Knightonline Hikayesi
1 sayfadaki 1 sayfası
Knightonline Hikayesi
Cesaretle savaşıyorsun, gururla savaşıyorsun.... Fakat hiç kendine
sordun mu niye savaşıyorsun?
Savaşımızı ve neden Şövalyelerimizin çatışmada olduğunu anlamak için,
birçoğumuzun unuttuğu bilgileri tekrardan aramalıyız. Bu savaşın kökleri
neredeyse evrenin yaradılışına kadar uzanmaktaydı. Dünya her zaman, şu
anda olduğu gibi değildi.
Carnac dünyasını yaratan çatışmalardı ve bu da bizlere çatışmalar
sayesinde dünyanın sonsuza kadar varolacağını göstermekteydi. Canavarlar
ve ucubeler, efsanenin kabusları, ayaklanarak insanoğlunun yarattığı
bütün yerleşim yerlerine saldırmışlardı. Bu saldırıdan sağ kurtulanlar,
daha tamamen oturmamış El Morad şehrini insanlığın sığınağı haline
getirdiler. Dua ettiklerinde, onların dualarını duyan sadece 2 tanrı
vardı: Bu yalvarışlara duyarsız olan ve onları yaratan çabaların artık
bir değeri olmayan bir Tanrı ile bu kötü durumdan zevk alan ve yok
olmalarını bekleyen kana susamış bir diğer Tanrı. Bu durumda insanoğlu
yapayalnız bu felaketten kendisini kurtarma yolu arayacaktı.
Ve bunu başardılar da. Cesur Manes Kralı önderliğinde, El Morad
Şövalyeleri, onların yok olmalarını bekleyen Tanrılara başkaldırdı ve
insanoğlu bu zaferle birlikte yeni bir şans kazandı. Ancak, bu
çarpışmanın bedeli çok ağırdı. Birçok Şövalye evlerine dönemedi. Geri
dönenler ise, bir zamanların kahramanları, hiç umulmadık bir hastalıkla
lanetlenmişlerdi ve soyları, bozguna uğrayan Tanrıların yokolmayan
kanlarıyla lekelenmişti. Şeytan varsayılan bu Şövalye çocukları, kendi
babalarının kurtardığı bu şehirde köle olmuşlardı.
En sonunda sayıları çok artıp insanlığın son şehrini de terk edip
kendilerini acımasız dünyanın vahşetine bırakmışlardı. Bu değersiz
çocuklar, “Tuarek” adını alan, görünüşleri ve düşünceleri farklı olup
Karus adıyla anılan ve insanoğluna savaş ilan eden bir ırk dünyaya
getirdiler. Böylece sonsuz savaş başlamış oldu.
Kabusun ucubelerinin hep Büyük Şeytan’a itaat ettikleri düşünülmüştü.
Akıllarda bu ucubelerin El Morad Şövalyeleri tarafından bozguna
uğratıldığı ve toprakların bir kez daha güvenli bir hale geleceği
düşüncesi bulunmaktaydı. Ancak, bu düşünülenler doğru değildi. Her ne
kadar eski ucubeler rahatsız edilse de her zaman için yenileri
geliyordu. Kötü kalpli bu yaratıklar, ilginçtir ki, her seferinde
Şövalyelerin karşılaştığı en güçlü ve en ölümcül bir hale geliyorlardı.
Karus ve El Morad ırklarının bilginleri, seneler önce Kral Manes’in
katlettiği tanrıdan çok daha güçlü başka bir Tanrı’nın varolma
ihtimalini fısıldamaya başlamışlardı. Dedikodular etrafa dağılamaya
başlamış ve insanlar bu Tanrı’nın senelerdir sessizce yatarak kötü bir
amaç için beklediğini düşünmeye başlamışlardı. Ve bu Tanrının uyanma
zamanı gelmişti. Fosillerin keşfi ve bilinmeyen bölgelere ait sanat
eserleri, bu dedikoduların doğruluğunu ortaya çıkarmaktaydı. Her iki ırk
bu yeraltı eserlerine ve fosillere erişim amacıyla çatışmalara
başlamıştı. İçten savaşan bu ırklar artık yepyeni bir sahnede savaşmak
zorunda kalmışlardı.
Öfkeli Krowaz savaşa doymuştu. O kadar güçlüydü ki, bu gücü herhangi bir
uygulama ile gösterme gereği duymuyordu. O, doğanın gücüydü ve
tartışmasız en kuvvetlisiydi. O’nun sayesinde Karus ile El Morad
arasındaki savaş daha ateşli bir boyuta ulaşmıştı. Her gün yıkılan
yerleşim bölgeleri, gün gün devam eden savaşlar ve kimin üstün olduğunu
kimsenin açıklayamayacağı el değiştiren zaferler. Kız veya erkek
demeksizin her gencin elleri düşman kanına bulanmıştı. Bu kadarı yeterli
olabilirdi; fakat ne kadar çok savaş ve ölüm varsa, O daha da
güçlenmekteydi. Krowaz doymak bilmeyen bir hale gelmişti. Dünya
tarihinde ilk defa, her iki ırkın da liderlerine, katledilen her asker
ile güçlenmiş bir halde, büyük alevler savurup kendini göstermişti.
Kaynak: Koxp 1824,PatronusKoxp 1824,Patronus Koxp 1824,Rmy Koxp
1824,ChaosKoxp 1824,1824 koxp,TT Hack 1824,Knight Online,Koxp indir http://www.chaoskoxp.com/showthread.php?p=8
Carnac Dünyası’nın kendi Yaratıcısı, kendi Yaşam Tanrıçası ve kendi
Değişim Tanrısı vardı. Krowaz ise her zaman bu grupta bir tanrının eksik
olduğu kanaatindeydi..... Ölüm Tanrısı.
sordun mu niye savaşıyorsun?
Savaşımızı ve neden Şövalyelerimizin çatışmada olduğunu anlamak için,
birçoğumuzun unuttuğu bilgileri tekrardan aramalıyız. Bu savaşın kökleri
neredeyse evrenin yaradılışına kadar uzanmaktaydı. Dünya her zaman, şu
anda olduğu gibi değildi.
Carnac dünyasını yaratan çatışmalardı ve bu da bizlere çatışmalar
sayesinde dünyanın sonsuza kadar varolacağını göstermekteydi. Canavarlar
ve ucubeler, efsanenin kabusları, ayaklanarak insanoğlunun yarattığı
bütün yerleşim yerlerine saldırmışlardı. Bu saldırıdan sağ kurtulanlar,
daha tamamen oturmamış El Morad şehrini insanlığın sığınağı haline
getirdiler. Dua ettiklerinde, onların dualarını duyan sadece 2 tanrı
vardı: Bu yalvarışlara duyarsız olan ve onları yaratan çabaların artık
bir değeri olmayan bir Tanrı ile bu kötü durumdan zevk alan ve yok
olmalarını bekleyen kana susamış bir diğer Tanrı. Bu durumda insanoğlu
yapayalnız bu felaketten kendisini kurtarma yolu arayacaktı.
Ve bunu başardılar da. Cesur Manes Kralı önderliğinde, El Morad
Şövalyeleri, onların yok olmalarını bekleyen Tanrılara başkaldırdı ve
insanoğlu bu zaferle birlikte yeni bir şans kazandı. Ancak, bu
çarpışmanın bedeli çok ağırdı. Birçok Şövalye evlerine dönemedi. Geri
dönenler ise, bir zamanların kahramanları, hiç umulmadık bir hastalıkla
lanetlenmişlerdi ve soyları, bozguna uğrayan Tanrıların yokolmayan
kanlarıyla lekelenmişti. Şeytan varsayılan bu Şövalye çocukları, kendi
babalarının kurtardığı bu şehirde köle olmuşlardı.
En sonunda sayıları çok artıp insanlığın son şehrini de terk edip
kendilerini acımasız dünyanın vahşetine bırakmışlardı. Bu değersiz
çocuklar, “Tuarek” adını alan, görünüşleri ve düşünceleri farklı olup
Karus adıyla anılan ve insanoğluna savaş ilan eden bir ırk dünyaya
getirdiler. Böylece sonsuz savaş başlamış oldu.
Kabusun ucubelerinin hep Büyük Şeytan’a itaat ettikleri düşünülmüştü.
Akıllarda bu ucubelerin El Morad Şövalyeleri tarafından bozguna
uğratıldığı ve toprakların bir kez daha güvenli bir hale geleceği
düşüncesi bulunmaktaydı. Ancak, bu düşünülenler doğru değildi. Her ne
kadar eski ucubeler rahatsız edilse de her zaman için yenileri
geliyordu. Kötü kalpli bu yaratıklar, ilginçtir ki, her seferinde
Şövalyelerin karşılaştığı en güçlü ve en ölümcül bir hale geliyorlardı.
Karus ve El Morad ırklarının bilginleri, seneler önce Kral Manes’in
katlettiği tanrıdan çok daha güçlü başka bir Tanrı’nın varolma
ihtimalini fısıldamaya başlamışlardı. Dedikodular etrafa dağılamaya
başlamış ve insanlar bu Tanrı’nın senelerdir sessizce yatarak kötü bir
amaç için beklediğini düşünmeye başlamışlardı. Ve bu Tanrının uyanma
zamanı gelmişti. Fosillerin keşfi ve bilinmeyen bölgelere ait sanat
eserleri, bu dedikoduların doğruluğunu ortaya çıkarmaktaydı. Her iki ırk
bu yeraltı eserlerine ve fosillere erişim amacıyla çatışmalara
başlamıştı. İçten savaşan bu ırklar artık yepyeni bir sahnede savaşmak
zorunda kalmışlardı.
Öfkeli Krowaz savaşa doymuştu. O kadar güçlüydü ki, bu gücü herhangi bir
uygulama ile gösterme gereği duymuyordu. O, doğanın gücüydü ve
tartışmasız en kuvvetlisiydi. O’nun sayesinde Karus ile El Morad
arasındaki savaş daha ateşli bir boyuta ulaşmıştı. Her gün yıkılan
yerleşim bölgeleri, gün gün devam eden savaşlar ve kimin üstün olduğunu
kimsenin açıklayamayacağı el değiştiren zaferler. Kız veya erkek
demeksizin her gencin elleri düşman kanına bulanmıştı. Bu kadarı yeterli
olabilirdi; fakat ne kadar çok savaş ve ölüm varsa, O daha da
güçlenmekteydi. Krowaz doymak bilmeyen bir hale gelmişti. Dünya
tarihinde ilk defa, her iki ırkın da liderlerine, katledilen her asker
ile güçlenmiş bir halde, büyük alevler savurup kendini göstermişti.
Kaynak: Koxp 1824,PatronusKoxp 1824,Patronus Koxp 1824,Rmy Koxp
1824,ChaosKoxp 1824,1824 koxp,TT Hack 1824,Knight Online,Koxp indir http://www.chaoskoxp.com/showthread.php?p=8
Carnac Dünyası’nın kendi Yaratıcısı, kendi Yaşam Tanrıçası ve kendi
Değişim Tanrısı vardı. Krowaz ise her zaman bu grupta bir tanrının eksik
olduğu kanaatindeydi..... Ölüm Tanrısı.
Similar topics
» knightonline Dogusu
» Aşk ve ay'ın hikayesi
» Bir Ask Hikayesi !
» ayrıLık hikayesi
» Papatyanın Hikayesi
» Aşk ve ay'ın hikayesi
» Bir Ask Hikayesi !
» ayrıLık hikayesi
» Papatyanın Hikayesi
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz