1907, Resmi kuruluşa doğru
1 sayfadaki 1 sayfası
1907, Resmi kuruluşa doğru
1907 Resmi kuruluşa doğru
Gayri takvimlerin o en güzel yıl olan 1907 yılının ilk yapraklarını gösterdiği günler... Sultan 2. Abdülhamid Han
33 yıllık saltanatının baskılı rejime dayalı son yılını yaşamakta
olduğunun sanki farkında. Saltanatı ile uğraşanlarla boğuşmaktan futbol
topu peşinde koşturanlarla uğraşmaya ayıracak pek fazla vakti ve de
gönlü kalmadığından bu tür oluşumlara karşı uygulattığı baskıyı da
resmi de olmasa biraz gevşetmiş. Zaten gayri müslimler ile yabancılarca
ortalama on yıldır oynanmakta olan futbol oyununa gözleri ve de
gönülleri biraz da alışmış. Kadıköy yakasındaki Kördere Sahası ile
Kuşdili Çayırı’nda o ilk yıllarda göz açtırmayan top uçurtmayan saraylı hafiyelerden görünürde eser kalmamış Türk gençleri resmi formalı olmasa da buralarda sanki rahat rahat top koşturur bir halde. Gerçi bir jimnastik kulübü olarak “Beşiktaş” ile Fransız Mektebi Takımı hüviyetini arkasına almış bir futbol kulübü olarak “Galatasaray” kuruluş faaliyetlerini İstanbul yakasında gerçekleştirebilmiş ama karşı kıyı Kadıköy yakası o dönem için adeta bir başka belde adeta İstanbul’a taşra...
Nihayet artık bu yakada da beklenen günlerin yakınlığı hissedilmekte. Kadıköy yakasında da güneş bir başka parlak bahçelerde çiçekler bir başka güzel açmakta. Fenerbahçesi’nde de kanaryalar bir başka ötüp burundaki fener sanki bir başka parlak çakmakta. Zira halkın içinden çıkacak ilk Türk kulübünün kuruluşu için kararın ve de onayının alınacağı çok önemli günlerin çoğu geçmiş azı ise sanki artık gelmekte...
İşte içinde bulundukları tarihin de desteğinden güç alan Kadıköy’lü gençlerden
Hariciye Nazırı Asım ve Server Paşa’ların torunu Londra Sefareti
Başkatibi Nuri Bey’in oğlu Ziya(Songülen) Bey ile Harekat Ordusu Feriki
(tümgeneral) Şevki Paşa’nın oğlu Ayetullah Bey ve de ünlü edebiyatçı
Sami Paşazade Sezai Bey’in yeğeni Enver Necip (Okaner) Bey
Necip Bey’in Moda Başpınar sokak 3 numaralı evinin selamlık katında
yaptıkları bir görüşme sonucunda kuracakları takımın ilk fikir harcını
atıyorlardı. Gerekli olan parayı da finanse edecek olan dönemin
zenginlerinden Saint Joseph mezunu Mühendis Nurizade Ziya Bey’e kulübün
kurucu başkanlık şerefini Osmanlı Bankası memurlarından Ayetullah Bey’e katiplik (sekreter) görevini Bahriye Subayı Necip Bey’e de kaptanlık ve veznedarlık (sayman) görevini veriyorlardı.
Aynı görüşmede varılan fikir birliği ile de ; kuracakları kulübün adını
oturdukları semtin güzelliğinden esinlenerek Fenerbahçe yapacaklar amblemlerini Fenerbahçe Burnu’ndaki ışık saçan fenerden
formalarındaki renkleri ise Fenerbahçesi’ndeki ilkbaharın sevimli
müjdecisi papatyaların kıskançlık ve temizlik sembolü olan renklerinden
yani sarı ile beyazdan alacaklardı.
Ertesi gün “Baker Mağazası”ndan forma kumaşları alınıyor Fener armalı kırtasiye malzemelerinin siparişleri veriliyor
ve de dönemin güya Futbol Federasyon Başkanlığı görevini üstlenmiş
kişisi James Lafontaine ile yapılan bir sohbette de sanki kendisinden
icabet alınıyordu. Artık kurulacak olan kulübün ismi başkanı amblemi ve formaları seçilmiş
mesele sadece formaları giyerek bu ismi tescil ettirecek 11 Türk
gencinin bir araya getirilmesine kalmıştı. Bu konuda da en mühim rolü
St. Joseph Mektebi Türkçe Öğretmeni Enver ( Yetiker ) Bey üstleniyordu.
Gayri takvimlerin o en güzel yıl olan 1907 yılının ilk yapraklarını gösterdiği günler... Sultan 2. Abdülhamid Han
33 yıllık saltanatının baskılı rejime dayalı son yılını yaşamakta
olduğunun sanki farkında. Saltanatı ile uğraşanlarla boğuşmaktan futbol
topu peşinde koşturanlarla uğraşmaya ayıracak pek fazla vakti ve de
gönlü kalmadığından bu tür oluşumlara karşı uygulattığı baskıyı da
resmi de olmasa biraz gevşetmiş. Zaten gayri müslimler ile yabancılarca
ortalama on yıldır oynanmakta olan futbol oyununa gözleri ve de
gönülleri biraz da alışmış. Kadıköy yakasındaki Kördere Sahası ile
Kuşdili Çayırı’nda o ilk yıllarda göz açtırmayan top uçurtmayan saraylı hafiyelerden görünürde eser kalmamış Türk gençleri resmi formalı olmasa da buralarda sanki rahat rahat top koşturur bir halde. Gerçi bir jimnastik kulübü olarak “Beşiktaş” ile Fransız Mektebi Takımı hüviyetini arkasına almış bir futbol kulübü olarak “Galatasaray” kuruluş faaliyetlerini İstanbul yakasında gerçekleştirebilmiş ama karşı kıyı Kadıköy yakası o dönem için adeta bir başka belde adeta İstanbul’a taşra...
Nihayet artık bu yakada da beklenen günlerin yakınlığı hissedilmekte. Kadıköy yakasında da güneş bir başka parlak bahçelerde çiçekler bir başka güzel açmakta. Fenerbahçesi’nde de kanaryalar bir başka ötüp burundaki fener sanki bir başka parlak çakmakta. Zira halkın içinden çıkacak ilk Türk kulübünün kuruluşu için kararın ve de onayının alınacağı çok önemli günlerin çoğu geçmiş azı ise sanki artık gelmekte...
İşte içinde bulundukları tarihin de desteğinden güç alan Kadıköy’lü gençlerden
Hariciye Nazırı Asım ve Server Paşa’ların torunu Londra Sefareti
Başkatibi Nuri Bey’in oğlu Ziya(Songülen) Bey ile Harekat Ordusu Feriki
(tümgeneral) Şevki Paşa’nın oğlu Ayetullah Bey ve de ünlü edebiyatçı
Sami Paşazade Sezai Bey’in yeğeni Enver Necip (Okaner) Bey
Necip Bey’in Moda Başpınar sokak 3 numaralı evinin selamlık katında
yaptıkları bir görüşme sonucunda kuracakları takımın ilk fikir harcını
atıyorlardı. Gerekli olan parayı da finanse edecek olan dönemin
zenginlerinden Saint Joseph mezunu Mühendis Nurizade Ziya Bey’e kulübün
kurucu başkanlık şerefini Osmanlı Bankası memurlarından Ayetullah Bey’e katiplik (sekreter) görevini Bahriye Subayı Necip Bey’e de kaptanlık ve veznedarlık (sayman) görevini veriyorlardı.
Aynı görüşmede varılan fikir birliği ile de ; kuracakları kulübün adını
oturdukları semtin güzelliğinden esinlenerek Fenerbahçe yapacaklar amblemlerini Fenerbahçe Burnu’ndaki ışık saçan fenerden
formalarındaki renkleri ise Fenerbahçesi’ndeki ilkbaharın sevimli
müjdecisi papatyaların kıskançlık ve temizlik sembolü olan renklerinden
yani sarı ile beyazdan alacaklardı.
Ertesi gün “Baker Mağazası”ndan forma kumaşları alınıyor Fener armalı kırtasiye malzemelerinin siparişleri veriliyor
ve de dönemin güya Futbol Federasyon Başkanlığı görevini üstlenmiş
kişisi James Lafontaine ile yapılan bir sohbette de sanki kendisinden
icabet alınıyordu. Artık kurulacak olan kulübün ismi başkanı amblemi ve formaları seçilmiş
mesele sadece formaları giyerek bu ismi tescil ettirecek 11 Türk
gencinin bir araya getirilmesine kalmıştı. Bu konuda da en mühim rolü
St. Joseph Mektebi Türkçe Öğretmeni Enver ( Yetiker ) Bey üstleniyordu.
Similar topics
» İki Resmi Birleştirme
» 3 tane rütbe resmi
» Makine Resmi ve Konstrüksiyon ÖğretmenLiği
» doğru erkek
» ON KASIM'A DOĞRU
» 3 tane rütbe resmi
» Makine Resmi ve Konstrüksiyon ÖğretmenLiği
» doğru erkek
» ON KASIM'A DOĞRU
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz