilmezler.
18.000 YTL’yi aşmamak şartıyla Türkiye'de tevkifata tâbi tutulmuş olan; gayrimenkul sermaye iratları
Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 875 YTL’yi aşmayan tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları.
Dar mükellefiyette Beyannameye Dahil Edilmeyen Gelirler; Tamamı Türkiye'de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan; ücretler serbest meslek kazançları menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar beyan edilmezler.
1.2.Gelirin Beyanı ve Vergi Miktarının Hesaplanması
Yıllık Beyannamenin Verilme Zamanı: Bir takvim yılına ait beyanname izleyen yılın Mart ayının 15. günü akşamına kadar
Gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticarî kazançlardan ibaret
olması halinde izleyen yılın Şubat ayının 15. günü akşamına kadar beyan
edilir.
Beyan yeri: Tam mükellefiyette vergiyi tarha yetkili vergi dairesine Dar mükellefiyette Türkiye'de vergi muhatabı mevcutsa onun Türkiye'de oturduğu yerin Türkiye'de vergi muhatabı yoksa işyerinin
işyeri birden fazla ise bu işyerlerinden herhangi birisinin bulunduğu
yer vergi dairesine verilir veya taahhütlü olarak posta ile gönderilir.
Verginin Hesaplanması :Yıllık gelir vergisi vergiye tabi gelirlerin yıllık topl******* aşağıdaki indirimler düşülür. Beyannameden düşülebilecek indirimler:
Geçmiş beş yıl zararları
Bazı bağış ve yardımlar (eğitimi sağlığı desteklemek için yapılan harcamalar bağışlar vb.)
Aileye ait sigorta primleri
Sakatlık indirimi
Sakatlık indirimi: Çalışma gücünün asgarî % 80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat asgarî % 60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat
asgarî % 40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat
sayılır ve aşağıda sakatlık dereceleri itibariyle belirlenen aylık
tutarlar hizmet erbabının ücretinden indirilir.
Sakatlık indiriminden yararlanma hakkına sahip olanlar; sakat olan ücretliler özürlü serbest meslek sahipleri ve basit usule tabi mükellefler özürlü bakmakla yükümlü olan serbest meslek erbabı ve ücretliler.
Sakatlık indiriminin dereceleri; Birinci derece sakatlar için 530 YTL İkinci derece sakatlar için 265 YTL Üçüncü derece sakatlar için 133 YTL’dir.
İndirimler düşüldükten sonra kalan kısım artan oranlı tarife uygulanmak
suretiyle hesaplanır. Artan oranlı tarife aşağıdaki gibidir.
Vergi Tarifesi:
7.000 YTL'ye kadar % 15
18.000 YTL'nin 7.000 YTL'si için 1.050 YTL fazlası % 20
40.000 YTL'nin 18.000 YTL'si için 3.250 YTL fazlası % 27
40.000 YTL'den fazlasının 40.000 YTL'si için 9.190 YTL fazlası % 35 oranında vergilendirilir
Tarh zamanı eyanname verilmesi icabeden hallerde beyannamenin verildiği günde beyanname posta ile gönderilmişse vergiyi tarh edecek daireye geldiği tarihi takibeden yedi gün içinde; diğer ücretlerde hizmetin ifa olunduğu takvim yılının ikinci ayında takvim yılı içinde işe başlanması halinde
işe başlama tarihinden itibaren bir ay içinde tarh edilir. Vergi tarh
edildikten sonra varsa yıl içinde STOPAJLA ÖDENEN VERGİLER ile GEÇİCİ
VERGİLER tarh edilen vergiden düşülür ve ödenecek vergi bulunur.
Verginin ödenmesi; Basit usulde birinci taksit ŞUBAT ayının sonuna
kadar ikinci taksit HAZİRAN ayının sonuna kadar ödenir. Diğerlerinde
verginin birinci taksiti MART sonuna ikinci taksiti TEMMUZ sonunda ödenir.
2.GEÇİCİ VERGİ VE GEÇİCİ VERGİ BEYANNAMESİ
Gelir vergisinde geçici vergiyi sadece ; Ticari kazanç sahipleri (basit
usulde vergilendirilenler hariç) ile Serbest meslek erbabı (noterler
hariç) ödemektedir.
Geçici vergi hesap döneminin üçer aylık kazançları üzerinden 103 üncü
maddede yer alan tarifenin ilk gelir dilimine uygulanan oranda geçici
vergi öderler (yani %15).
Hesaplanan geçici vergi
üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın 10’uncu günü akşamına kadar bağlı
olunan vergi dairesine beyan edilir ve 17.günü akşamına kadar ödenir.
Aynı dönem içinde tevkif edilmiş bulunan gelir vergisi hesaplanan
geçici vergiden mahsup edilir.
3.MUHTASAR BEYANNAME
Muhtasar beyanname yaptıkları ödemelerden vergi sorumlusu sıfatıyla
stopaj yapanlarca verilir. Muhtasar Beyannamenin Verilmesi ; Vergi
tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde kestikleri vergileri
izleyen ayın yirminci günü akşamına kadar ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar.
Ziraî ürün bedelleri üzerinden tevkifat yapanlar hariç 10 ve daha az işçi çalıştıranlar tevkif ettikleri vergi ile ilgili muhtasar beyannamelerini bağlı bulundukları vergi dairesine önceden bildirmek şartıyla her ay yerine Ocak Nisan Temmuz ve Ekim aylarının yirminci günü akşamına kadar verebilirler.
Vergi beyan edilen ayın 26.günü akşamına kadar ödenir.
4.MÜNFERİT BEYANNAME
Dar mükellefiyete tabi mükelleflerden yıllık beyanname vermeye mecbur olmayanlar:
1. Gayrimenkullerin elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarını gayrimenkulün bulunduğu
2. Menkul malların ve hakların elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarını mal ve hakların Türkiye'de elden çıkarıldığı
3. Ticari veya zirai bir işletmenin faaliyetinin durdurulması veya terk
edilmesi karşılığında elde ettikleri diğer kazanç ve iratlarını
işletmenin bulunduğu
4. Arızi olarak ticari işlemlerin yapılmasından veya bu nitelikteki işlemlere tavassuttan elde edilen diğer kazanç ve iratlarla
arızi olarak serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde edilen
kazançlar ve dar mükellefiyete tabi olanların elde ettikleri diğer
kazanç ve iratlar faaliyetin yapıldığı veya yolcu veya yükün taşıta alındığı
5. Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleriyle
ilgili olarak sonradan elde ettikleri diğer kazanç ve iratlar ticari zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi veya ihale artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde ettikleri diğer kazanç ve iratları
vergisi tevkif suretiyle alınmamış menkul sermaye iratlarını ve diğer
her türlü kazanç ve irada ilişkin ödemenin Türkiye'de yapıldığı
Bu kazanç ve iratlardan serbest meslek faaliyetlerine ilişkin olanların
beyannamelerinin bu faaliyetlerin sona erdiği bu kazanç dışındaki diğer
kazanç ve iratlarla ilgili beyannamelerin ise bu kazanç ve iratların
iktisap olunduğu tarihten itibaren 15 gün içinde ilgili vergi dairesine
verilmesi mecburidir.
KURUMLAR VERGİSİ
Kurumlar vergisi; gelir üzerinden alınan vergilerin ikincisidir. Kurumlar vergisi gelir üzerinden alındığı için dolaysız objektif (gayri şahsi-şahsi olmayan-kişisel olmayan) bir vergidir.
Türkiye’de kurumlar vergisi modern anlamda 01.01.1950 tarihinde yürürlüğe giren 5422 sayılı Kanunla uygulanmaya başlanmıştır. Ancak bu kanun
13.02.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5520 sayılı Kanun’la tamamen
kaldırılarak kurumlar vergisi yeniden yazılmıştır. Şu anda uygulanmakta
olan kurumlar vergisi 5520 sayılı kanunda öngörülen biçimdedir.
I-VERGİNİN KONUSU MÜKELLEFİ VERGİYİ DOĞURAN OLAY ve MÜKELLEFİYET
A.VERGİNİN KONUSU
Kurumlar vergisi
kurumların elde ettikleri kazançlarından alınmaktadır. Verginin
konusunu kurum kazançları oluşturmaktadır(KVK m.1). Kurum kazancı
Gelir Vergisi Kanunu’na atıf yapılarak tanımlanmıştır. Buna göre; kurum
kazancı gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşur. Bu
gelir unsurları; Ticari kazançlar Zirai kazançlar Ücretler Serbest meslek kazançları Gayrimenkul sermaye iratları Menkul sermaye iratları ve Diğer kazanç ve iratlardır. Dolayısıyla herhangi bir kurum
yedi gelir unsurundan bir kısmını ya da tamamını elde etmesi durumunda
kurum kazancı elde etmiş olur. Elde edilen bu kazançlar kurumlar
vergisine tabidir.
B.MÜKELLEF
Kurumlar vergisinin mükellefleri; Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 2.maddesinde belirtilmiştir. Buna göre; Sermaye şirketleri Kooperatifler İktisadi kamu müesseseleri Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler İş ortaklıkları kurumlar vergisinin mükellefidirler. Kanunda ayrıca; sendikaların dernek
cemaatlerin ise vakıf hükmünde olduğu ifade edilmiştir. Bu hükme göre
sendikaların ve cemaatlerin iktisadi işletmeleri de kurumlar vergisinin
mükellefidirler. Şimdi bu mükellefleri tek tek inceleyelim.
1.Sermaye Şirketleri; Anonim şirketler eshamlı (paylı) komandit şirketler limited şirketler ile aynı mahiyetteki yabancı kurumlar
sermaye şirketidir.İlaveten SPK’nın düzenleme ve denetimine tabi fonlar
ile benzer nitelikli fonlar da sermaye şirketi kabul edilmektedir (KVK
m. 2).
2.Kooperatifler; Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre Kooperatifler kurumlar
vergisinin mükellefidir. KVK’ya göre mükellef olan kooperatifler;
Kooperatifler Kanunu'na ya da özel kanunlarına göre kurulan istihlak
(tüketim) istihsal (üretim) kredi satış yapı vesair kooperatifler ile aynı mahiyetteki yabancı kooperatiflerdir (KVK m.2).
3.İktisadi Kamu Müesseseleri: Devlete özel idarelere belediyelere ve diğer kamu idarelerine ve müesselerine ait ve tabi olup faaliyetleri devamlı bulunan ticari
sınai ve zirai işletmeler şeklindeki iktisadi kamu müesseseleri
Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre mükelleftirler(KVK m.2). Aynı mahiyette
olan yabancı devletlere ait iktisadi kamu müesseseleri de kurumlar
vergisine tabidirler.
4. Dernek ve Vakıflara ait İktisadi İşletmeler: Bazen dernek ve
vakıflar kendi amaçlarını gerçekleştirmek için veya finansman kaynağı
temin edebilmek içim iktisadi faaliyete girişebilmektedirler. Bu
şekilde kurulan iktisadi işletmeler kurumlar vergisinin mükellefi
olmaktadırlar (KVK m.2). Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre yabancı dernek
ve vakıflara ait iktisadi işletmeler de Türkiye’de faaliyet
göstermeleri durumunda kurumlar vergisi mükellefi olmaktadırlar.
Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre sendikalar dernek
cemaatler vakıf hükmünde oldukları için sendikaların ve cemaatlerin
iktisadi işletmeleri de kurumlar vergisinin mükellefidirler.
5.İş Ortaklıkları : Gerçek veya tüzel kişilerin veya tüzel kişiliği
olmayan kurumların belirli bir işi yapmak için bir araya gelmeleri
suretiyle oluşturulan ortaklığa iş ortaklığı denir. İş ortaklarları
ortaklaşa yapılan işin bitimiyle birlikte sona erer. Dolayısıyla iş
ortaklıklarının tüzel kişilikleri yoktur. Ancak kurumlar vergisi
mükellefidirler(KVK. m .2).
C.MÜKELLEFİYET
Kurumlar Vergisi Kanunu’da tam mükellefiyet ve dar mükellefiyet şeklinde iki tür mükellefiyet öngörülmüştür.
1.Tam Mükellef
Kurumlar vergisi mükellefi olan kurumlardan kanuni veya iş merkezleri
Türkiye'de bulunanlar tam mükelleftir (KVK m.3). Burada dikkat çeken
nokta; kanuni merkezin veya iş merkezinin en az birisinin Türkiye’de
bulunmasının tam mükellef olmak için yeterli şart olduğudur.
2.Dar Mükellef
Kanunda mükellef olarak sayılan kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinden
her ikisi de Türkiye içinde bulunmayanlardır. Dar mükellefler sadece Türkiye’de elde ettikleri kurum kazancından dolayı Türkiye’de kurumlar vergisine tabidirler(KVK m.3).
D.VERGİYİ DOĞURAN OLAY
Yukarıdaki kurumların kurum kazancını elde etmesidir. Kazancın elde edilmesi
tahsil esasına göre ve tahakkuk esasına göre olabilmektedir. Tahsil ve
tahakkuk esası gelir vergisi konusunda anlatıldığı için burada tekrar
anlatılmayacaktır.
malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan
ödemelerin %25’i vergiden istisnadır(GVK m.22). Kalan kısım için % 5
stopaj yapılmaktadır(GVK m.94).
Ayrıca Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan diğere sigorta şirketlerinden 10 yıl süre ile prim ödeyenler ile vefat
malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan
ödemelerin %10’u ve tek primli yıllık gelir sigortalarının yaptığı
ödemelerin tamamı vergiden istisnadır(GVK m.22). Kalan kısım için % 10
stopaj yapılmaktadır(GVK m.94).
b. Hem Stopaja Hem de Beyan Esasına Göre Vergilendirilen Menkul Sermaye İratları
i. Hisse Senedi Kar Payları Ve İştirak Hisselerinden Doğan Kazançlar: Hisse senedi kar payları kar dağıtımı aşamasında
iştirak hisselerinden doğan kazançlar ise kazanç dağıtılırken %10
stopaja tabidir(GVK m.94). Stopaj kar dağıtımını yapan kurumca
yapılacaktır. Stopaj yapılacak tutar dağıtılan kar payı tutarıdır.
Hisse senedi kar paylarının yarısı vergiden istisna edilmiştir(GVK
m.22.m). Kalan kısım 2005 yılı için 15 000 YTL’yi aşıyorsa beyan
edilecektir. Beyan edilecek matrah üzerinden hesaplanacak vergiden önceden stopaj yöntemiyle ödenen vergi düşülecektir. Kalan kısım vergi dairesine ödenecektir.
ii. Tahvil ve Bono Faizleri: Tahvil ve bono faizlerinde vergilendirme
rejimi tahvil ve bonoların türüne göre değişmektedir(GVK m.94).
Devletin çıkarttığı tahvil ve bonoların faizleri ile özel kesimin
çıkarttığı tahvil ve bono faizlerinde farklı vergilendirme rejimleri
benimsenmiştir. Ayrıca yerli para cinsinden çıkartılan tahvil ve
bonolarla döviz cinsinden çıkartılan tahvil ve bonoların faizlerinde
vergilendirme rejimi farklıdır.
Devlet tahvili –hazine bonosu faizleri: Devlet tahvili ve hazine bonosu
faiz gelirlerinde büyük vergi avantajı tanınmıştır. Bu avantajın amacı
devlete borç vermeyi cazip hale getirmektedir. Çünkü tahvil ve bonolar
devletin en temel borçlanma araçlarıdır. Devlet tahvili ve hazine
bonolarında stopaj oranı %0’dır. Vergilendirme rejimi üç aşamalı bir
yapı arz etmektedir. Öncelikle toplam faiz gelirinden “indirim oranı“
uygulamasıyla enflasyon indirimi uygulanacaktır. Kalan kısımdan 2005
yılı için öngörülen 174.033 YTL 88 YKR’luk istisna tutarı düşülecektir(
GVK Geçici 59.m). İstisna düşüldükten sonra kalan kısım 15 000 YTL’yi
aşıyorsa beyan edilecek ve vergisi ödenecektir. Toplu konut idaresi ve
kamu ortaklığı idaresi ve özelleştirme idaresi tarafından çıkarılan
menkul kıymetlerin getirileri üzerindeki stopaj oranı da %0’dır.
Vergilendirme rejimi aynen devlet tahvili ve hazine bonosu fazilerinde
olduğu gibi üç aşamalı bir yapı arz etmektedir. Öncelikle toplam faiz
gelirinden “indirim oranı“ uygulamasıyla enflasyon indirimi
uygulanacaktır. Kalan kısımdan 2005 yılı için öngörülen 174.033 YTL 88
YKR’luk istisna tutarı düşülecektir( GVK Geçici 59.m). İstisna
düşüldükten sonra kalan kısım 15 000 YTL’yi aşıyorsa beyan edilecek ve
vergisi ödenecektir.
Eurobond tahvil faizlerinde de stopaj oranı %0’dır. Bunlar için indirim
oranı uygulaması yoktur. Vergilendirme yapılırken önce toplam kazançtan
174 033 YTL 88 YKR’luk istisna düşülecektir. Kalan kısım 15 000 YTL’yi
aşıyorsa beyan edilecektir.
Nama ve hamiline yazılı tahvil faizleri: Bu tür faiz gelirlerinde stopaj oranı %10’dur. Stopaj
faiz gelirini sağlayan tarafından yapılmaktadır. Stopaj matrahı faiz
gelirinin brüt tutarıdır. Ayrıca bu kazançlar için beyan esası
benimsenmiştir. Stopaj uygulamasından ayrı olarak toplam faiz
gelirinden öncelikle enflasyon indirimi düşülecektir. Kalan kısım 15
000 YTL’yi aşıyorsa beyan edilecek ve vergisi hesaplanacaktır.
Beyanname üzerinden hesaplanan vergiden daha önceden stopaj yöntemiyle
ödenen vergi düşülecek ve ödenecek vergi miktarı tespit edilecektir.
c.Sadece Beyan Esasına Göre Vergilendirilen Menkul Sermaye İratları
Her türlü ALACAK FAİZLERİNDEN elde edilen kazançların vergilendirilme
rejimi diğer menkul sermaye iratlarından farklıdır. Bu tür kazançlar
için stopaj öngörülmemiştir. Dolayısıyla sadece beyan usulüyle
vergilendirme söz konusudur. Alacak faizlerinde
vergilendirme işlemi iki aşamalı bir yapı arz etmektedir. Birinci
aşamada brüt faiz gelirinden “indirim oranı” uygulamasıyla enflasyon
indirimi düşülecektir. İkinci aşamada enflasyon indirimi düşüldükten
sonra kalan kısımdan öngörülen 800 YTL’lik istisna tutarı indirilecektir. Kalan kısım beyan edilecek ve vergi dairesine ödenecektir(GVK m.86).
Ayrıca aşağıdaki kazançların 800 YTL’yi aşması durumunda beyan edilmesi söz konusudur;
• Kıyı bankacılığından(of-shore) elde edilen faiz gelirleri
• Yurt dışında elde edilen menkul sermaye iratları
• Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen bedeller;
• İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kar paylarının devir ve temliki karşılığında alınan para ve ayınlar;
• Her çeşit senetlerin iskonto edilmesi karşılığında alınan iskonto bedelleri
Bu kazançlar 800 YTL’nin altında kalırlarsa beyan edilemeyeceklerdir(GVK m.86).
2. 2006’DAN SONRA GEÇERLİ OLACAK VERGİLENDİRME REJİMİ
Menkul sermaye iratlarının büyük bir kısmının vergilendirilmesinde 2006’dan itibaren indirim oranı uygulaması
istisna uygulamaları ve beyan esası kaldırılmaktadır . Sadece stopaj
yöntemiyle vergilendirme yapılacaktır. Bu değişikliğin amacı
vergilendirme işlemlerini kolaylaştırmak ve menkul sermaye iradı
türleri itibariyle farklı olan vergilendirme rejimlerinde birliği
sağlamaktır. Konuya ilişkin düzenlemeler GVK’nın Geçici 67. maddesinde düzenlenmiştir.
Yeni düzenleme ile menkul sermaye iratlarının alım satım kazançları ve
dönemsel getirileri artık stopajla vergilendirilecektir(GVK Geçici m.
67). Ancak; Alacak faizleri
Of-Shore ve yurt dışı hesaplardan elde edilen faiz gelirleri stopaja
tabi olmadıkları için beyan esasına göre vergilendirileceklerdir .
Ayrıca A.Ş. ve LTDŞ ortaklarının kar paylarının yarısı vergiden istisnadır. Kalan kısmı beyan sınırını (2005 yılı için 15 000 YTL ) aşarsa beyan edileceklerdir .
Tevkifat yapacak olanlar; bankalar ve aracı kuruluşlardır. Bu kuruluşlar
menkul sermaye iradını hak sahiplerine ödemeden önce vergisini kesip
hak sahipleri adına vergi dairesine yatıracaklardır. Burada bankalar ve
aracı kurumlar vergi sorumlusudurlar.
Üzerinden tevkifat yapılacak tutar(Stopaj matrahı); menkul kıymetin
satış tutarından alış tutarının düşülmesiyle bulunan kısımdır. Tevkifat
oranı ise %15’tir. Vergilendirme üçer aylık dönemler itibariyle
yapılacaktır.
Tevkifat matrahında alış tutarı; menkul kıymeti alındığı zamanki tutarıdır. Değişik tarihlerde menkul kıymet alınmışsa
satış durumunda alış bedeli olarak “ilk giren ilk çıkar” yöntemi
kullanılacaktır. Alış tutarından başka satış tutarından indirilecek
giderler alım satım komisyonları ve banka ve sigorta muameleleri vergisidir.
Menkul sermaye iratlarından stopaj yapan banka ve aracı kurumlar muhtasar beyannamenin dışında ayrı bir beyanname ile kestikleri vergiyi beyan edip vergi dairesine yatıracaklardır.
VII-DİĞER KAZANÇ VE İRATLAR VE VERGİLENDİRİLMESİ
A.DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI
1.DEĞER ARTIŞ KAZANCI KAVRAMI
Değer artış kazancı
sahip olunan menkul ve gayri menkullerin ve hakların elden
çıkartılmasından elde edilen kazançlardır. Bu kazançlar bir defalığına
elde edilmektedirler. Bu kazançlar aşağıdaki şekilde
sınıflandırılabilir;
i. Menkul kıymetlerin elden çıkartılmasından elde edilen kazançlar; sahip olunan hisse senedi
tahvil ve fon gibi menkul kıymetlerin satılmasından elde edilen net
kazançlar değer artış kazancı kabul edilmektedir. Örneğin 5 000 YTL’ye
alınan bir hisse senedi 5 500 YTL’ye satılması durumunda
(5 500-5 000) 500 YTL’lik değer artış kazancı oluşmaktadır. Ancak
İvazsız (karşılıksız) olarak iktisap edilenler ile tam mükellef
kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse
senetlerinin elden çıkarılmasından sağlana değer artış kazançları
vergilendirilmemektedir.
ii.Hakların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar; Hakların elden
çıkarılmasından doğan kazançlar ile Telif haklarının ve ihtira
beratlarının müellifleri
mucitleri ve bunların kanunî mirasçıları dışında kalan kimseler
tarafından elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancı
sayılmaktadır. Ayrıca Ortaklık haklarının veya hisselerinin elden
çıkarılmasından doğan kazançlar da değer artış kazancıdır.
iii.Faaliyeti durdurulan bir işletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancıdır.
iv.Voli meydanlarının gemilerin ve gayrimenkul olarak tescil edilen hakların iktisap tarihinden başlayarak dört yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancıdır.
2.DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİ
2.1.Stopaj Yöntemi
Menkul kıymetlerin elden çıkartılmasında sağlanan kazançlar stopaj yöntemiyle vergilendirilmektedir. Stopaj yapmaya yetkili olan birim
menkul kıymetin satılmasına aracılık eden banka ve aracı kurumlardır.
Stopaj oranı %15’tir. Bu kazançların ayrıca beyan edilmesine gerek
yoktur.
2.2.Beyan Esası
Beyan yöntemi menkul kıymetlerin elden çıkartılmasından elde edilen
değer artış kazançlarının dışındaki değer artış kazançları için
geçerlidir. bu kazançların vergilendirilebilmesi için öncelikle net
değer artış kazancı bulunur. Net değer artış kazancının bulunması; Elde
edilen satış hasılatından elden çıkartılan unsurun maliyet bedeli
düşülerek bulunan net kazanç değer artış kazancı kabul edilir. Bir
takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından elde edilen kazançlar hariç 14.000 YTL’lik kısmı gelir vergisinden müstesnadır. Dolayısıyla 14. 000 YTL’li kısım beyan dışıdır.
B.ARIZİ KAZANÇLAR
1.ARIZİ KAZANÇ KAVRAMI
Arızi kazançlar; ticari sınai
zirai ve mesleki faaliyetlerin bir defalık gerçekleştirilmesinden elde
edilen kazançlardır. Bu kazançlar aşağıdaki şekilde sıralanmıştır;
1. Arızî olarak ticarî faaliyetlerin gerçekleştirilmesinden veya bu tür işlere aracılık yoluyla elde edilen kazançlar.
2. Ticarî veya ziraî bir işletmenin faaliyeti ile serbest meslek faaliyetinin bırakılması ihale artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen hâsılat.
3. Gayrimenkullerin tahliyesi veya kiracılık hakkının devri karşılığında alınan tazminatlar ile peştemallıklar
4. Arızî olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hâsılat.
5. Gerçek usulde vergiye tâbi mükelleflerin terk ettikleri işleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar
6. Dar mükellefiyete tâbi olanların 45 inci maddede yazılı işleri arızî olarak yapmalarından elde ettikleri kazançlar.
2.ARIZİ KAZANÇLARIN VERGİLENDİRLMESİ
Yukarıdaki faaliyetlerin yapılmasında dolayı elde edilen arızi
kazançların safi değeri üzerinden vergilendirme yapılır. Bir takvim
yılında (1) (2) (3) ve (4) numaralı bentlerde yazılı olan kazançlar (ihale
artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen
kazançlar hariç) toplamının 14.000 YTL’lik kısmı gelir vergisinden
müstesnadır. Kalan kısım beyan edilir.
III. KISIM
GELİRİN TOPLANMASI BEYANI VE VERGİNİN ÖDENMESİ
A.ÖLÜM ve MEMLEKETİ TERK HALLERİNDE BEYAN VE ÖDEME
B. NORMAL ŞARTLARDA BEYAN VE ÖDEME
Takvim yılı içinde memleketi terk edenlerin beyannameleri memleketi terke takaddüm eden 15 gün ölüm halinde ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde verilir.
1. YILLIK BEYANNAME VE VERGİNİN ÖDENMESİ
Bir takvim yılı içinde yedi gelir unsurundan elde edilen gelirler toplanır. Yıllık beyannameye kaydedilir. Ancak bazı kazançlar
beyannameye dahil edilmez. Beyannameye dahil olmayan gelirler aşağıda
tam ve dar mükellefler itibariyle ayrı ayrı belirtilmiştir.
1.1.Beyannameye Dahil Edilmeyen Gelirler
Tam Mükellefiyette Beyannameye Dahil Edilmeyen Gelirler;
Gerçek usulde vergilendirilmeyen ziraî kazançlar; bu kategoriye giren
kazançlar stopaj usulüyle vergilendirildikleri için ayrıca beyana gerek
yoktur.
Kar payları hariç stopaja tabi tutulmuş menkul sermaye iratları
Kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısmı
Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler
Birden fazla işverenden ücret alanların birden sonraki işverenden
aldıkları ücretlerinin toplamı –stopajla vergilendirilmek
şartıyla-18.000 YTL’yi aşmıyorsa beyan edilmezler.
18.000 YTL’yi aşmamak şartıyla Türkiye'de tevkifata tâbi tutulmuş olan; gayrimenkul sermaye iratları
Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 875 YTL’yi aşmayan tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları.
Dar mükellefiyette Beyannameye Dahil Edilmeyen Gelirler; Tamamı Türkiye'de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan; ücretler serbest meslek kazançları menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar beyan edilmezler.
1.2.Gelirin Beyanı ve Vergi Miktarının Hesaplanması
Yıllık Beyannamenin Verilme Zamanı: Bir takvim yılına ait beyanname izleyen yılın Mart ayının 15. günü akşamına kadar
Gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticarî kazançlardan ibaret
olması halinde izleyen yılın Şubat ayının 15. günü akşamına kadar beyan
edilir.
Beyan yeri: Tam mükellefiyette vergiyi tarha yetkili vergi dairesine Dar mükellefiyette Türkiye'de vergi muhatabı mevcutsa onun Türkiye'de oturduğu yerin Türkiye'de vergi muhatabı yoksa işyerinin
işyeri birden fazla ise bu işyerlerinden herhangi birisinin bulunduğu
yer vergi dairesine verilir veya taahhütlü olarak posta ile gönderilir.
Verginin Hesaplanması :Yıllık gelir vergisi vergiye tabi gelirlerin yıllık topl******* aşağıdaki indirimler düşülür. Beyannameden düşülebilecek indirimler:
Geçmiş beş yıl zararları
Bazı bağış ve yardımlar (eğitimi sağlığı desteklemek için yapılan harcamalar bağışlar vb.)
Aileye ait sigorta primleri
Sakatlık indirimi
Sakatlık indirimi: Çalışma gücünün asgarî % 80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat asgarî % 60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat
asgarî % 40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat
sayılır ve aşağıda sakatlık dereceleri itibariyle belirlenen aylık
tutarlar hizmet erbabının ücretinden indirilir.
Sakatlık indiriminden yararlanma hakkına sahip olanlar; sakat olan ücretliler özürlü serbest meslek sahipleri ve basit usule tabi mükellefler özürlü bakmakla yükümlü olan serbest meslek erbabı ve ücretliler.
Sakatlık indiriminin dereceleri; Birinci derece sakatlar için 530 YTL İkinci derece sakatlar için 265 YTL Üçüncü derece sakatlar için 133 YTL’dir.
İndirimler düşüldükten sonra kalan kısım artan oranlı tarife uygulanmak
suretiyle hesaplanır. Artan oranlı tarife aşağıdaki gibidir.
Vergi Tarifesi:
7.000 YTL'ye kadar % 15
18.000 YTL'nin 7.000 YTL'si için 1.050 YTL fazlası % 20
40.000 YTL'nin 18.000 YTL'si için 3.250 YTL fazlası % 27
40.000 YTL'den fazlasının 40.000 YTL'si için 9.190 YTL fazlası % 35 oranında vergilendirilir
Tarh zamanı eyanname verilmesi icabeden hallerde beyannamenin verildiği günde beyanname posta ile gönderilmişse vergiyi tarh edecek daireye geldiği tarihi takibeden yedi gün içinde; diğer ücretlerde hizmetin ifa olunduğu takvim yılının ikinci ayında takvim yılı içinde işe başlanması halinde
işe başlama tarihinden itibaren bir ay içinde tarh edilir. Vergi tarh
edildikten sonra varsa yıl içinde STOPAJLA ÖDENEN VERGİLER ile GEÇİCİ
VERGİLER tarh edilen vergiden düşülür ve ödenecek vergi bulunur.
Verginin ödenmesi; Basit usulde birinci taksit ŞUBAT ayının sonuna
kadar ikinci taksit HAZİRAN ayının sonuna kadar ödenir. Diğerlerinde
verginin birinci taksiti MART sonuna ikinci taksiti TEMMUZ sonunda ödenir.
2.GEÇİCİ VERGİ VE GEÇİCİ VERGİ BEYANNAMESİ
Gelir vergisinde geçici vergiyi sadece ; Ticari kazanç sahipleri (basit
usulde vergilendirilenler hariç) ile Serbest meslek erbabı (noterler
hariç) ödemektedir.
Geçici vergi hesap döneminin üçer aylık kazançları üzerinden 103 üncü
maddede yer alan tarifenin ilk gelir dilimine uygulanan oranda geçici
vergi öderler (yani %15).
Hesaplanan geçici vergi
üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın 10’uncu günü akşamına kadar bağlı
olunan vergi dairesine beyan edilir ve 17.günü akşamına kadar ödenir.
Aynı dönem içinde tevkif edilmiş bulunan gelir vergisi hesaplanan
geçici vergiden mahsup edilir.
3.MUHTASAR BEYANNAME
Muhtasar beyanname yaptıkları ödemelerden vergi sorumlusu sıfatıyla
stopaj yapanlarca verilir. Muhtasar Beyannamenin Verilmesi ; Vergi
tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde kestikleri vergileri
izleyen ayın yirminci günü akşamına kadar ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar.
Ziraî ürün bedelleri üzerinden tevkifat yapanlar hariç 10 ve daha az işçi çalıştıranlar tevkif ettikleri vergi ile ilgili muhtasar beyannamelerini bağlı bulundukları vergi dairesine önceden bildirmek şartıyla her ay yerine Ocak Nisan Temmuz ve Ekim aylarının yirminci günü akşamına kadar verebilirler.
Vergi beyan edilen ayın 26.günü akşamına kadar ödenir.
4.MÜNFERİT BEYANNAME
Dar mükellefiyete tabi mükelleflerden yıllık beyanname vermeye mecbur olmayanlar:
1. Gayrimenkullerin elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarını gayrimenkulün bulunduğu
2. Menkul malların ve hakların elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarını mal ve hakların Türkiye'de elden çıkarıldığı
3. Ticari veya zirai bir işletmenin faaliyetinin durdurulması veya terk
edilmesi karşılığında elde ettikleri diğer kazanç ve iratlarını
işletmenin bulunduğu
4. Arızi olarak ticari işlemlerin yapılmasından veya bu nitelikteki işlemlere tavassuttan elde edilen diğer kazanç ve iratlarla
arızi olarak serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde edilen
kazançlar ve dar mükellefiyete tabi olanların elde ettikleri diğer
kazanç ve iratlar faaliyetin yapıldığı veya yolcu veya yükün taşıta alındığı
5. Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleriyle
ilgili olarak sonradan elde ettikleri diğer kazanç ve iratlar ticari zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi veya ihale artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde ettikleri diğer kazanç ve iratları
vergisi tevkif suretiyle alınmamış menkul sermaye iratlarını ve diğer
her türlü kazanç ve irada ilişkin ödemenin Türkiye'de yapıldığı
Bu kazanç ve iratlardan serbest meslek faaliyetlerine ilişkin olanların
beyannamelerinin bu faaliyetlerin sona erdiği bu kazanç dışındaki diğer
kazanç ve iratlarla ilgili beyannamelerin ise bu kazanç ve iratların
iktisap olunduğu tarihten itibaren 15 gün içinde ilgili vergi dairesine
verilmesi mecburidir.
KURUMLAR VERGİSİ
Kurumlar vergisi; gelir üzerinden alınan vergilerin ikincisidir. Kurumlar vergisi gelir üzerinden alındığı için dolaysız objektif (gayri şahsi-şahsi olmayan-kişisel olmayan) bir vergidir.
Türkiye’de kurumlar vergisi modern anlamda 01.01.1950 tarihinde yürürlüğe giren 5422 sayılı Kanunla uygulanmaya başlanmıştır. Ancak bu kanun
13.02.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5520 sayılı Kanun’la tamamen
kaldırılarak kurumlar vergisi yeniden yazılmıştır. Şu anda uygulanmakta
olan kurumlar vergisi 5520 sayılı kanunda öngörülen biçimdedir.
I-VERGİNİN KONUSU MÜKELLEFİ VERGİYİ DOĞURAN OLAY ve MÜKELLEFİYET
A.VERGİNİN KONUSU
Kurumlar vergisi
kurumların elde ettikleri kazançlarından alınmaktadır. Verginin
konusunu kurum kazançları oluşturmaktadır(KVK m.1). Kurum kazancı
Gelir Vergisi Kanunu’na atıf yapılarak tanımlanmıştır. Buna göre; kurum
kazancı gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşur. Bu
gelir unsurları; Ticari kazançlar Zirai kazançlar Ücretler Serbest meslek kazançları Gayrimenkul sermaye iratları Menkul sermaye iratları ve Diğer kazanç ve iratlardır. Dolayısıyla herhangi bir kurum
yedi gelir unsurundan bir kısmını ya da tamamını elde etmesi durumunda
kurum kazancı elde etmiş olur. Elde edilen bu kazançlar kurumlar
vergisine tabidir.
B.MÜKELLEF
Kurumlar vergisinin mükellefleri; Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 2.maddesinde belirtilmiştir. Buna göre; Sermaye şirketleri Kooperatifler İktisadi kamu müesseseleri Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler İş ortaklıkları kurumlar vergisinin mükellefidirler. Kanunda ayrıca; sendikaların dernek
cemaatlerin ise vakıf hükmünde olduğu ifade edilmiştir. Bu hükme göre
sendikaların ve cemaatlerin iktisadi işletmeleri de kurumlar vergisinin
mükellefidirler. Şimdi bu mükellefleri tek tek inceleyelim.
1.Sermaye Şirketleri; Anonim şirketler eshamlı (paylı) komandit şirketler limited şirketler ile aynı mahiyetteki yabancı kurumlar
sermaye şirketidir.İlaveten SPK’nın düzenleme ve denetimine tabi fonlar
ile benzer nitelikli fonlar da sermaye şirketi kabul edilmektedir (KVK
m. 2).
2.Kooperatifler; Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre Kooperatifler kurumlar
vergisinin mükellefidir. KVK’ya göre mükellef olan kooperatifler;
Kooperatifler Kanunu'na ya da özel kanunlarına göre kurulan istihlak
(tüketim) istihsal (üretim) kredi satış yapı vesair kooperatifler ile aynı mahiyetteki yabancı kooperatiflerdir (KVK m.2).
3.İktisadi Kamu Müesseseleri: Devlete özel idarelere belediyelere ve diğer kamu idarelerine ve müesselerine ait ve tabi olup faaliyetleri devamlı bulunan ticari
sınai ve zirai işletmeler şeklindeki iktisadi kamu müesseseleri
Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre mükelleftirler(KVK m.2). Aynı mahiyette
olan yabancı devletlere ait iktisadi kamu müesseseleri de kurumlar
vergisine tabidirler.
4. Dernek ve Vakıflara ait İktisadi İşletmeler: Bazen dernek ve
vakıflar kendi amaçlarını gerçekleştirmek için veya finansman kaynağı
temin edebilmek içim iktisadi faaliyete girişebilmektedirler. Bu
şekilde kurulan iktisadi işletmeler kurumlar vergisinin mükellefi
olmaktadırlar (KVK m.2). Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre yabancı dernek
ve vakıflara ait iktisadi işletmeler de Türkiye’de faaliyet
göstermeleri durumunda kurumlar vergisi mükellefi olmaktadırlar.
Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre sendikalar dernek
cemaatler vakıf hükmünde oldukları için sendikaların ve cemaatlerin
iktisadi işletmeleri de kurumlar vergisinin mükellefidirler.
5.İş Ortaklıkları : Gerçek veya tüzel kişilerin veya tüzel kişiliği
olmayan kurumların belirli bir işi yapmak için bir araya gelmeleri
suretiyle oluşturulan ortaklığa iş ortaklığı denir. İş ortaklarları
ortaklaşa yapılan işin bitimiyle birlikte sona erer. Dolayısıyla iş
ortaklıklarının tüzel kişilikleri yoktur. Ancak kurumlar vergisi
mükellefidirler(KVK. m .2).
C.MÜKELLEFİYET
Kurumlar Vergisi Kanunu’da tam mükellefiyet ve dar mükellefiyet şeklinde iki tür mükellefiyet öngörülmüştür.
1.Tam Mükellef
Kurumlar vergisi mükellefi olan kurumlardan kanuni veya iş merkezleri
Türkiye'de bulunanlar tam mükelleftir (KVK m.3). Burada dikkat çeken
nokta; kanuni merkezin veya iş merkezinin en az birisinin Türkiye’de
bulunmasının tam mükellef olmak için yeterli şart olduğudur.
2.Dar Mükellef
Kanunda mükellef olarak sayılan kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinden
her ikisi de Türkiye içinde bulunmayanlardır. Dar mükellefler sadece Türkiye’de elde ettikleri kurum kazancından dolayı Türkiye’de kurumlar vergisine tabidirler(KVK m.3).
D.VERGİYİ DOĞURAN OLAY
Yukarıdaki kurumların kurum kazancını elde etmesidir. Kazancın elde edilmesi
tahsil esasına göre ve tahakkuk esasına göre olabilmektedir. Tahsil ve
tahakkuk esası gelir vergisi konusunda anlatıldığı için burada tekrar
anlatılmayacaktır.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz