Join the forum, it's quick and easy

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Tesettür Hakkında Soru Ve Cevapları

Aşağa gitmek

Tesettür Hakkında Soru Ve Cevapları Empty Tesettür Hakkında Soru Ve Cevapları

Mesaj tarafından CageOfMan Çarş. Mayıs 26, 2010 4:09 pm

SORU: İslâm'da kadının tesettürü nasıl olmalıdır?

CEVAP: İslâm'da kadının tesettürü el hariç bilekten ayak bileğinden ayak hariç yüz hariç her tarafını örtmek tarzında olmalıdır. Fıkıh kitaplarında fitne bahis konusu olduğunda yüzüne de peçe takarsa iyi olur diye de bir hüküm vardır. Orası mecbur değil ama fitne olacaksa bakılacak sataşılacak vs. gibi durumlar olursa örtmesi iyi olur denmiş.

Örtü bol olacak; el hariç ayak hariç yüz hariç bütün vücudunu örtecek vücudunun hatlarını belli etmeyecek!..

Şimdi --streç diyorlar galiba-- dar bir blue-jean pantolon giyiyorlar; bu tesettür değil!.. Neden?.. Bütün her şeyi belli... Veyahut üstüne dar bir blûz giyiyor her tarafı belli... Olmaz! Veyahut şeffaf altı görülüyor. Olmaz!

Bir hadis-i şerifte okumuştuk Peygamber Efendimiz: "Kâsiyâtün âriyâtün" diyordu. Ahir zamandaki bazı insanları anlatırken "Giyinmiş ama çıplak!.." Nasıl giyinmiş ama çıplak?.. Elbisenin kumaşı şeffaf görünüyor alt tarafı da ondan... Örtecek altını göstermeyecek vücut hatlarını belli etmeyecek!.. Yüzü eli ayağı hariç her tarafını güzelce kapatması lâzım! İslâm'da örtü böyledir.

--Hocam ben öyle örtünürsem patlarım!

--Hiç bir şey olmaz. Ben senden daha fazla örtünüyorum. Erkekler daha fazla örtünüyor. Öyle değil mi?.. Erkekler maşaallah kadınlardan daha fazla örtünüyor. Daha az örtünme hakları varken erkekler daha fazla örtünüyor. Bol giyersin. Bol olduğu zaman havalanır içi hiç bir şey olmaz. Böyle güzelce örtünmesi lâzım geliyor. Tesettür böyle...

Asıl ince tesettür ise hassas tam böyle takvaya uygun tesettür erkeklerin gözüne hiç görünmemek... En güzeli o... Yâni giyimli de olsa ortada görünmemek... Erkeklerin gözünün önünde geziyor çarşıyı dolaşıyor pazarı dolaşıyor alışveriş yapıyor kumaş beğeniyor başörtü beğeniyor... Sütyenini acaba bu numarası bana uyar mı uymaz mı diye sorarak alıyor ediyor... Olmaz!.. Mümkün olduğu kadar böyle şeyler yapmayacak. Nazarlara gözlerin dikildiği bir duruma gelmemeğe gayret edecek. Güzel olanı bu!..

Çarşı pazar işini kocası yapsın oğlu yapsın akrabası yapsın...

--E iyi kumaşı bilemezler!

--Biraz kötü kumaş giy Allah rızası için!.. İyi tarif et!.. Muvakkat olarak getirsinler; beğenirsen alırsın beğenmezsen iade edersin... Ama çarşıya pazara gidip de elin adamıyla alışveriş konuşma vs. olmasın.

Ben şimdi hoca olduğum için zaman zaman gösterip anlatıyorum: Bakın çarşıya gitmiş şu kadıncağız... Başı örtülü mü örtülü... Mantosu var mı var... Bak biberleri almak için eğildi neresine kadar görünüyor!.. Tesettür olmuyor. Beyler hanımlarına dikkat edecekler. Altına şalvar giyinecek eğilse de görünmemesini sağlayacak.

--Uzun mantom var ya dizimin altında!..

Dizinin altı da zaten nâmahrem... Orasını da göstermemen lâzım bileğine kadar...

--Naylon çorap giyiyorum!

Naylon çorap örtü değil... Naylon çorap hiç bir şey değil... Ne ısıtır ne örter. Yalnız bir işe yarar: Parmakların arasında mantar üremesine yarar kaşıntı yapmağa yarar. Ayağının sırtı kaşınmak isteyen naylon giysin!.. O kadar. Başka bir işe yaramıyor.

Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Allah rahmetine erdirsin şalvar giyenleri!.." Erkek için de öyle kadın için de öyle... Şalvar giydiği zaman eteği isterse açılsın isterse otursun ister dizini kaldırsın ister tarlada çalışsın... Neden bizim Adana'mızda Urfa'mızda Antalya'mızda halkımız şalvar kıyafetini benimsemiş?.. Tarlada da çalışıyor her işi yapıyor. Bol gayet güzel gayet rahat... O sıcak şehirlerde o sıcaklığa rağmen gayet rahat çalışılabiliyor. İslâm'ın tesettürü böyle aziz ve muhterem kardeşlerim!..

SORU: Tesettür sadece çarşafla mı olur mantoyla tesettür sağlanamaz mı?

CEVAP: Hayır! Tesettür çarşafla değil hasırla bile olur. Dışardaki namaz kılınan hasırı bürünse hasırla bile olur. Mühim olan insan günah yerlerini ayıp yerlerini örtmesidir. Bu örtmeyi nasıl sağlarsa olur.

Bizim Hanefî fıkhında ille belli bir kıyafet olacak ille belli bir renk olacak diye şart yoktur. Muhtelif şekillerde olabilir. Çarşaf olur harmânî olur abâye olur bol manto olur... Daha başka şekiller olur bol şalvar olur... Mühim olan vücudun hatlarının belli olmaması ve kumaştan öbür tarafının görünmemesi... Öbür tarafı göründü mü içi belli oldu mu kalın kumaş olsa bile olmaz!

Bu iki şarta dikkat ederek vücudun hatları belli olmayacak ve içi görünmeyecek tarzda; kadınlar için yüz ve eller ayaklar hariç her tarafın örtülmesi lâzım gelir. Naylon çorap altı göründüğü için tesettür değildir. O çorabın göründüğü her yerde vücudu görünüyor demektir. Tesettür olmamış oluyor.

Zâten de o çorabı giydiği zaman giymediğinden daha da cazib olduğunu cümle cihan halkı biliyor. Çorapçılar da reklam yaptırırken bu hususu öne çıkarıyorlar.

O bakımdan böyle öbür tarafı görünen naylon çorap tesettür olmaz; güzelce örtünmesi lâzım! Bunu böylece bilesiniz.

SORU: Pardesü tesettür yerine geçer mi ille çarşaf mı olmalı?..

CEVAP: Muhterem kardeşlerim! Bu konuda alimler toplanmışlar müzakere etmişler bir kitap yazmışlar. Dün akşam elimdeydi bu sabah da masamda duruyor ciddî bir kitap... Bizim fıkıh kitaplarından ben delilleri getirdim burda bize derse gelen kadınlar daha önceden sormuşlardı. Onlara eski senelerde söylemiştim.

Çarşaf mecburiyeti yok dinimizde... Cilbâb kelimesi var Kur'an-ı Kerim'de... Bu cilbâbın ne olduğu hususunda ulemâmızın kavilleri çok muhteliftir. "Omuzları örten bir başörtüden topuklara kadar inen bir örtüye kadar bu işi gören her kıyafete şamildir." diye ulemâmızın kat'î kanaati vardır. Hanefî fakihlerinin büyüklerimizin kanaati de budur.

Binâen aleyh İslâm'ın örtmesini emrettiği azalarını altı görülmeyecek şekilde münâsib bir bollukta şeffaf olmayan bir kumaşla örtündüğü zaman tesettür yerine gelmiş olur. İlle çarşaf olma mecburiyeti yoktur. Ulemamızın Hanefî fukahâsının din alimlerinin kitap yazmış toplantı yapmış insanların genel kanaati budur.

Bizim dinimiz tek bir model tek bir kıyafet üzerinde durmuyor. Zâten İslâm ülkelerinde de kıyafetler muhtelif... Yâni aynı ölçüyü sağlıyor ama formlar şekiller farklı olabiliyor; örtünmeyi esas alıyor.

SORU: Örtünme için belli bir kıyafet şartı var mı?

CEVAP: Örtülmesi gereken yerleri örten her kıyafet olabilir. Çarşaf veya abaye veya pardesü veya saye dediğimiz çok çeşitleri var... İranlılar başka Afganlılar başka türlü giyiniyor.

Şalvarı medhetmiş Peygamber Efendimiz; hem vücudu örtüyor hem de bol oluyor diye... Şalvar hakkında hadis-i şerif var... Şalvar giyenlere duası var Peygamber Efendimizin...

Cübbe-sarık yine vücudu iyi kapattığı için makbul... Ve sarık ile kılınan namaz sarıksız kılınan namazdan yetmiş kat daha sevaplı... Meleklerin siması alâmeti kıyafeti deniliyor. O bakımdan yanınızda sarık gezdirirseniz namazlarda sarık sararsanız iyi olur. Kıyafetiniz uzunca olursa cübbe olmasa bile uzun pardesü şeklinde dizinizden aşağıda olursa namazda secdeye vardığınız zaman arkanızı örtecek tarzda olursa İslâmî bakımdan uygun olur.

Peçe de şöyle yüzü bir miktar örtmek o da güzel... Çünkü insanın güzellikleri mümkün olduğu kadar saklaması ve fitnelere fırsat vermemesi lâzım!..

SORU: Naylon çorap giyiyorlar tenlerini gösteriyor; ne dersiniz?

CEVAP: Şimdi muhterem kardeşlerim! Altı gösteren kıyafet örtünme sayılmaz! İsterse on cm kalınlığında olsun; altı göründü mü örtünme sayılmaz.

İkincisi: Şeklini belli eden kıyafet de örtünme sayılmaz. Diyelim ki kot pantolon giyiyorlar. Mavi renkli veya siyah renkli... Kot göstermiyor altını... Altını göstermiyor ama patates gibi her tarafı belli oluyor. O zaman da olmaz.

Yâni bol olacak şekil belli olmayacak altını da göstermeyecek şekilde olacak. Çorap elbise blüz başörtü vs... Tesettüre çok dikkat edelim ettirelim!.. Burda tabii umûmiyetle erkekler dinliyor aşağıda kadınlar dinliyor. Bizimkiler örtülüdür elhamdü lillâh da başkalarına da söyleyelim.

SORU: Erkeklerin kot pantolon veya diğer sıradan insanların giydiği acâib modelde elbiseler giymeleri ve hanımların da pardesünün altına pantolon giymeleri takvâ sahibi bir müslüman için normal sayılır mı?

CEVAP: Mesele tam böyle değil... Erkeğin üstüne bir pardesü vs. giymeden kot pantolon giymesi gibi söylemek lâzım!.. Düşmanlık doğrudan doğruya kotun kendisine değil... Pantolon dar olduğu zaman vücut azaları ayıp yerleri belli olacak şekilde olduğu zaman uygun olmaz. Mesele odur.

İster kot olsun ister merinos kumaşı olsun isterse Suudî Arabistan'dan getirilmiş deve yününden yapılmış kumaş olsun farketmez. Ayıp yerleri belli olacak şekilde bir kıyafet dikilmiş olduktan sonra o dar kıyafet uygun değildir İslâm'da... O bakımdan uygun olmuyor.

Kadınların pardesülerinin altına pantolon giymeleri güzel bir şeydir. Takvâ bakımından da güzel bir şeydir. Çünkü kadının ayağı sürçebilir yere düşebilir; otobüse binerken vasıtaya binerken merdivenlerden inerken çıkarken eteği açılabilir.

Peygamber Efendimiz şalvar giyenlere hayır dua etmiştir. Birisi böyle düştü de; şalvarlı bir kimseydi gözünün önünde düştü. Tabii hiç bir yerinin açılması görülmesi bahis konusu olmayınca şalvarı tavsiye etti Peygamber Efendimiz... Yâni bol alt kıyafetini medhetti.

Onun için kadının pardesünün altına bir de pantolon giymesi katmerli güzel bir şeydir. Ama bu pantolon dediğimiz yine dar olmamak şartıyla... Dar olmamak erkek için de öyledir kadın için de öyledir.

Bizim Adana taraflarının Antep taraflarının Urfa taraflarının bol kıyafetleri vardır. Tabii onlar azayı belli etmiyor müstehcenlik olmuyor. Bunlar olabilirse de öteki dar pantolonlar olmaz. Bunun kot olmuş olması veya başka kumaştan olmuş olması farketmez. Eğer böyle bir pantolon giymişse bir kimse namaza pardesü ile gelmesi lâzım!.. Veyahut uzunca bir kıyafetle gelmesi lâzım ki edep yerlerinin şekli şemâili belli olmasın.

SORU: Bayan pantolonu ve kısa kollu elbise imâlâtı yapmanın İslâm'da hükmü nedir?

CEVAP: Yapılan imâlâtının kullanımı başkasına ait olduğundan ve kadın eteğinin altına pantolon giyince biraz daha iyi korunmuş olacağından; kısa kollu elbiseyi de isterse evinde kendi başına giyebileceğinden imâlinde bir mahzur yoktur. Bunlar tamâmen yasak şeyler olmadığından imâl edilebilir.

SORU: Üniversite imtihanını kazanmış bir kızım. Fakat fakültelerde kız-erkek karışık okudukları için gitmekte tereddüt ediyorum. Gitsem olur mu?

CEVAP: Kız arkadaşlarıyla dersanenin bir köşesinde tesettürlü olarak oturursa ilim öğrenmek olabilir. Tamamını reddetmek ve yasaklamak da uygun olmuyor.

Ben şahsen kendi kızlarımı göndermedim. Tamâmen İslâmî eğitim yapabilecekleri yerlere gönderdim. Öyle yeri tercih ederse iyi olur.

SORU: Hamamda yıkanmak câiz midir?

CEVAP: Câizdir bir şartla: Kendisi güzel örtünecek karşı taraf güzel örtünecek başkasına bakmayacak!..

Mâlûm mezhebimize göre erkeğin örtmesi gereken kısmı diz kapağı altından göbeğine kadar olan kısımdır. Şimdi mayo giyiyorlar üçgen şeklinde... O tesettür bile değildir çıplak gezmek gibi bir şeydir. O zaman olmaz. Her tarafı meydanda eti budu meydanda... Böyle tesettür olmaz.

Dedelerimiz boşuna mı peştemal sarınmışlar? Çok güzel bir kıyafettir peştemal... Hamamda şöyle göbeğinden aşağı doğru dizinin aşağısına kadar örtünüyor.

Sakınacak yıkanacak. Karşı taraf da sakınacak. Ona baksa da günaha girer kendi açsa da günaha girer. Bunlardan sakınarak olabilir. Hamamların bazı özel bölmeleri oluyor o taraflara kaçarak bu gibi şeylerden kurtulunabilir.

Gerekebiliyor. Meselâ cuma oluyor insan seyahatte oluyor... Bursa'da oluyor bilmem nerde oluyor... Bir cuma abdesti almak için hamama gidiyor. Gidilir ama Peygamber (SAS)'in hadis-i şerifi var diyor ki: "O Rum diyarlarında --bizim buraları kasdediyor--hamam denilen yerler varmış. Oraları fethedildiği zaman dikkat edin mümkünse girmeyin; girerseniz tesettüre riayet edin!" diye Efendimiz'in böyle hadis-i şerifleri vardır.

Yâni önemli olan haram yerleri açmamak haram yerleri görmemek... Buna dikkat ederek bu şartlarla gidilebilir.

Açık olduğu zaman hamama gitmek de câiz değil plaja gitmek de câiz değil!.. Hattâ yazın sokaklarda dolaşıyorlar edepsizler böyle lambur lumbur... Tabii söyleyeceğiz "Bu yaptığınız ayıptır günahtır!" filân diye... Bu memleket bizim memleketimiz bunun böyle olmaması lâzım diye bir çalışma yapmamız gerekli...

SORU: Spor yapanların avret yerlerini açmalarında bir mahzur yoktur; zamanın alimleri böyle diyor deniliyor; doğru mu?

CEVAP: Öyle şey olmaz! Avret yeri avret yeridir. Spor da yapsa başka şey de yapsa oraları kapatması lâzım!.. Dedelerimiz güreş yaparken nasıl dizin altına kadar kisbet giydiklerini hepiniz biliyorsunuz.

Spor insanın bedeninin gelişmesi için uygun ama hiç bir zaman hiç bir şekilde hiç bir kimseye haram işlemeye müsaade yoktur!.. Öyle yanlış şeyler olmaz.

SORU: Sarığı her zaman mı takmak yoksa namaz kılarken mi takmak sünnettir?

CEVAP: Tabii her zaman takamaz; çünkü şu bizim memleketimizde dışarda sarık sarmak yasaktır. Başka bir ülkede olsa dışarda da sarabilir. O tarzda gezmek bir İslâmî kıyafet olduğu için olabilir. Fakat bizim ülkemizde caminin dışında sarık sarılması cübbe vs. yasaklanmıştır.

Yasak kaldırılabilir. Kanûnî mevzuat teklif verilerek kaldırılabilir. Şu sırada sanıyorum polis isterse müdale edebilir takibat yapabilir. Öyle bir durum var...

Ama o haklı mı haksız mı?.. Mevcut... Mevcut bir kanun... Böyle olduğu için ancak milletvekilleriyle meclisten geçirilerek kaldırılması meselesi düşünülebilir.

SORU: Bir bacımız var örtünmek istiyor. Fakat kendisinin etrafındaki çalışan arkadaşları tarafından dalga geçileceğinden korkuyor. Kendisi postanede çalışıyor maddî imkânsızlıktan dolayı ayrılamıyor. Ne yapması lâzım?

CEVAP: Kur'an-ı Kerim'de ayet-i kerimelerde çok açık olarak bildirilmiştir ki müslümanlar Allah'tan korkar gayriden korkmaz!..

(Ve tahşen nâs vallahu ehakku en tahşâhu) "Allah'tan korkmak esasken kuldan korkulmaz!" mânâsına...

(Velâ yehafûne levmete lâim) "Kınayanın kınamasından korkmazlar." diye de ayet-i kerimede geçer.

Kul hayırlı olan şeyi yapar. Çok dairelerde çok kardeşlerimiz var örtebiliyorlar başını... Alay ederlerse; "Alay etmeyin kardeşim! Bu Allah'ın emri olduğu için yapıyorum. Ben de zorlanıyorum siz beni böyle alay ederek sıkıştırmayın! Zâten Allah'ın emrini zar zor yapıyorum bana destekçi olun!" desin Allah'ın emrini tutsun!.. Allah yardımcı olur.

SORU: Başörtüsü teferruat mıdır?

CEVAP: Başörtüsü teferruat değildir Allah'ın emirlerinden bir emirdir. Allah'ın emirlerinin hepsi muhteremdir.

SORU: İslâmî ölçülere göre kapanmayan sadece namaz kılarken örtünen ve buna rağmen kalbim temiz diyen hanımlar için öğüt verip tavsiyede bulunur musunuz?

CEVAP: Kalbin temizliği kuru bir iddiadır. Kimsenin kalbi temiz değildir nice fitne fesat düşünceler vardır. İnsan yalnız kaldı mı neler getirir şeytan aklına... Hele hele bir kadınla bir erkek bir arada kalsalar nasıl fitne sokar aralarına nasıl karıştırır...

Öyle kalb temizliği palavradır. Kalb temizliği lafla olmaz. Kalbin temizliği ahlâkla olur ibadetle olur tâatle olur. Onun için "Benim kalbim temizdir." demek yetmez.

Namaz kılarken örtünüyormuş namaz kılıyormuş; güzel... Namaz kılmak iyi bir şeydir. Demek ki iyi bir şeyi yaparken örtünüyor. O halde namaz kılarken örtünüp de sair zaman açınmak yanlıştır. Allah'ın emrini tutması lâzım kapanması lâzım!..

--Peki kapanmıyorsa ne olacak?

Ordan sevap alır burdan günah alır. Sevabı günahı ahirette tartılır nereyi kazanmışsa oraya götürür. Ama sanırım ki iyi bir sonuca götürmez. Çünkü bu iş şakaya gelmez aaaatlı hayat olmaz. İnsan müslümanlığı tam uygulamalı! İslâm'ı bir bölgede uygulamak diğer bölgede uygulamamak; İslâm'ı bir zamanda uygulamak öteki zamanda uygulamamak olmaz. Camide müslüman dışarda değil; ramazanda müslüman çıkınca değil; Türkiye'de müslüman Avrupa'da değil... Böyle şey olmaz! Her yerde müslüman olacak insan her yerde iyi kul olacak.

SORU: "En güzel örtünme şekli çarşaftır." diyorlar siz ne buyurursunuz?

CEVAP: Estağfirullah!.. Ben bir şey demem. Bizim şeriatimiz alimlerimiz ne buyuruyor kitaplarımız ne buyuruyor; mühim olan odur. Yoksa ben Es'ad Çoşan olarak bir şey söylemişim ne kıymeti var...

Fıkıh alimlerimiz diyor ki: "Mühim olan örtünmektir." Örtünmenin şekli: Şeffaf olmayacak altı görünmeyecek... Bol olacak uzuvları belli olmayacak... Altı görünürse sayılmıyor uzuvları belli olursa sayılmıyor.

Buna uygun çeşitli örtünme şekilleri vardır. Örtünme şekilleri örfe göre değişir. Yâni Yemen'de başka türlü örtünür Pakistan'da başka türlü örtünür İran'da başka türlü örtünür... Hattâ Urfa'da başka türlü örtünür Aydın'da başka türlü örtünür müslüman... Şekil önemli değil... Mühim olan ana prensiplere göre başkalarına gösterilmesi haram olan yerlerini güzelce örtmektir. Çarşaf güzeldir diye bir şey yok...

Çarşaf deyince ilk hatıra gelen o siyah renkli çarşaftır. Anadolu'nun bir çok yerinde siyahtan başka renkler kullanılıyor. Başka şekiller var... Kimisi tepeden aşağıya kadar oluyor. Kimisi dokuma ehramlar kullanıyor yünlü bazı kumaşlar kullanıyor. Şekil mühim değil mühim olan güzelce örtünmesidir.

Kimisi çok güzel bol manto giyiyor abâye giyiyor harmânî giyiyor... Başını çok güzel örtüyor. Başından omuzuna başörtüsü güzelce örttüğü için ne boynu görünüyor ne başka bir yeri belli oluyor. Çok güzel kıyafet oluyor. Bunların hepsi güzeldir.

Hattâ benim kendi müşâhedem çarşaf iki parçalı oluyor; ağzıyla böyle ısırarak tutuyor. Ağzıyla konuşacağı zaman bir türlü eliyle tutmadığı zaman biraz zor... Eliyle bir şey alacağı zaman açılıyor... Çok iyi bir kıyafet değil çarşaf... Çünkü her zaman tam koruyamıyor eliyle bıraktığı zaman sağa sola açılabiliyor.

Şimdi kızların çok güzel örtünmeleri var... Hem vücudunu gayet güzel örtüyor hem boynunu örtüyor; hem de ayaklarına gayet güzel eşofman gibi bol kıyafetler giyiyorlar şalvar gibi oluyor. Çok güzel oluyor o zaman Allah râzı olsun...

Mühim olan güzel örtünmektir. "En güzel örtünme çarşaftır." sözü doğru değil...

SORU: Kızlar pardesü veya manto altına pantolon giyebilirler mi?

CEVAP: Manto veya etek veya pardesü altına pantolon giyebilirler. Sadece pantolon giyip de avret yerleri görülecek bir şekilde gezemezler. Yâni pantolon giymek yasak değil; pantolonu üstünden etekle pardesü ile veya entari ile örttü mü pantolon giymek çok iyi... Çünkü pantolon daha iyi koruyor. Düşse de bayılsa da hiç bir yeri açılmayacak saçılmayacak. Tesettür bakımından uygun olduğundan pantolon iyi...

Peygamber Efendimiz şalvar giyenlere "Allah onlara rahmet eylesin rahmetine gark eylesin..." diye dua etmiş. O devirde tabii şalvar dikmek giymek de kolay değil; teşvik etmiş. Şöyle bir peştemal gibi bir şeyi bürünüp öyle gezerlermiş. Kumaş yok terzi yok iplik yok iğne yok... Bizim sahip olduğumuz şartlar yok...

Dünyanın bir çok yerinde böyledir. Malezyası Hindistan'ı Pakistan'ı Afrika'nın bir çok yerleri hâlâ böyledir. Ne yapsın böyle örtünüyor; içine bizim giydiğimiz gibi bir don giyemiyor. Ama içdonu giymek şalvar giymek pantolon giymek tesettürü sağladığı için erkek için de iyidir kadın için de çok iyidir.

Ama kadın pantolonu giyer de üstüne bir şey giymezse çok fenâ oluyor. Niye fenâ oluyor?.. Câzibedar oluyor haram yerler meydana çıkıyor. Bu sefer daha büyük günah oluyor. Örtünmüş olmuyor.

Örtünmenin esasını her zaman burda söylüyorum: Örtünmede vücut hatları örtülecek belli olmayacak. Vücudun hatları saklanacak!.. Ne diyor:

(Velâ yübdîne zînetehünne) "Kadınlar zînetlerini izhar etmesinler göstermesinler!" buyruluyor Kur'an-ı Kerim'de... Zînet nedir?.. Göğüs zînettir kalça zînettir bel zînettir gerdan zînettir saç zînettir; göstermeyecek bunları!.. Başını örtecek saçını örtecek boynunu örtecek... Vücudunu da bol bir şeyle örtecek ki görünmesin!.. Göründü mü veyahut belli oldu mu; olmaz!..

--Efendim böyle şey olur mu Fâtıma Ana gömleği gibi?..

--Tabii ya bak ne güzel söyledin Fâtıma Ana gömleği diye... Bol olacak tabii...

Hacca gidiyor hacı hanımlar köylü hacı teyzeler... Güzel entarisi bol omuzdan büzgülü bol yapmış. Beline bir kuşak sarmış. Yâ kim söyledi sana bu kuşağı sar diye?.. Bir kuşak bağlamış iyi olmamış. Neden?.. Her şeyi meydana çıkmış.

Pakistanlı hanımlar geliyor hacca... Onları memleketi çok sıcak galiba; başına incecik bir tül örtmüş incecik bir tülden blüz yapmış... Terliyor da... Haydii çıplak gibi oluyor. Kâbe-i Müşerrefe'yi tavaf ederken orada namaz kılarken bu kıyafetle oraya gelinir mi?.. Bunların hocaları yok mu söylemez mi?.. Hocaların söylemesi lâzım!..

Olmaz böyle bu tesettür değil... Altını göstermemesi lâzım!.. Altı göründü mü tesettür değil... Şekli belli oldu mu tesettür değil... Erkek için de öyle... Şimdi kadın için söylüyoruz.

Erkek de bir blue-jean pantolon giyiyor; önü arkası boğum boğum yumuk yumuk her tarafı meydanda... Olmaz! Namaz da olmaz. Arkasındakinin namazını da bozar.

Niye hocaefendiler cübbe giyip mihraba geçiyor?.. Tesettürü sağlasın diye... Erkeğin de tesettürü var erkeğin de bir yerlerinin belli olmaması lâzım!.. Olmaz öyle şey...

Onun için kızlar mantonun altına eteğin altına pardesünün altına pantolon giyebilirler. Pantolon yasak değil... Üstüne bir şey örtmeden sırf pantolon giymek tahrik edici oluyor; o doğru değil...

SORU: Sarığın uzunluğu ve eni ne kadar olmalıdır? Sarık kefen midir?

CEVAP: Sarığın boyu hakkında standart bir ölçü yoktur. Şu vardır: Sarığının dolaması ne kadar çok olursa sevabı o kadar çok olur. Biraz uzunca tutturmakta fayda vardır.

Sarık kefen değildir amma bizim dedelerimiz şehid olmağa giderken --şehidin kefene de ihtiyacı yok ama-- kefenini de başlarına sarık diye dolamış öyle gitmişler. Öyle bir durum var... Sarık başka kefen başka...

Sarık sarmanın sevabı vardır. Namazı yetmiş kat daha sevaplı oluyor. Sarabilirse insan sarar. Ne kadar çok sargısı olursa sevabı fazla oluyor. Demek ki biraz meleklerin kıyafeti gibi heybetli olacak. Ucunu da arkadan sarkıtırdı Peygamber Efendimiz aşağı doğru... Öyle yapmağa çalışırsınız.

SORU: "Sarığın uç kısmını arkaya sarkıtmak mekruhtur." diyen hocalarımız var; bu konuda açıklama yapar mısınız?

CEVAP: Sarığın ucunun arkaya sarkıtılması sünnettir. Peygamber (SAS) Efendimiz'in yaptığı bir işlemdir. Onun yaptığı iş mekruhtur denilemez.

Efendimiz sadece kalensüve denilen takke ile namaz kıldı. Sarık sararak da namaz kıldı. Takke olmadan sırf sarık sararak da namaz kıldı. Sarığın ucunu böyle iki omuzunun arkasına doğru uzattığı için böylesi sünnete daha uygundur. Ama imamlarımızın giydiği sarıklar gibi sarıklar da olur. O da nihayet sarıktır o sevabı kazanmaya vesile olur.
CageOfMan
CageOfMan
• HızLı üye •
• HızLı üye •

<B>Mesaj Sayısı</B> Mesaj Sayısı : 159
<B>Rep Sayısı</B> Rep Sayısı : 190
<B>Kayıt tarihi</B> Kayıt tarihi : 25/05/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz