Bir Gün Nefesin Kesilecek..!!!
1 sayfadaki 1 sayfası
Bir Gün Nefesin Kesilecek..!!!
Ey ölümlü fâni nefsim!
Elbette bir gün nefesin kesilecek.
Hem de hiç ummadığın bir anda hiç beklemediğin bir yerde.
İste o zaman umutların tükenecek dünyan kararacak göz kapakların hiç açılmamak üzere kapanacak
ağlaşanları duyamayacak kadar sağırlaşacaksın.
Kalbinden hiçbir ses gelmeyecek nabzın etrafındaki vaveylaya inat hiç atmayacak.
O kibirle gururla firavun gibi tozları savurduğun ayaklarının mecali kesilecek
nice günahlar işlediğin ellerin iki yanında mıhlanmış gibi duracaklar.
O hain gülüşünle hiç solmayacakmış gibi duran meymenetli yüzün buruşup pörsüyecek ve
nuhusetli bir eda ve abus bir cehre ile terk edeceksin o çok sevip uğruna en kıymetli şeylerini
tereddütsüz feda ettiğin dünyanı...
Ve terk edileceksin dostların tarafından küreklerinden atılan toprağın altında bırakılarak!
Ne neslin ne malın ne canın ne rütben ne de dünyevi dostların hiçbir teselli veremeyecekler sana...
O dem sesler kesilecek tek renkli dünyana göç edeceksin!
Bağırmak isteyeceksin bağıramayacaksın pişman olduğunu defalarca haykırmak isteyeceksin dilin tutulacak...
Geri dönmek isteyeceksin 'Bir kez daha!' diyeceksin.
Kapıların sımsıkı kapalı olduğunu göreceksin.
Hıçkıra hıçkıra ağlamak isteyeceksin gözünden tek damla yas akmadığını göreceksin.
Kendi kendine hayıflanıp beş para kıymeti olmayacak serzenişlerde bulunacaksın.
Ha bire; sen vardım dedin yok oldun işte!!...
Sen oldum dedin öldün be işte!!...
Sen bildim dedin unutuldun işte!!...
Gözün varken görmedin kulağın varken dinlemedin kalbin varken hissetmedin aklın varken anlamadın...
Simdi hepsini kaybettin.
Sana hizmet eden bütün arzuların; artık senin nankörlüğün nâkadirsinaslıgın vefasızlığın
emanete hıyanet etmekligin yüzünden senden şikâyet etmeye başlayacaklar.
Ey miskin nefsim!
En ufak bir menfaatin için en habis şeytanların ayaklarını öpecek kadar zillete düşüyorsun.
Sonsuz ve hakiki bir menfaat için neden basını secdeye götürmekte tereddüt ediyorsun?
Hangi cesaretle kulluğun izzetini elinin tersiyle itiyorsun?
Karanlık ve soğuk cehennem ateşinin seni yakmayacağına dair elinde bir senet mi var?
O karacık ve daracık kabre konulmamak için bir taahhüt mü aldın yoksa?
Titre nefsim titre!
Titre de kendine gel!
Çünkü ölüm gelince titreyemeyeceksin...
Elbette bir gün nefesin kesilecek.
Hem de hiç ummadığın bir anda hiç beklemediğin bir yerde.
İste o zaman umutların tükenecek dünyan kararacak göz kapakların hiç açılmamak üzere kapanacak
ağlaşanları duyamayacak kadar sağırlaşacaksın.
Kalbinden hiçbir ses gelmeyecek nabzın etrafındaki vaveylaya inat hiç atmayacak.
O kibirle gururla firavun gibi tozları savurduğun ayaklarının mecali kesilecek
nice günahlar işlediğin ellerin iki yanında mıhlanmış gibi duracaklar.
O hain gülüşünle hiç solmayacakmış gibi duran meymenetli yüzün buruşup pörsüyecek ve
nuhusetli bir eda ve abus bir cehre ile terk edeceksin o çok sevip uğruna en kıymetli şeylerini
tereddütsüz feda ettiğin dünyanı...
Ve terk edileceksin dostların tarafından küreklerinden atılan toprağın altında bırakılarak!
Ne neslin ne malın ne canın ne rütben ne de dünyevi dostların hiçbir teselli veremeyecekler sana...
O dem sesler kesilecek tek renkli dünyana göç edeceksin!
Bağırmak isteyeceksin bağıramayacaksın pişman olduğunu defalarca haykırmak isteyeceksin dilin tutulacak...
Geri dönmek isteyeceksin 'Bir kez daha!' diyeceksin.
Kapıların sımsıkı kapalı olduğunu göreceksin.
Hıçkıra hıçkıra ağlamak isteyeceksin gözünden tek damla yas akmadığını göreceksin.
Kendi kendine hayıflanıp beş para kıymeti olmayacak serzenişlerde bulunacaksın.
Ha bire; sen vardım dedin yok oldun işte!!...
Sen oldum dedin öldün be işte!!...
Sen bildim dedin unutuldun işte!!...
Gözün varken görmedin kulağın varken dinlemedin kalbin varken hissetmedin aklın varken anlamadın...
Simdi hepsini kaybettin.
Sana hizmet eden bütün arzuların; artık senin nankörlüğün nâkadirsinaslıgın vefasızlığın
emanete hıyanet etmekligin yüzünden senden şikâyet etmeye başlayacaklar.
Ey miskin nefsim!
En ufak bir menfaatin için en habis şeytanların ayaklarını öpecek kadar zillete düşüyorsun.
Sonsuz ve hakiki bir menfaat için neden basını secdeye götürmekte tereddüt ediyorsun?
Hangi cesaretle kulluğun izzetini elinin tersiyle itiyorsun?
Karanlık ve soğuk cehennem ateşinin seni yakmayacağına dair elinde bir senet mi var?
O karacık ve daracık kabre konulmamak için bir taahhüt mü aldın yoksa?
Titre nefsim titre!
Titre de kendine gel!
Çünkü ölüm gelince titreyemeyeceksin...
CageOfMan- • HızLı üye •
- Mesaj Sayısı : 159
Rep Sayısı : 190
Kayıt tarihi : 25/05/10
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz