Ramazan Müjdesi
1 sayfadaki 1 sayfası
Ramazan Müjdesi
Ramazan Müjdesi
Ramazan'ın ilk günü ile birlikte nur ve feyiz dolu bir mevsimi yaşamaya
başlarız. Kâinat şenlenir dünya Cennetten süzülen
nurânî bir hava ile dolup taşar.. Ulvi âlemlerin masum ve mübarek
sakinleri öbek öbek mü'minlerin çevresini sarar. Rahmet ülkesinden
müjdeler kâinatın Rabbinden
selâmlar ve mağfiret ümitleri getirir Ramazan ayı...
Mukaddes kelâmın nazil oluşunun yıldönümünü mü'minlerle birlikte cinler melekler; ağacı çiçeği böceği kurdu kuşu denizi ve deryasıyla
yaşlı dünyamız da kutlar. Görünen ve görünmeyen âlemlerde tam manâsıyla
bir bayram havası yaşanır.
Bu ayın Cenâb-ı Hak katında müstesna bir yeri vardır. Yüce Rabbimiz
kendisine muhatap olarak seçtiği kullarına sonsuz rahmetinin en geniş
tecellilerini bu aya tahsis eder. Başta Kur'ân-ı Kerim olmak üzere!
Tevrat Zebur ve İncil
gibi diğer semavî kitapların da bu ayda indirilmiş olması bu günlerin kıymet ve
kudsiyetini artıran diğer bir husustur.
Mü'minlere İlâhî bir ihsan olarak bu günleri birer güzel fırsat bilerek
değerlendirme Rablerine olan kulluk
derecelerini gösterme Ona muhatap olabilme
gayreti içine girerek tam bir ihlâs ve şuurla ibadet ve taate koşarlar.
Bu gayretin neticesi elbette karşılıksız kalmayacaktır. Oruç tutup Ramazan ayını bir kulluk
şuuru içinde geçirenler tatlı bir ânı yaşadıkları huzura erdikleri gibi
pekçok nimete de mazhar olurlar.
Ubâde bin Samit anlatıyor:
Ramazan ayının başladığı bir günde Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam
şöyle buyurdu:
"İşte bereket ayı olan Ramazan geldi. Artık Allah'ın rahmeti sizi
kuşatır. O ay yeryüzüne bol bol rahmet
iner. Günahlar affedilir. Dualar kabul olunur. Allah sizin iyilik ve
ibadette yarışmanıza bakar da bununla meleklerine karşı
iftihar eder. Öyle ise kulluğunuzla kendinizi Allah'a sevdirin. Asıl
bedbaht olan da bu ayda Allah'ın
rahmetinden nasibini alamayandır."(1)
Ramazan her yönüyle bir ibadet mevsimidir. Her mü'min namazı orucu iyilikleri hizmetleri ve
duâsıyla bu rahmet ve bereketten nasibini almaya çalışır. Bilerek veya
bilmeyerek yapmış olduğu günahları için Allah'tan af diler. Rabbine
niyazda bulunur.
Cenâb-ı Hak da kulunun bu samimi dua ve niyazını karşılıksız bırakmaz günahlarını affeder rahmetine garkeder.
Ramazan ayının kudsiyet ve bereketini bildiren şu hadis-i şerifi
birlikte okuyalım. Peygamber Efendimiz geniş anlamda bu hususu
dikkatimize vermektedir.
Selmân-ı Fârisî (r.a.) anlatıyor:
Resul-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam Şaban ayının son
günlerinde bize irad ettiği bir hutbede şöyle buyurdu:
"Ey insanlar büyük ve mübarek bir ay yaklaştı gölgesi başınızın üstüne
düştü. Bu öyle bir aydır ki içinde bin aydan daha
hayırlı olan Kadir Gecesi vardır. Allah o mübarek ayın gündüzlerinde
orucu farz gecelerinde nafile namazı
meşru kıldı. Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan başka aylarda bir farz
eda etmiş gibi sevap alır.
Bu ayda bir farzı yapmak başka aylarda yetmiş farz
yerine geçer.
Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun taat ve ibadetin
meşakkatlerine sabır ve tahammül ayıdır. Sabrın karşılığı da Cennettir.
Bu ay yardımlaşma ayıdır.
Bu ay mü'minlerin rızkını arttıracak aydır.
Bu ayda her kim oruçlu bir mü'mine iftar edecek bir şey verirse yaptığı bu iş
günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur.
Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmeden onun kadar sevaba
kavuşur."
Ashâb-ı Kiramdan bazıları "Ya Resulallah hepimiz oruçluya iftar
edecek bir şey bulup verecek durumda değiliz" dediler.
Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam "Allah bu sevabı bir tek
hurma ile bir içim su ile bir yudum süt ile oruçlu
mü'mine iftar ettirene de verir" buyurdular ve hutbelerine şöyle devam
ettiler:
"Bu ayın başı rahmet ortası mağfiret sonu da Cehennemden
kurtuluştur.
Bu ayda kim kölesinin (işçi ve hizmetçisinin) işini hafifletirse Allah da onu affeder ve
Cehennemden uzak tutar.
Bunun için bu ayda şu söyleyeceğim dört hasleti fazlasıyla bulundurmaya
çalışınız. Bu dört hasletten ikisi ile Rabbinizi razı edersiniz diğer ikisinden ise
hiçbir zaman ayrı kalamazsınız.
Rabbinizin rızasına sebep olan hasletlerin birisi kelime-i şehadete devam
etmeniz diğeri de
Allah'tan mağfiret dilemenizdir.
Vazgeçemeyeceğiniz iki hasletin biri Allah'tan Cenneti istemek diğeri de Cehennemden
Allah'a sığınmaktır.
Her kim oruçluya bir yudum su verirse Allah da ona benim
mahşerdeki havuzumdan öyle bir su içirecektir ki Cennete girinceye kadar
bir daha susuzluk çekmeyecektir.(2)
Kaynaklar:
(1) et-Tergib ve't-Terhîb 2:99.
(2) A.g.e 2:94.
Ramazan'ın ilk günü ile birlikte nur ve feyiz dolu bir mevsimi yaşamaya
başlarız. Kâinat şenlenir dünya Cennetten süzülen
nurânî bir hava ile dolup taşar.. Ulvi âlemlerin masum ve mübarek
sakinleri öbek öbek mü'minlerin çevresini sarar. Rahmet ülkesinden
müjdeler kâinatın Rabbinden
selâmlar ve mağfiret ümitleri getirir Ramazan ayı...
Mukaddes kelâmın nazil oluşunun yıldönümünü mü'minlerle birlikte cinler melekler; ağacı çiçeği böceği kurdu kuşu denizi ve deryasıyla
yaşlı dünyamız da kutlar. Görünen ve görünmeyen âlemlerde tam manâsıyla
bir bayram havası yaşanır.
Bu ayın Cenâb-ı Hak katında müstesna bir yeri vardır. Yüce Rabbimiz
kendisine muhatap olarak seçtiği kullarına sonsuz rahmetinin en geniş
tecellilerini bu aya tahsis eder. Başta Kur'ân-ı Kerim olmak üzere!
Tevrat Zebur ve İncil
gibi diğer semavî kitapların da bu ayda indirilmiş olması bu günlerin kıymet ve
kudsiyetini artıran diğer bir husustur.
Mü'minlere İlâhî bir ihsan olarak bu günleri birer güzel fırsat bilerek
değerlendirme Rablerine olan kulluk
derecelerini gösterme Ona muhatap olabilme
gayreti içine girerek tam bir ihlâs ve şuurla ibadet ve taate koşarlar.
Bu gayretin neticesi elbette karşılıksız kalmayacaktır. Oruç tutup Ramazan ayını bir kulluk
şuuru içinde geçirenler tatlı bir ânı yaşadıkları huzura erdikleri gibi
pekçok nimete de mazhar olurlar.
Ubâde bin Samit anlatıyor:
Ramazan ayının başladığı bir günde Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam
şöyle buyurdu:
"İşte bereket ayı olan Ramazan geldi. Artık Allah'ın rahmeti sizi
kuşatır. O ay yeryüzüne bol bol rahmet
iner. Günahlar affedilir. Dualar kabul olunur. Allah sizin iyilik ve
ibadette yarışmanıza bakar da bununla meleklerine karşı
iftihar eder. Öyle ise kulluğunuzla kendinizi Allah'a sevdirin. Asıl
bedbaht olan da bu ayda Allah'ın
rahmetinden nasibini alamayandır."(1)
Ramazan her yönüyle bir ibadet mevsimidir. Her mü'min namazı orucu iyilikleri hizmetleri ve
duâsıyla bu rahmet ve bereketten nasibini almaya çalışır. Bilerek veya
bilmeyerek yapmış olduğu günahları için Allah'tan af diler. Rabbine
niyazda bulunur.
Cenâb-ı Hak da kulunun bu samimi dua ve niyazını karşılıksız bırakmaz günahlarını affeder rahmetine garkeder.
Ramazan ayının kudsiyet ve bereketini bildiren şu hadis-i şerifi
birlikte okuyalım. Peygamber Efendimiz geniş anlamda bu hususu
dikkatimize vermektedir.
Selmân-ı Fârisî (r.a.) anlatıyor:
Resul-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam Şaban ayının son
günlerinde bize irad ettiği bir hutbede şöyle buyurdu:
"Ey insanlar büyük ve mübarek bir ay yaklaştı gölgesi başınızın üstüne
düştü. Bu öyle bir aydır ki içinde bin aydan daha
hayırlı olan Kadir Gecesi vardır. Allah o mübarek ayın gündüzlerinde
orucu farz gecelerinde nafile namazı
meşru kıldı. Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan başka aylarda bir farz
eda etmiş gibi sevap alır.
Bu ayda bir farzı yapmak başka aylarda yetmiş farz
yerine geçer.
Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun taat ve ibadetin
meşakkatlerine sabır ve tahammül ayıdır. Sabrın karşılığı da Cennettir.
Bu ay yardımlaşma ayıdır.
Bu ay mü'minlerin rızkını arttıracak aydır.
Bu ayda her kim oruçlu bir mü'mine iftar edecek bir şey verirse yaptığı bu iş
günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur.
Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmeden onun kadar sevaba
kavuşur."
Ashâb-ı Kiramdan bazıları "Ya Resulallah hepimiz oruçluya iftar
edecek bir şey bulup verecek durumda değiliz" dediler.
Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam "Allah bu sevabı bir tek
hurma ile bir içim su ile bir yudum süt ile oruçlu
mü'mine iftar ettirene de verir" buyurdular ve hutbelerine şöyle devam
ettiler:
"Bu ayın başı rahmet ortası mağfiret sonu da Cehennemden
kurtuluştur.
Bu ayda kim kölesinin (işçi ve hizmetçisinin) işini hafifletirse Allah da onu affeder ve
Cehennemden uzak tutar.
Bunun için bu ayda şu söyleyeceğim dört hasleti fazlasıyla bulundurmaya
çalışınız. Bu dört hasletten ikisi ile Rabbinizi razı edersiniz diğer ikisinden ise
hiçbir zaman ayrı kalamazsınız.
Rabbinizin rızasına sebep olan hasletlerin birisi kelime-i şehadete devam
etmeniz diğeri de
Allah'tan mağfiret dilemenizdir.
Vazgeçemeyeceğiniz iki hasletin biri Allah'tan Cenneti istemek diğeri de Cehennemden
Allah'a sığınmaktır.
Her kim oruçluya bir yudum su verirse Allah da ona benim
mahşerdeki havuzumdan öyle bir su içirecektir ki Cennete girinceye kadar
bir daha susuzluk çekmeyecektir.(2)
Kaynaklar:
(1) et-Tergib ve't-Terhîb 2:99.
(2) A.g.e 2:94.
Similar topics
» B.Hersek'e Villa müjdesi!
» Ramazan güzeldir
» Cocuklar Ve Ramazan
» Ramazan Ayının Faziletleri Nelerdir ?
» Ramazan-ı Şerif'e Kadar Okuncak Dua , Ramazanda Okuncak Dua
» Ramazan güzeldir
» Cocuklar Ve Ramazan
» Ramazan Ayının Faziletleri Nelerdir ?
» Ramazan-ı Şerif'e Kadar Okuncak Dua , Ramazanda Okuncak Dua
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz