bir hikaye belki gerçek belki hayal....
1 sayfadaki 1 sayfası
bir hikaye belki gerçek belki hayal....
bir hikaye belki gerçek belki hayal. sadece bir hikaye. sevgi ve aşk üzerine bir hikaye.
bir zamanlar bir genç varmış. bu gencin sevdiği ve aşık olduğu dünyalar
güzeli bir kız varmış. onunla ilk bir radyoda duyduğu kan aranıyor
ilanı için gittiği hastane de karşılaşmıştı. kan verdiği kişi kızın
amcasıydı. kız ona teşekkür etmek için gittiğinde daha yeni yataktan
kalkmış ve gitmek için hazırlanıyordu. birden bulunduğu odanın kapısı
açıldı ve kız içeri girdi. Çocuk ağır ağır kapıya baktı “yine
hemşirelerden biri geldi herhalde” diye düşündü
ama gelen hemşire değildi. kız ona doğru yaklaştı “çok teşekkür ederim
sayenizde amcam yaşayacak” dedi. genç mağrur bir şekilde “ben
olmasaydım bir başkası da gelir yardım ederdi. hiç önemi değil.” fakat
kız onu dinlemedi. “size bir yemek ısmarlayabilir miyim” dedi. Çocuk
reddetmedi içinden “bu kadar güzel bir kız reddedilebilirmi” diye
geçirdi.
“tabi ne zaman isterseniz.”
“hemen şimdiye ne dersiniz.”
“Şimdimi ?”
“tabiki hem bende beklerken acıkmıştım”
ikisi birlikte yemeğe gittiler. yemekte muhabbetleri devam etti. hep
birbirleri hakkında konuştular. oğlan kızdan ilk gördüğü anda
hoşlanmıştı. kız ise sadece teşekkür etmek istediği bir yabancıdan bu
kadar çok hoşlanacağını düşünmemişti bile. konuşmaları sırasında aynı
şeylerden hoşlandıklarını fark ettiler ikisi de aynı tür filmlerden hoşlanıyor aynı tür müziği dinliyor
hatta son zamanlarda aynı kitapları okumuşlardı. kız bir erkeğin
kendisinin sevdiği şeyleri sevebileceğini daha önceden hiç
düşünememişti ve karşısında böyle biri vardı. yemekten sonra kız
telefonunu verdi. “daha sonra ararsan konuşuruz” dedi. bu oğlanın çok
hoşuna gitmişti. akşam olduğunda kız telefonunda bir mesaj gördü
“dünyanın en güzel bayanına. İyi akşamlar” yazıyordu. kız birden
şaşırdı. bu kadar erken bir cevap. demek ki oğlanda ondan hoşlanmıştı.
buna çok sevindi ve hemen o da cevap gönderdi. bu mesajlaşmaları birkaç
gün böyle sürdü. sonunda oğlan ona çıkma teklif etti. kız hemen kabul
etti. hayatlarının en güzel günlerini yaşıyorlardı. İki sevgili
iki aşık. aşkları o kadar büyüktü ki sevgileri o kadar içtendi ki bu
sevgileri çevresindeki insanlara da yansıyordu. fakat oğlanın ailesinin
bu aşktan hiç haberi olmamıştı. hep onunla sevilisi olmadığı için dalga
geçiyorlardı şimdi de sevgilisi olduğu için dalga geçecekleri ve bunu hiç istemiyordu. ama kız ailesi ile tanışmayı çok istiyordu
oysa her seferinde bir bahane uydurup erteliyordu.oğlan kızın ailesini
bir kere görmüştü. ama hiç tanışmamıştı. kızın ailesi İzmir de
oturuyorlardı kendisi ise İstanbul da amcasını yanında oturuyor ve
okuluna gidiyordu.
sonunda oğlan kızın ısrarlarına dayanamadı ve onu ailesi ile
tanıştıracağını söyledi. kız buna çok sevinmişti fakat daha önce
ailesine gitmesi gerektiğini geri döndüğünde hemen ailesi ile tanışmak
istediğini söyledi. anlaştılar ve kız İzmir e doğru yola çıktı. aradan
bir gün geçti
iki gün geçti kızdan bir ses yoktu. oysa İstanbul da birbirlerini
görmedikleri anlarda hep telefonda birbirleri ile konuşurlardı. peki
şimdi ne oldu da aramamıştı.. yoksa ailesi mi izin vermemişti. yada
yanlış bir söz mü söyledi yanlış bir şey mi yaptı. neden aramıyordu.
oğlan onu aramaya çalıştığında her seferinde telefonu kapalıydı. İki
hafta üç hafta
bir ay. oğlan sonunda kızın onu bıraktığını artık onu istenmediğini
düşünmeye başlamıştı ki ansınız bir akşam telefonu çaldı. telefonu ilk
kez ona bu kadar acı acı çalıyormuş gibi geldi. telefonunun ekranına
baktı
arayan oydu. telefonunu hemen açtı “alo” “alo” telefonda ki ses kızın
sesi değildi. onun ablası olduğunu söyledi. oğlanın telefonunu kızın
rehberinde bulduğunu bir arkadaşı olduğunu tahmin ettiğini söyledi.
oğlan sevgilisiydim diyemedi
“evet bir arkadaşıyım ama ondan uzun zamandır haber alamıyordum” dedi.
ablası kızın yaklaşık bir ay önce İzmir e gelirken bir trafik kazası
geçirdiğini üç haftadır komada olduğunu söyleyince oğlan birden dona
kadı neden onu aramadığını şimdi anlamıştı fakat ablasının
konuşmasından olayın bu kadar olmadığını da anlamıştı. “kardeşimi geçen
gün kaybettik” diyince oğlanın elindeki telefon bir den yere düştü.
duyduklarına inanmamıştı sevdiği
aşık olduğu kız ölmüş olamazdı. telefondaki ses “alo” diye birkaç kez
seslendi fakat oğlanın cevap verecek hali kalmamıştı. hala inanıyordu.
İlk uçakla izmire gitti. gerçekten ölmüşmüydü. bunu öğrenmeliydi.
ailesine gittiğinde dünyası bir kere daha yıkıldı. Çünkü duyduklarını
hepsi doğruydu. bittiği gün aşkını toprağa veriyorlardı. yüreği buna
artık dayanamadı ve gözerinden birkaç damla yaş aktı. onu son bir kez
daha görmeliydi. bunun için cenazeyi arkadan takip etti camiden
mezarlığa kadar peşlerindeydi. mezarlıkta görebileceği bir köşeden
onları izledi. onun yüzünü son bir kez daha gördü. alçak bir sesle
“hoşcakal aşkım
sen bu dünyada sevdiğim tek kişiydin” dedi. arkasını dönüp mezarlıktan
çıkmaya karar verdi. tam o sırada akrasından bir ses duydu. bu sesi
daha öncede duymuştu
telefonda ölüm haberini veren sesin aynısıydı. kızın ablası ona
seslendi. oğlan arkasını dönmeden önce gözündeki yaşları sildi. “acaba
siz bu kişimisiniz” dedi ve elindeki zarfı gösterdi. zarfın üzerinde
“biricik aşkıma” yazıyor ve yanında da oğlanın ismi vardı. oğlan
ağlamaklı bir sesle evet o benim dedi. ablası ona “bunu ölmeden önceki
gece yazmış ve size vermemi istemişti” dedi ve zarfı verip uzaklaştı.
oğlan orada mektubu titreyen elleri ile hemen açmaya çalıştı. mektupta
sadece bir iki kelime vardı.
“aşkım
seni ne kadar çok sevdiğimi şimdi daha iyi anlıyorum. herkes
iyileşeceğimi söylese de ben öleceğimi biliyorum. seni son bir kez
görebilmek
sana son bir kez dokunabilmeyi ne kadar çok istiyorum ama mümkün
olmadığını çok iyi biliyorum. sana sadece tek bir şey söylemek
istiyorum. senİ sevİyorum ve ÖldÜkten sonra bİle sevİceĞİm. senden tek
bir şey istiyorum. benim ardımdan hayata küsme. ona sarıl benim için sarıl. olumsuzluklara asla yenilme her zaman güçlü ol o zaman sevgim her zaman yanında olacak ve seni koruyacaktır.
kalp atışın olmak
sonra seni hissedebilmek
bir adımlık zamanda
bunları şiirinde sen söylemiştin bana bende sana söylüyorum bir adımlık zaman benim için sonsuza kadar sürecek hoşcakal aşkım. ”
oğlan bu yazıyı okurken göz yaşlarına artık hakim olamıyordu. aradan
yıllar geçti. o mektup hala oğlanın cebinde. ne zaman bir olay olsa ne
zaman üzülse mektubu açar ve yazanları okur üzülmemek için elinden
geleni yapar. o zaman sevdiğinin yanında olduğunu bilir...
bir hikaye belki gerçek belki hayal. sadece bir hikaye. sevgi ve aşk üzerine bir hikaye ...
bir zamanlar bir genç varmış. bu gencin sevdiği ve aşık olduğu dünyalar
güzeli bir kız varmış. onunla ilk bir radyoda duyduğu kan aranıyor
ilanı için gittiği hastane de karşılaşmıştı. kan verdiği kişi kızın
amcasıydı. kız ona teşekkür etmek için gittiğinde daha yeni yataktan
kalkmış ve gitmek için hazırlanıyordu. birden bulunduğu odanın kapısı
açıldı ve kız içeri girdi. Çocuk ağır ağır kapıya baktı “yine
hemşirelerden biri geldi herhalde” diye düşündü
ama gelen hemşire değildi. kız ona doğru yaklaştı “çok teşekkür ederim
sayenizde amcam yaşayacak” dedi. genç mağrur bir şekilde “ben
olmasaydım bir başkası da gelir yardım ederdi. hiç önemi değil.” fakat
kız onu dinlemedi. “size bir yemek ısmarlayabilir miyim” dedi. Çocuk
reddetmedi içinden “bu kadar güzel bir kız reddedilebilirmi” diye
geçirdi.
“tabi ne zaman isterseniz.”
“hemen şimdiye ne dersiniz.”
“Şimdimi ?”
“tabiki hem bende beklerken acıkmıştım”
ikisi birlikte yemeğe gittiler. yemekte muhabbetleri devam etti. hep
birbirleri hakkında konuştular. oğlan kızdan ilk gördüğü anda
hoşlanmıştı. kız ise sadece teşekkür etmek istediği bir yabancıdan bu
kadar çok hoşlanacağını düşünmemişti bile. konuşmaları sırasında aynı
şeylerden hoşlandıklarını fark ettiler ikisi de aynı tür filmlerden hoşlanıyor aynı tür müziği dinliyor
hatta son zamanlarda aynı kitapları okumuşlardı. kız bir erkeğin
kendisinin sevdiği şeyleri sevebileceğini daha önceden hiç
düşünememişti ve karşısında böyle biri vardı. yemekten sonra kız
telefonunu verdi. “daha sonra ararsan konuşuruz” dedi. bu oğlanın çok
hoşuna gitmişti. akşam olduğunda kız telefonunda bir mesaj gördü
“dünyanın en güzel bayanına. İyi akşamlar” yazıyordu. kız birden
şaşırdı. bu kadar erken bir cevap. demek ki oğlanda ondan hoşlanmıştı.
buna çok sevindi ve hemen o da cevap gönderdi. bu mesajlaşmaları birkaç
gün böyle sürdü. sonunda oğlan ona çıkma teklif etti. kız hemen kabul
etti. hayatlarının en güzel günlerini yaşıyorlardı. İki sevgili
iki aşık. aşkları o kadar büyüktü ki sevgileri o kadar içtendi ki bu
sevgileri çevresindeki insanlara da yansıyordu. fakat oğlanın ailesinin
bu aşktan hiç haberi olmamıştı. hep onunla sevilisi olmadığı için dalga
geçiyorlardı şimdi de sevgilisi olduğu için dalga geçecekleri ve bunu hiç istemiyordu. ama kız ailesi ile tanışmayı çok istiyordu
oysa her seferinde bir bahane uydurup erteliyordu.oğlan kızın ailesini
bir kere görmüştü. ama hiç tanışmamıştı. kızın ailesi İzmir de
oturuyorlardı kendisi ise İstanbul da amcasını yanında oturuyor ve
okuluna gidiyordu.
sonunda oğlan kızın ısrarlarına dayanamadı ve onu ailesi ile
tanıştıracağını söyledi. kız buna çok sevinmişti fakat daha önce
ailesine gitmesi gerektiğini geri döndüğünde hemen ailesi ile tanışmak
istediğini söyledi. anlaştılar ve kız İzmir e doğru yola çıktı. aradan
bir gün geçti
iki gün geçti kızdan bir ses yoktu. oysa İstanbul da birbirlerini
görmedikleri anlarda hep telefonda birbirleri ile konuşurlardı. peki
şimdi ne oldu da aramamıştı.. yoksa ailesi mi izin vermemişti. yada
yanlış bir söz mü söyledi yanlış bir şey mi yaptı. neden aramıyordu.
oğlan onu aramaya çalıştığında her seferinde telefonu kapalıydı. İki
hafta üç hafta
bir ay. oğlan sonunda kızın onu bıraktığını artık onu istenmediğini
düşünmeye başlamıştı ki ansınız bir akşam telefonu çaldı. telefonu ilk
kez ona bu kadar acı acı çalıyormuş gibi geldi. telefonunun ekranına
baktı
arayan oydu. telefonunu hemen açtı “alo” “alo” telefonda ki ses kızın
sesi değildi. onun ablası olduğunu söyledi. oğlanın telefonunu kızın
rehberinde bulduğunu bir arkadaşı olduğunu tahmin ettiğini söyledi.
oğlan sevgilisiydim diyemedi
“evet bir arkadaşıyım ama ondan uzun zamandır haber alamıyordum” dedi.
ablası kızın yaklaşık bir ay önce İzmir e gelirken bir trafik kazası
geçirdiğini üç haftadır komada olduğunu söyleyince oğlan birden dona
kadı neden onu aramadığını şimdi anlamıştı fakat ablasının
konuşmasından olayın bu kadar olmadığını da anlamıştı. “kardeşimi geçen
gün kaybettik” diyince oğlanın elindeki telefon bir den yere düştü.
duyduklarına inanmamıştı sevdiği
aşık olduğu kız ölmüş olamazdı. telefondaki ses “alo” diye birkaç kez
seslendi fakat oğlanın cevap verecek hali kalmamıştı. hala inanıyordu.
İlk uçakla izmire gitti. gerçekten ölmüşmüydü. bunu öğrenmeliydi.
ailesine gittiğinde dünyası bir kere daha yıkıldı. Çünkü duyduklarını
hepsi doğruydu. bittiği gün aşkını toprağa veriyorlardı. yüreği buna
artık dayanamadı ve gözerinden birkaç damla yaş aktı. onu son bir kez
daha görmeliydi. bunun için cenazeyi arkadan takip etti camiden
mezarlığa kadar peşlerindeydi. mezarlıkta görebileceği bir köşeden
onları izledi. onun yüzünü son bir kez daha gördü. alçak bir sesle
“hoşcakal aşkım
sen bu dünyada sevdiğim tek kişiydin” dedi. arkasını dönüp mezarlıktan
çıkmaya karar verdi. tam o sırada akrasından bir ses duydu. bu sesi
daha öncede duymuştu
telefonda ölüm haberini veren sesin aynısıydı. kızın ablası ona
seslendi. oğlan arkasını dönmeden önce gözündeki yaşları sildi. “acaba
siz bu kişimisiniz” dedi ve elindeki zarfı gösterdi. zarfın üzerinde
“biricik aşkıma” yazıyor ve yanında da oğlanın ismi vardı. oğlan
ağlamaklı bir sesle evet o benim dedi. ablası ona “bunu ölmeden önceki
gece yazmış ve size vermemi istemişti” dedi ve zarfı verip uzaklaştı.
oğlan orada mektubu titreyen elleri ile hemen açmaya çalıştı. mektupta
sadece bir iki kelime vardı.
“aşkım
seni ne kadar çok sevdiğimi şimdi daha iyi anlıyorum. herkes
iyileşeceğimi söylese de ben öleceğimi biliyorum. seni son bir kez
görebilmek
sana son bir kez dokunabilmeyi ne kadar çok istiyorum ama mümkün
olmadığını çok iyi biliyorum. sana sadece tek bir şey söylemek
istiyorum. senİ sevİyorum ve ÖldÜkten sonra bİle sevİceĞİm. senden tek
bir şey istiyorum. benim ardımdan hayata küsme. ona sarıl benim için sarıl. olumsuzluklara asla yenilme her zaman güçlü ol o zaman sevgim her zaman yanında olacak ve seni koruyacaktır.
kalp atışın olmak
sonra seni hissedebilmek
bir adımlık zamanda
bunları şiirinde sen söylemiştin bana bende sana söylüyorum bir adımlık zaman benim için sonsuza kadar sürecek hoşcakal aşkım. ”
oğlan bu yazıyı okurken göz yaşlarına artık hakim olamıyordu. aradan
yıllar geçti. o mektup hala oğlanın cebinde. ne zaman bir olay olsa ne
zaman üzülse mektubu açar ve yazanları okur üzülmemek için elinden
geleni yapar. o zaman sevdiğinin yanında olduğunu bilir...
bir hikaye belki gerçek belki hayal. sadece bir hikaye. sevgi ve aşk üzerine bir hikaye ...
Similar topics
» Hikaye
» Gerçek Bir Aşk Öyküsü
» Gerçek ßir Aşk Hikayesi...
» HiKaYé YzaLm.. :)) HéRKéS ßi CümLé YzaRak HikaYéYi TamamLıcz..Hadi ArkdşLar.. :)
» Gerçek Aşk
» Gerçek Bir Aşk Öyküsü
» Gerçek ßir Aşk Hikayesi...
» HiKaYé YzaLm.. :)) HéRKéS ßi CümLé YzaRak HikaYéYi TamamLıcz..Hadi ArkdşLar.. :)
» Gerçek Aşk
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz