''Başka takımda oynamam''
1 sayfadaki 1 sayfası
''Başka takımda oynamam''
Trabzonspor kalecisi Onur Kıvrak önemli açıklamalarda bulundu.
Turkcell Süper Lig'de
Fenerbahçe ile 1-1 berabere kalan Trabzonspor'da yaptığı kurtarışlarla
rakibinin galip gelerek şampiyon olmasına yetecek 2 golü bulmasına izin
vermeyen kaleci Onur Recep Kıvrak Trabzonspor'a gelmeden önce aralarında Fenerbahçe'nin de bulunduğu bazı kulüplerin kendisiyle ilgilendiğini bildiğini ancak o dönemde transferinin bordo-mavili kulübe gerçekleştiğini söyledi.
Bordo-mavili takımda sezona üçüncü kaleci konumunda başlayan
ancak Tony Sylva'dan kaleyi devraldıktan sonra 20 lig maçında 13 gol
yiyen ve başarılı bir performans ortaya koyan Onur'un sözleşmesi de
Yönetim Kurulu tarafından 2013 yılına kadar uzatıldı.
Karadeniz ekibinin yaklaşık 500 bin avro bonservis bedeliyle
Karşıyaka'dan aldığı genç kalecinin 2011 yılında sözleşmesi sona
erecekti.
Genç kaleci Trabzonspor Dergisi'ndeki röportajında futbola direkt kaleci olarak başladığını belirterek ''Hep öyle devam etti. Zaten ben küçükken atlamayı zıplamayı çok severdim. Kaleci olmam bunun sonucu olsa gerek. 'Forvet olayım orta saha olayım' diye hiç heveslenmedim'' dedi.
İzmir'de Süper Amatör Küme'de mücadele eden Yeşilovaspor'un 14 yaşında kalesini korumaya başladığını ifade eden Onur
''Daha sonra Karşıyaka ile anlaştım. O zaman yaşım küçük... Hocam Metin
Küçükoğulları'nın da yönlendirmeleri etkili oldu. 'Senin için en
hayırlısı Karşıyaka olacak' dedi. Sonuçta İzmir'de ön planda olan iki
kulüpten
Göztepe ve Karşıyaka'dan bir tanesini seçmiş oldum. Zaten amatörlükten
profesyonelliğe bir geçiş yapıyordum ve 'hayır' diyecek durumda
değildim'' ifadelerini kullandı.
Karşıyaka'nın kalesini korurken takımın Süper Lig'e yükselme mücadelesi verdiğini anlatan Onur şöyle devam etti:
''Yalnız kulüpteki ekonomik sıkıntılar sonucunda
bana yapılan tekliflerin değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldı.
Başkan ile Engin Hoca oturup konuştular ve benim gitmemin daha doğru
olacağını söylediler. Ben de Trabzonspor'un yolunu tuttum. Bu bakımdan
transfer
biraz da zorunluluktan oldu diyebiliriz. Ben de düşündüğüm zaman
hedeflerime Trabzonspor'da oynayarak ulaşabileceğim kanısına vardım.
Türkiye'de dört büyük kulüp olduğunu
bunlardan birinin de Trabzonspor olduğunu biliyordum ve uzun yıllar
Trabzonspor'un kalesini korumak istiyordum. O zaman Trabzonspor'un
başında Ersun Yanal vardı. Kendisini gayet iyi tanıyordum. Bununla
birlikte
kulübün ateşli seyirci kitlesi de transfer kararımı etkileyen bir unsur
oldu. Çünkü seyircinin coşkulu olması benim de kendimi maça hazır
hissetmemi sağlıyor ve daha iyi motive oluyorum.''
En cazip teklifin o dönemde Trabzonspor'dan geldiğini düşündüğünü kaydeden Onur ''Öyle olmalı ki Karşıyaka bana Trabzonspor'a gitmem gerektiğini söyledi. Çünkü o dönemlerde Fenerbahçe Galatasaray Kayserispor ve Gençlerbirliği'nin de benimle ilgili devrede olduklarını biliyordum'' diye konuştu.
-''SABRETMEK ERDEM''-
Sezon başında Sylva ve Tolga'nın arkasında üçüncü kaleci konumunda bulunduğunu kaydeden Onur ''Sabretmek gerçekten önemli bir erdem. Eğer ben sabırlı olmasaydım devre arasında ya da sezon sonunda takımdan ayrılmak için bir çaba gösterseydim
belki de şimdi bulunduğum noktaya hiç gelemezdim. Daha çıkacağım çok
basamak olduğunu biliyorum. Bu nedenle aceleci olmamalıydım. Ama
bahsettiğiniz dönemler benim için çok zor geçti. Oynamıyorum kadroya giremiyorum sadece idman yapıyorum. Bir kaleci antrenmanlarda ne kadar iyi olursa olsun
bu durum maç oynamakla asla bir tutulamaz. O zaman hem Tolga hem Sylva
hem de hocalarım bana hep destek oldu. Bu nedenle onlara teşekkür
etmeliyim'' diye konuştu.
-''ŞENOL GÜNEŞ İLE GÜVENİMİZ ARTTI''-
Futbolcu ile teknik adam arasındaki bire bir diyalog ve takımla olan doğrudan iletişimin çok önemli olduğunu anlatan Onur şöyle devam etti:
''Şenol Hocanın Trabzon'u ve Trabzonspor'u ne kadar iyi tanıdığını
biliyoruz. Futbolcularla diyaloğu da üst seviyede. Herkesin derdini
dinler
ona göre çözümler üretir. Onun göreve gelişinden sonra takımdaki tüm
oyuncuların kendilerine olan güvenlerinin arttığını söyleyebilirim.
Çünkü her oyuncu ile aynı derecede ilgilenmesi
futbolcular için bulunmaz bir yaklaşımdır. Bu da ciddi bir rekabet
ortamının oluşmasını sağladı. Rekabet de bizim gerçekleştirdiğimiz
çıkışın arkasında yatan faktördü.''
Şenol Güneş'in maçtan önce yaptığı konuşmaların kendisini rahatlattığını vurgulayan Onur ''Bana verdiği tavsiyeleri hep aklıma yazıyorum. Ayrıca
kendisi futbolcularına sahip çıkıyor. Onlar hakkında yapılan kötü
eleştirilerin daima karşısında olan bir kişi. Futbol dışında da
karakter bakımından çok iyi bir insan. O benim idolüm. Temennim daha uzun yıllar onunla birlikte çalışabilmek'' dedi.
-''TRABZONSPOR'DAN BAŞKA BİR TÜRK KULÜBÜ İSTEMEM''-
Trabzonspor ile sözleşmesini Haziran 2013'e kadar uzattığını dile getiren Onur ''Trabzonspor'dan başka bir Türk kulübünü düşünmüyorum. Bana (Trabzonlu değilsin
ama Trabzonlu gibisin) diyorlar. Gerçekten Trabzonspor'u çok seviyorum.
Hedefim Trabzonspor'da kalıcı olmak ve kesinlikle ama kesinlikle bir
şampiyonluk yaşamak. Ondan sonra hedefim direkt yurt dışı olacak. En
çok istediğim lig de İngiltere Premier Ligi'' ifadelerini kullandı.
Onur taraftarların 26 yıllık şampiyonluk beklentisinin bulunduğunu ve onlara hak verdiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
''Çünkü onlar da bunca yıl aradan sonra bir şampiyonluk görmek istiyor.
Biz de bu hasreti dindirmek istiyoruz. Ancak 26 yıl beklenmiş
birkaç yıl daha sabredilsin istiyoruz. Çünkü bu süre zarfında
şampiyonluğa ulaşacak bir kadromuz ve başımızda Şenol Güneş gibi çok
iyi bir hocamız var. Bazen Trabzonspor'la şampiyon olduğumuzu hayal
ediyorum ve tüylerim diken diken oluyor. İnsanların bunca yıl sonra
yaşayacakları coşkuyu tahmin bile edemiyorum. Aldığımız Türkiye Kupası
şampiyonluğun habercisi olabilir.''
-''MİLLİ TAKIM SÜRPRİZ OLMADI''-
A Milli Takım'ın Honduras maçı öncesinde aday kadroya çağrılmasının kendisi için sürpriz olmadığını vurgulayan Onur
''Çünkü 15 maçtır Trabzonspor'un kalesini koruyordum. Gün geçtikçe de
performansımın arttığını düşünüyordum. Açıkçası benim için sürpriz
olmadı. Çünkü bunu hak ettiğim görüşündeyim. Şu anda çok mutluyum. Oğuz
hocaya ve Engin hocaya bana güvendikleri için ayrı ayrı teşekkür
ediyorum'' dedi.
Onur Avrupa Şampiyonası grup eleme maçlarında milli takım formasını giyme konusunda ise ''Volkan ağabey
Türkiye'deki en iyi kalecilerden biri. Bana ve genç oyunculara
yaklaşımından da çok iyi bir insan olduğunu anlamak mümkün. Rekabet
ortamının başarıyı getireceğini düşünüyorum. Ondan öğreneceğim çok şey
var. Önümde kendimi göstermek için çok süre olduğunu düşünüyorum.
İnşallah kendimi gösterme imkanı bulurum'' diye konuştu.
-KUPA DUYGUSU-
Onur
bu sezon ligde aldıkları sonuçların ardından en büyük hedefi Ziraat
Türkiye Kupası'nı kazanmak olarak belirlediklerini kaydederek şunları söyledi:
''Şükürler olsun ki bunu başardık. Böylece UEFA Avrupa Ligi'ne katılma
hakkını elde etmiş olduk. Muhteşem bir duyguydu. Trabzonspor ile çok
daha büyük başarılar yaşamak istiyorum ancak öncelikle aldığımız Türkiye Kupası'nın tadını çıkarmak istiyorum. Kupayı almak çok güzeldi
ancak finaldeki rakibimiz Fenerbahçe olunca daha da önem kazandı.
Maçtan önce herkes kupa maçın odaklanmıştı. Ondan önce ligde aldığımız
iki mağlubiyet de bundan olsa gerek. Ancak aldığımız kupayla birlikte
sezonu kurtardığımıza inanıyorum. Trabzon'un ve takımın buna ihtiyacı
vardı. Gelecek sezon Avrupa'da da başarılı olacağımıza inanıyorum.
Şimdiden o maçları düşünmeye başladık bile.''
Turkcell Süper Lig'de
Fenerbahçe ile 1-1 berabere kalan Trabzonspor'da yaptığı kurtarışlarla
rakibinin galip gelerek şampiyon olmasına yetecek 2 golü bulmasına izin
vermeyen kaleci Onur Recep Kıvrak Trabzonspor'a gelmeden önce aralarında Fenerbahçe'nin de bulunduğu bazı kulüplerin kendisiyle ilgilendiğini bildiğini ancak o dönemde transferinin bordo-mavili kulübe gerçekleştiğini söyledi.
Bordo-mavili takımda sezona üçüncü kaleci konumunda başlayan
ancak Tony Sylva'dan kaleyi devraldıktan sonra 20 lig maçında 13 gol
yiyen ve başarılı bir performans ortaya koyan Onur'un sözleşmesi de
Yönetim Kurulu tarafından 2013 yılına kadar uzatıldı.
Karadeniz ekibinin yaklaşık 500 bin avro bonservis bedeliyle
Karşıyaka'dan aldığı genç kalecinin 2011 yılında sözleşmesi sona
erecekti.
Genç kaleci Trabzonspor Dergisi'ndeki röportajında futbola direkt kaleci olarak başladığını belirterek ''Hep öyle devam etti. Zaten ben küçükken atlamayı zıplamayı çok severdim. Kaleci olmam bunun sonucu olsa gerek. 'Forvet olayım orta saha olayım' diye hiç heveslenmedim'' dedi.
İzmir'de Süper Amatör Küme'de mücadele eden Yeşilovaspor'un 14 yaşında kalesini korumaya başladığını ifade eden Onur
''Daha sonra Karşıyaka ile anlaştım. O zaman yaşım küçük... Hocam Metin
Küçükoğulları'nın da yönlendirmeleri etkili oldu. 'Senin için en
hayırlısı Karşıyaka olacak' dedi. Sonuçta İzmir'de ön planda olan iki
kulüpten
Göztepe ve Karşıyaka'dan bir tanesini seçmiş oldum. Zaten amatörlükten
profesyonelliğe bir geçiş yapıyordum ve 'hayır' diyecek durumda
değildim'' ifadelerini kullandı.
Karşıyaka'nın kalesini korurken takımın Süper Lig'e yükselme mücadelesi verdiğini anlatan Onur şöyle devam etti:
''Yalnız kulüpteki ekonomik sıkıntılar sonucunda
bana yapılan tekliflerin değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldı.
Başkan ile Engin Hoca oturup konuştular ve benim gitmemin daha doğru
olacağını söylediler. Ben de Trabzonspor'un yolunu tuttum. Bu bakımdan
transfer
biraz da zorunluluktan oldu diyebiliriz. Ben de düşündüğüm zaman
hedeflerime Trabzonspor'da oynayarak ulaşabileceğim kanısına vardım.
Türkiye'de dört büyük kulüp olduğunu
bunlardan birinin de Trabzonspor olduğunu biliyordum ve uzun yıllar
Trabzonspor'un kalesini korumak istiyordum. O zaman Trabzonspor'un
başında Ersun Yanal vardı. Kendisini gayet iyi tanıyordum. Bununla
birlikte
kulübün ateşli seyirci kitlesi de transfer kararımı etkileyen bir unsur
oldu. Çünkü seyircinin coşkulu olması benim de kendimi maça hazır
hissetmemi sağlıyor ve daha iyi motive oluyorum.''
En cazip teklifin o dönemde Trabzonspor'dan geldiğini düşündüğünü kaydeden Onur ''Öyle olmalı ki Karşıyaka bana Trabzonspor'a gitmem gerektiğini söyledi. Çünkü o dönemlerde Fenerbahçe Galatasaray Kayserispor ve Gençlerbirliği'nin de benimle ilgili devrede olduklarını biliyordum'' diye konuştu.
-''SABRETMEK ERDEM''-
Sezon başında Sylva ve Tolga'nın arkasında üçüncü kaleci konumunda bulunduğunu kaydeden Onur ''Sabretmek gerçekten önemli bir erdem. Eğer ben sabırlı olmasaydım devre arasında ya da sezon sonunda takımdan ayrılmak için bir çaba gösterseydim
belki de şimdi bulunduğum noktaya hiç gelemezdim. Daha çıkacağım çok
basamak olduğunu biliyorum. Bu nedenle aceleci olmamalıydım. Ama
bahsettiğiniz dönemler benim için çok zor geçti. Oynamıyorum kadroya giremiyorum sadece idman yapıyorum. Bir kaleci antrenmanlarda ne kadar iyi olursa olsun
bu durum maç oynamakla asla bir tutulamaz. O zaman hem Tolga hem Sylva
hem de hocalarım bana hep destek oldu. Bu nedenle onlara teşekkür
etmeliyim'' diye konuştu.
-''ŞENOL GÜNEŞ İLE GÜVENİMİZ ARTTI''-
Futbolcu ile teknik adam arasındaki bire bir diyalog ve takımla olan doğrudan iletişimin çok önemli olduğunu anlatan Onur şöyle devam etti:
''Şenol Hocanın Trabzon'u ve Trabzonspor'u ne kadar iyi tanıdığını
biliyoruz. Futbolcularla diyaloğu da üst seviyede. Herkesin derdini
dinler
ona göre çözümler üretir. Onun göreve gelişinden sonra takımdaki tüm
oyuncuların kendilerine olan güvenlerinin arttığını söyleyebilirim.
Çünkü her oyuncu ile aynı derecede ilgilenmesi
futbolcular için bulunmaz bir yaklaşımdır. Bu da ciddi bir rekabet
ortamının oluşmasını sağladı. Rekabet de bizim gerçekleştirdiğimiz
çıkışın arkasında yatan faktördü.''
Şenol Güneş'in maçtan önce yaptığı konuşmaların kendisini rahatlattığını vurgulayan Onur ''Bana verdiği tavsiyeleri hep aklıma yazıyorum. Ayrıca
kendisi futbolcularına sahip çıkıyor. Onlar hakkında yapılan kötü
eleştirilerin daima karşısında olan bir kişi. Futbol dışında da
karakter bakımından çok iyi bir insan. O benim idolüm. Temennim daha uzun yıllar onunla birlikte çalışabilmek'' dedi.
-''TRABZONSPOR'DAN BAŞKA BİR TÜRK KULÜBÜ İSTEMEM''-
Trabzonspor ile sözleşmesini Haziran 2013'e kadar uzattığını dile getiren Onur ''Trabzonspor'dan başka bir Türk kulübünü düşünmüyorum. Bana (Trabzonlu değilsin
ama Trabzonlu gibisin) diyorlar. Gerçekten Trabzonspor'u çok seviyorum.
Hedefim Trabzonspor'da kalıcı olmak ve kesinlikle ama kesinlikle bir
şampiyonluk yaşamak. Ondan sonra hedefim direkt yurt dışı olacak. En
çok istediğim lig de İngiltere Premier Ligi'' ifadelerini kullandı.
Onur taraftarların 26 yıllık şampiyonluk beklentisinin bulunduğunu ve onlara hak verdiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
''Çünkü onlar da bunca yıl aradan sonra bir şampiyonluk görmek istiyor.
Biz de bu hasreti dindirmek istiyoruz. Ancak 26 yıl beklenmiş
birkaç yıl daha sabredilsin istiyoruz. Çünkü bu süre zarfında
şampiyonluğa ulaşacak bir kadromuz ve başımızda Şenol Güneş gibi çok
iyi bir hocamız var. Bazen Trabzonspor'la şampiyon olduğumuzu hayal
ediyorum ve tüylerim diken diken oluyor. İnsanların bunca yıl sonra
yaşayacakları coşkuyu tahmin bile edemiyorum. Aldığımız Türkiye Kupası
şampiyonluğun habercisi olabilir.''
-''MİLLİ TAKIM SÜRPRİZ OLMADI''-
A Milli Takım'ın Honduras maçı öncesinde aday kadroya çağrılmasının kendisi için sürpriz olmadığını vurgulayan Onur
''Çünkü 15 maçtır Trabzonspor'un kalesini koruyordum. Gün geçtikçe de
performansımın arttığını düşünüyordum. Açıkçası benim için sürpriz
olmadı. Çünkü bunu hak ettiğim görüşündeyim. Şu anda çok mutluyum. Oğuz
hocaya ve Engin hocaya bana güvendikleri için ayrı ayrı teşekkür
ediyorum'' dedi.
Onur Avrupa Şampiyonası grup eleme maçlarında milli takım formasını giyme konusunda ise ''Volkan ağabey
Türkiye'deki en iyi kalecilerden biri. Bana ve genç oyunculara
yaklaşımından da çok iyi bir insan olduğunu anlamak mümkün. Rekabet
ortamının başarıyı getireceğini düşünüyorum. Ondan öğreneceğim çok şey
var. Önümde kendimi göstermek için çok süre olduğunu düşünüyorum.
İnşallah kendimi gösterme imkanı bulurum'' diye konuştu.
-KUPA DUYGUSU-
Onur
bu sezon ligde aldıkları sonuçların ardından en büyük hedefi Ziraat
Türkiye Kupası'nı kazanmak olarak belirlediklerini kaydederek şunları söyledi:
''Şükürler olsun ki bunu başardık. Böylece UEFA Avrupa Ligi'ne katılma
hakkını elde etmiş olduk. Muhteşem bir duyguydu. Trabzonspor ile çok
daha büyük başarılar yaşamak istiyorum ancak öncelikle aldığımız Türkiye Kupası'nın tadını çıkarmak istiyorum. Kupayı almak çok güzeldi
ancak finaldeki rakibimiz Fenerbahçe olunca daha da önem kazandı.
Maçtan önce herkes kupa maçın odaklanmıştı. Ondan önce ligde aldığımız
iki mağlubiyet de bundan olsa gerek. Ancak aldığımız kupayla birlikte
sezonu kurtardığımıza inanıyorum. Trabzon'un ve takımın buna ihtiyacı
vardı. Gelecek sezon Avrupa'da da başarılı olacağımıza inanıyorum.
Şimdiden o maçları düşünmeye başladık bile.''
İsTanbuL- ρяєηѕєѕ
- Mesaj Sayısı : 134
Rep Sayısı : 48
Kayıt tarihi : 03/05/10
Similar topics
» Güneşin başka iklimleri aydınlatmaya, başka gönülleri ısıtmaya gittiği şu
» EN BÜYÜK TARAFTAR HANGİ TAKIMDA WAR !
» ASKIMSIN... Bunun otesi yok bunu aciklayacak baska bir kavramda yok.
» istersen beni terkedipte gitister beni öldürüpte git ister sök kalbimi al götür ama gene bulurum seni başka çözüm yo
» EN BÜYÜK TARAFTAR HANGİ TAKIMDA WAR !
» ASKIMSIN... Bunun otesi yok bunu aciklayacak baska bir kavramda yok.
» istersen beni terkedipte gitister beni öldürüpte git ister sök kalbimi al götür ama gene bulurum seni başka çözüm yo
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz