AŞK MEKTUBU
1 sayfadaki 1 sayfası
AŞK MEKTUBU
Koskoca bir bahçede harikulada çiçekler içinde bir papatya.. Ve papatya
aşık olmuş, yanmış tutuşmuş ak sakallı bahçıvana.. Bir ümit bekliyormuş.
Yüzlerce çiçeğin arasından Onunla, sadece onunla saatlerce ilgilensin..
Buz gibi suyunu sadece ona döksün istiyormuş.. Sadece ona değsin
makası, Sadece ona gülsün dudakları.. Kıskanıyormuş bahçıvanı, kırmızı
güllerden, sarı lalelerden, mor menekşelerden.. zambaklardan... Papatya,
sadece bahçıvan için açıyormuş, Bembeyaz yapraklarını...
Bir gün, aşkı öyle büyümüşki.. Papatya yapraklarını taşıyamaz olmuş..
Eğilivermiş boynu.. Toprağa bakıyormuş artık.. Bahçıvanın sadece sesini
duyuyormuş.. Ayaklarını görüyormuş.. Bunada şükür diyormuş.. Yetiyormuş
ona, bahçıvanın varlığını hissetmek.. Zaman akıp gidiyormuş.. Papatya
bahçıvanın yüzünü görmeyeli çok olmuş.. Ne var sanki boynumu
kaldırsa.... Bir kerecik daha görsem yüzünü diyormuş...
Ve işte bir gün...Bahçıvan papatyaya doğru yaklaşmış.. İncecik bedenini
ellerinin arasına almış.. Elindeki sopayı, köklerinin yanına, toprağa
sokmuş bir iple papatyanın gövdesini bağlayıvermiş sopaya.. Papatya o an
daha çok sevmiş bahçıvanı.. Hala göremiyormuş onu, ama bedeni
kurtulmuş.. Uzun bir müddet sonra, bahçıvan uğramaz olmuş bahçeye..
Gelen giden yokmuş.. Kahrından ölecekmiş papatya..
Ama işte bir sabah... Hortumdan akan suyun sesiyle uyanmış.. Derin bir
oh çekmiş.. Çılgıncasına sevdiği bahçıvan geri gelmiş.. Birden,
kendisine doğru gelen iki ayak görmüş.. Bu onun delicesine sevdiği
bahçıvan değilmiş.. Başka birisiymiş.. Adamın elinde bir de makas
varmış.. Papatyanın kafasını kaldırmış yukarıya doğru....
Ne güzel açmışsın sen öyle demiş.. Bu gencecik, yakışıklı bir
delikanlıymış.. Gözleri gök mavisi, saçları güneş sarısıymış.. Ama
gövden seni taşımıyor demiş. Elindeki makası papatyanın boynuna doğru
uzatmış.. Ve bir hamlede bağını gövdesinden ayırmış.. Papatya yere
düşerken hatırlamış sevdiğini.. O ak saçlı, ak sakallı, yaşlımı yaşlı
bahçıvanı hatırlamış.. Birde o gencecik, yakışıklı delikanlıyı
düşünmüş.. Ve o an anlamış, neden o yaşlı bahçıvanı sevdiğini.. O her
şeye rağmen, papatyaya emek vermiş.. Ona hiç bir zaman güzel olduğunu
söylememiş, ama onu aslında hep sevmiş....
aşık olmuş, yanmış tutuşmuş ak sakallı bahçıvana.. Bir ümit bekliyormuş.
Yüzlerce çiçeğin arasından Onunla, sadece onunla saatlerce ilgilensin..
Buz gibi suyunu sadece ona döksün istiyormuş.. Sadece ona değsin
makası, Sadece ona gülsün dudakları.. Kıskanıyormuş bahçıvanı, kırmızı
güllerden, sarı lalelerden, mor menekşelerden.. zambaklardan... Papatya,
sadece bahçıvan için açıyormuş, Bembeyaz yapraklarını...
Bir gün, aşkı öyle büyümüşki.. Papatya yapraklarını taşıyamaz olmuş..
Eğilivermiş boynu.. Toprağa bakıyormuş artık.. Bahçıvanın sadece sesini
duyuyormuş.. Ayaklarını görüyormuş.. Bunada şükür diyormuş.. Yetiyormuş
ona, bahçıvanın varlığını hissetmek.. Zaman akıp gidiyormuş.. Papatya
bahçıvanın yüzünü görmeyeli çok olmuş.. Ne var sanki boynumu
kaldırsa.... Bir kerecik daha görsem yüzünü diyormuş...
Ve işte bir gün...Bahçıvan papatyaya doğru yaklaşmış.. İncecik bedenini
ellerinin arasına almış.. Elindeki sopayı, köklerinin yanına, toprağa
sokmuş bir iple papatyanın gövdesini bağlayıvermiş sopaya.. Papatya o an
daha çok sevmiş bahçıvanı.. Hala göremiyormuş onu, ama bedeni
kurtulmuş.. Uzun bir müddet sonra, bahçıvan uğramaz olmuş bahçeye..
Gelen giden yokmuş.. Kahrından ölecekmiş papatya..
Ama işte bir sabah... Hortumdan akan suyun sesiyle uyanmış.. Derin bir
oh çekmiş.. Çılgıncasına sevdiği bahçıvan geri gelmiş.. Birden,
kendisine doğru gelen iki ayak görmüş.. Bu onun delicesine sevdiği
bahçıvan değilmiş.. Başka birisiymiş.. Adamın elinde bir de makas
varmış.. Papatyanın kafasını kaldırmış yukarıya doğru....
Ne güzel açmışsın sen öyle demiş.. Bu gencecik, yakışıklı bir
delikanlıymış.. Gözleri gök mavisi, saçları güneş sarısıymış.. Ama
gövden seni taşımıyor demiş. Elindeki makası papatyanın boynuna doğru
uzatmış.. Ve bir hamlede bağını gövdesinden ayırmış.. Papatya yere
düşerken hatırlamış sevdiğini.. O ak saçlı, ak sakallı, yaşlımı yaşlı
bahçıvanı hatırlamış.. Birde o gencecik, yakışıklı delikanlıyı
düşünmüş.. Ve o an anlamış, neden o yaşlı bahçıvanı sevdiğini.. O her
şeye rağmen, papatyaya emek vermiş.. Ona hiç bir zaman güzel olduğunu
söylememiş, ama onu aslında hep sevmiş....
zbdngr65- кσρυкƒям üує-üує
- Mesaj Sayısı : 3
Rep Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 24/05/10
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz