Join the forum, it's quick and easy

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

FiLozofLar...

Aşağa gitmek

FiLozofLar... Empty FiLozofLar...

Mesaj tarafından GoDFaTHeR Paz Mayıs 02, 2010 12:41 pm

[size=21]
ABICHTFiLozofLar... Virgulll Johannes Heinrich


(1712-1804) Alman düşünür. Felsefe sorunlarına eleştirici bir tutumla çözüm bulmayaFiLozofLar... Virgulll ahlak ile doğal hukuku bağdaştırmaya çalıştı. Volkstadt' ta doğdu. Wilna' da öldü. İlk ve ortaöğrenimim doğduğu yerdeFiLozofLar... Virgulll
yükseköğrenimini Erlangen Üniversitesi' nde bitirdi. Önce ilk Çağ
felsefesiyle ilgilendi sonra Kant ve Reinhold' un görüşlerini
benimsedi. Daha sonra onlardan ayrı bir yol tuttu. Berlin Bilimler
Akademisi' nin açtığı bir yarışmayaFiLozofLar... Virgulll Leibniz-Wolff dönemi metafizik sorunlarıyla ilgili bir çalışma ile katıldıFiLozofLar... Virgulll
ödül kazandı (1796). Erlangen Üniversitesi' nde felsefe okuttu.
Arkadaşı Born ile Kant'ın felsefesini yayma amacını güden Neues
Philosophisches Magazin zur Erlanterung des Kantischen Systems adlı bir
dergi çıkardı (1789-1791). AbichtFiLozofLar... Virgulll felsefeye Kant' ın geliştirdiği sorunlar üzerinde çalışmaklaFiLozofLar... Virgulll onlara yeni yorumlar aramakla girdiFiLozofLar... Virgulll
sonra bu yorumcu tutumu bırakarak ahlak ve doğal tüze sorunlarım
incelemeye koyuldu. Ona göre doğal hukuk ile ahlak ilkeleri arasındaFiLozofLar... Virgulll köken bakımındanFiLozofLar... Virgulll bağlantı vardır. Ahlakın değişmeyenFiLozofLar... Virgulll
genel geçerlik taşıyan ilkeleri yalnız duyu verilerinden kaynaklanan
bir bilginin ürünü değildir. Birtakım deney öncesi düzenleyici ilkeler
de vardır. Bir bilgi varlığı olan insanFiLozofLar... Virgulll doğal olarakFiLozofLar... Virgulll
özgürdür. Onun uyması gereken kurallar dışa dayalı düşünce ilkeleridir.
Bilginin iki kaynağı vardır: Biri duyularla sağlanan ilk verilerdir. Bu
veriler anlayış gücünde işlenirFiLozofLar... Virgulll yeni biçimler kazanarak bilgiye dönüşür. Öteki kaynak ise düşünme yeteneğidir. Bu yetenekteFiLozofLar... Virgulll deney öncesiFiLozofLar... Virgulll birtakım ilkeler vardır. Deney bilgisiFiLozofLar... Virgulll duyu verilerinin bu ilkelere göre düzenlenip biçimlenmesiyle geçerlik kazanır. UsFiLozofLar... Virgulll tek yol göstericiFiLozofLar... Virgulll denetleyiciFiLozofLar... Virgulll düzenleyici yetenektirFiLozofLar... Virgulll
yargı gücünün kaynağıdır. Bu nedenle bütün davranışların us ilkelerine
uyması gerekir. Ahlaklı olmak us ilkelerine göre davranmaktır. Abicht
istençFiLozofLar... Virgulll doğal hukukFiLozofLar... Virgulll mantıkFiLozofLar... Virgulll ahlakFiLozofLar... Virgulll bilgiFiLozofLar... Virgulll metafizik konularında çalışmıştır. Bütün bu yapıtlarındaFiLozofLar... Virgulll
eleştirici bir yöntemin uygulandığı görülür. Onun felsefe alanında
başlıca özelliği de sorunların çözümünde eleştiriye ağırlık vermesidir.
[/size]
GoDFaTHeR
GoDFaTHeR
Farkımız*Tarzımız*
Farkımız*Tarzımız*

<B>Mesaj Sayısı</B> Mesaj Sayısı : 3016
<B>Rep Sayısı</B> Rep Sayısı : 455
<B>Kayıt tarihi</B> Kayıt tarihi : 30/04/10

https://kopuk1.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

FiLozofLar... Empty Geri: FiLozofLar...

Mesaj tarafından GoDFaTHeR Paz Mayıs 02, 2010 12:41 pm

ADELHARD [ Bath'lı ]
(1090-1160)
İngiliz düşünür ve tanrıbilimci. Chartres Okulu' na bağlıdır. Öz-biçim
sorununun çözümünde Aristoteles ile Platon' u bağdaştırmaya
çalışmıştır. Bath' da doğduFiLozofLar... Virgulll Bristol' da öldü. İlköğrenimini doğduğu yerde gördükten sonra Fransa' ya gittiFiLozofLar... Virgulll yükseköğrenimi bitirdi. Sonra Laon' da Anselmus' un kurduğu okuldaFiLozofLar... Virgulll bir süre öğretmenlik yaptı. İtalyaFiLozofLar... Virgulll İspanyaFiLozofLar... Virgulll Anadolu ve değişik Arap ülkelerini kapsayan uzun bir geziye çıktı. Yedi yıl süren bu geziden sonraFiLozofLar... Virgulll
Araplar' dan edindiği bilgileri tanıtmak amacıyla İngiltere' ye döndü.
Araplar' dan öğrendiği Eukleides' in Stoikheiai("İlkeler") adlı
çalışmasınıFiLozofLar... Virgulll Arap bilginlerinin matematik ve gökbilimle ilgili değişik yapıtlarını çevirdi. Bu gezisi süresince edindiği bilgilereFiLozofLar... Virgulll sürdürdüğü çalışmalara dayanan Quaestiones Naturales ("Doğa Sorunları")FiLozofLar... Virgulll De Eodem et Diverso ("Özdeşlik ve Çeşitlilik Üstüne") adlı yapıtlarını yazdı. AdelhardFiLozofLar... Virgulll felsefeye Arap düşünürlerinin çalışmalarını incelemekleFiLozofLar... Virgulll
görüşlerini öğrenmekle girdi. Aristoteles ve Platon' un o dönemde
bilinen yazılarını yorumlayan Arap bilginleri akıl ilkelerine dayanan
ve genellikle Aristoteles mantığından kaynaklanan bir yöntemi
benimsemişlerdi. Felsefe ve tanrıbilim sorunlarının yorumlanmasında
uygulanan bu yöntemi benimseyen AdelhardFiLozofLar... Virgulll
gelenekçi İngiliz tanrıbilimciliğine karşı çıktı. Tanrıbilim
sorunlarının akılcı bir yöntemle çözümlenmesi gereğini ileri sürdü.
Felsefe ile tanrıbilim sorunlarının belli bir "neden" kavramı üzerinde
yoğunlaştığı görüşünü savundu. Ona göre bütün varlık türleri ve bilinen
nesnelerin oluşumundaFiLozofLar... Virgulll genel geçerlik taşıyanFiLozofLar... Virgulll
belli bir neden vardır. Tanrı' nın yaratıcı gücü de bu ‘’neden" le
bağlantılıdır. Tanrısal gücün belli bir "neden" e dayanması bir
eksıklik değildir. Varlık kavramı altında toplanan bütün nesneleri
yaratan TanrıFiLozofLar... Virgulll
belli bir "neden" e dayanmadan edemez. Tümel kavramlar tanrısal bir
anlayış gücünde önceden vardır. Yaratılış eylemi bu kavramlara göredir
ve onlardan sonradır. Bireysel anlayış gücü bu kavramların varlığınıFiLozofLar... Virgulll öncelliğiniFiLozofLar... Virgulll düşünerek kavrayabilir. AlgılamaFiLozofLar... Virgulll
bu tanrısal kavramların sınırlarını aşamaz. Bilginin kazanılmasında
başlıca etken temel ilkeleri kavramaktır. Bu temel ilkelerin kavranması
da matematik kurallarına göre davranmakla olabilir. Matematiğin
uyguladığı tümdengelim yöntemi maddeninFiLozofLar... Virgulll madde evreninin tanınmasınıFiLozofLar... Virgulll
bilinmesini sağlar. Bilginin sağlanmasında us ilkelerine dayanan
matematik yönteminin uygulanması gereklidir. Tanrı ilk devindirici
güçtür. Tanrı istenci dışında bir devinim söz konusu değildir.
Devinimden yola çıkarakFiLozofLar... Virgulll ilk devindirici olan tanrısal gücüFiLozofLar... Virgulll yani Tanrı' yı kavrama olanağı vardır. İnsan akıl yürüten bir varlıktırFiLozofLar... Virgulll ölümlüdür; ancak ruh ölümlü değildir. Ölüm ruhla gövdenin ayrışmasıFiLozofLar... Virgulll ruhun gövdeden uzaklaşmasıdırFiLozofLar... Virgulll insanda maddeyle ilgisi olmayan özellikler vardır. Hayvanda duyum olmadığı gibiFiLozofLar... Virgulll insan varlığının özünü oluşturan ruh da yoktur. Bu özellik hayvanınFiLozofLar... Virgulll
evren bütünü içinde bir "tür" olmasından kaynaklanır. Salt duyularla
algılanabilen nesnelerde "tür" ve "çeşit" ayrımı vardır. Sözgelişi
hayvan için "tür"FiLozofLar... Virgulll insan için "çeşit" ve "birey" söz konusudur. AdelhardFiLozofLar... Virgulll "tür" ve "birey" konusunda Aristoteles'in ve ondan kaynaklananFiLozofLar... Virgulll
Orta Çağ tanrıbilimcilerinin izinden gitmiştir. Evrenin yapısı ve
düzeni konusunda da Platon ile Aristoteles' in görüşlerini uzlaştırmaya
çalışmışFiLozofLar... Virgulll yeni bir görüş getirmemiştir. Onun düşünce tarihindeki önemiFiLozofLar... Virgulll daha çokFiLozofLar... Virgulll Arap düşünürlerinin yapıtlarına dayanmasıFiLozofLar... Virgulll onları çevirerekFiLozofLar... Virgulll Avrupa aydınlarına tanıtmasındadır. AdelhardFiLozofLar... Virgulll Avrupa Orta Çağı' ndaFiLozofLar... Virgulll
Yunan-Roma ilk Çağı ve özellikle felsefesini tanıma ve İlk Çağ düşünce
ürünlerini yazıldıkları diller olan Yunanca ve Latince' den öğrenme
çalışmalarına ve böylece yeni bir dönemin başlamasına yol açmıştır.
Daha sonraki dönemlerdeFiLozofLar... Virgulll Yunan-Latin ilk Çağı' nıFiLozofLar... Virgulll kendi kaynaklanndan tanıma amacım güden çalışmalar nedeniyleFiLozofLar... Virgulll bilimsel bakımdanFiLozofLar... Virgulll bir Doğu-Batı yakınlaşması başlamıştır. Bu aradaFiLozofLar... Virgulll yine Adelhard’ ın çevirileriyleFiLozofLar... Virgulll Arap felsefesi Batı’ da ilgi uyandırmışFiLozofLar... Virgulll yeni bir çalışma alanı açmıştır
GoDFaTHeR
GoDFaTHeR
Farkımız*Tarzımız*
Farkımız*Tarzımız*

<B>Mesaj Sayısı</B> Mesaj Sayısı : 3016
<B>Rep Sayısı</B> Rep Sayısı : 455
<B>Kayıt tarihi</B> Kayıt tarihi : 30/04/10

https://kopuk1.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

FiLozofLar... Empty Geri: FiLozofLar...

Mesaj tarafından GoDFaTHeR Paz Mayıs 02, 2010 12:42 pm

Max Adler

(1873-1937)
Avusturyalı düşünür ve siyaset ada*mı. Avusturya Marxizmi'nin
kuru*cularından ve Avusturya Sosyal De*mokrat Partisi'nin sol kanat
temsilcilerindendir. 15 Ocak 1873'te Viyana' da doğdu. 1896' da hukuk
öğrenimini bitirdi. 1904-1922 arasında Marx-Studien dergisinin
editörlüğünü yaptı. Aynı dönemde Der Kampf dergisinde makaleler yazdı.
1907'de Karl Renner ile birlikte Viyana Sosyoloji Topluluğu' nu kurdu.
1920-1923 arasında Avusturya Sosyal Demok*rat Partisi' nin milletvekili
olarak parlamentoda bu*lundu. 1934' te Viyana Üniversitesinde sosyoloji
ders*leri vermeye başladı. 28 Haziran 1937'de Viyana'da öldü. AdlerFiLozofLar... Virgulll "Avusturya Marxizmi" olarak bilinen ve 1904' ten sonra Karl RennerFiLozofLar... Virgulll Rudolf Hilferding ve Otto Bauer tarafından kurulan okulun felsefi kuramcısıdır. Sosyalist düşünce tarihindeFiLozofLar... Virgulll
tarihsel maddeci*liğin " revizyonu" denemelerinin yoğunlaştığı ve
fel*sefeye yeni bir ilginin doğmaya başladığı bir dönemde AdlerFiLozofLar... Virgulll Marxizm' in ekonomik determinizm temeline dayanan yorumlarına karşı çıkmışFiLozofLar... Virgulll tarihsel maddecili*ği Yeni-Kantçı felsefeyle bağdaştırmaya çalışmıştır. Marx' ın öğretisiniFiLozofLar... Virgulll yaşadığı dönemin sosyalFiLozofLar... Virgulll ekono*mik ve siyasal koşullarına uyarlamak isterken ve Marxizm' in değişmeye açık bir sentez olduğunu ileri sürerkenFiLozofLar... Virgulll bireylerin düşünsel etkinliğini ön plana çıkaran görüşlerin savunuculuğunu yapmıştır. AdlerFiLozofLar... Virgulll
Kausalitaet und Teleologie im Streite um dıe Wissenschaft ("Bilim
Tartışmasında Nedensellik ve Teleoloji") adlı ilk kitabını 1904' te
yayımladı. Kant' ın "sentetik a priori" adını verdiğiFiLozofLar... Virgulll insan zihnine ilişkin mutlak sınırları toplumsal düzeyde ele alan AdlerFiLozofLar... Virgulll
insan zihninin toplumsal koşullar tarafından belirlendiğini ileri
sürmüş ve bunun yol açtığı sınırlara "sosyal a priori" adını vermiştir.
Adler' e göreFiLozofLar... Virgulll insan zihni toplum tarafından sunulan verileri seçerken özgür olmakla birlikteFiLozofLar... Virgulll çevre ve koşullar insanın bilgi ve eyleme ilişkin tercihlerini sınırlandırmaktadır. Bu bağlamdaFiLozofLar... Virgulll insan zihninin kendi dışındaki "tarafsız" bir veriler bütününü dolaysız bir nesnellik içinde edinmesi mümkün değildirFiLozofLar... Virgulll insan zihni edilgen bir algılayıcı olmakla kalmazFiLozofLar... Virgulll yöneldiği dışsal gerçeği biçimlendirir de. Bu görüşlerden yola çıkan AdlerFiLozofLar... Virgulll Lenin ve Kautsky' nin tarihsel maddecilik anlayışını eleştirmişFiLozofLar... Virgulll bu yaklaşımın bireyi ekonomik güçlerin basit bir aracı durumuna indirgediğini ileri sürmüş*tür. Adler' e göreFiLozofLar... Virgulll Marx insan duygu ve düşüncelerini maddenin dolaysız bir yansıması olarak ele almamışFiLozofLar... Virgulll zihnin maddeden görece bağımsız işleyişini de vurgu*lamıştır. MarxFiLozofLar... Virgulll
insanı fiziksel ve fizyolojik süreçler tarafından belirlenen bir makine
olarak tanımlayan kaba maddeci yaklaşımlara karşı çıkmış ve sorunu
zihin ile maddeFiLozofLar... Virgulll birey ile toplum arasındaki diyalektik bir ilişki olarak ele almıştır. Adler' e göreFiLozofLar... Virgulll toplumFiLozofLar... Virgulll
maddi güçlerin bütünlüğü ile düşünsel-ruhsal çabaların birliğinden
oluşmaktadır. İnsan pratiği aynı zamanda felsefi ideallerin
gerçekleştirilmesine de hizmet etmektedir. Bu bağlamdaFiLozofLar... Virgulll bilim ile ahlakFiLozofLar... Virgulll toplumsal yasaların belirleyiciliği ile amaçlanan ideallerFiLozofLar... Virgulll tarihsel maddecilik ile felsefe arasında aşılmaz uçurumlar yoktur. AdlerFiLozofLar... Virgulll
Marx' ın gençlik döneminde yazmış oldu*ğu Zur Kritik der HegeVschen
Rechtsphilosophie ("Hegerin Hukuk Felsefesinin Eleştirisi") adlı
kitabın*da "Hümanist Marxizm" olarak adlandırılabilecek bir anlayışı
doğrulayan kanıtlar olduğunu ileri sürmüş*tür. Lukacs' ın Marx’ ın
gençlik dönemindeki yazıları*nı Hegelci bir yaklaşımla yorumlaması gibiFiLozofLar... Virgulll
Adler de Marx' ın bu dönemindeki yazılarını Kantçı bir bakış açısıyla
yeniden değerlendirmiştir. Kişiliğin yaratıcı bütünselliğini insanın en
yüce amacı olarak nitelendi*ren Yeni-Kantçı felsefeden yola çıkan AdlerFiLozofLar... Virgulll daha zengin bir bireyselliğe ulaşmış sosyalist insanın oluş*turulması gerektiğini savunmuştur. Bir siyaset adamı olarak AdlerFiLozofLar... Virgulll
1888' de Victor Adler tarafından kurulan ve içinde farklı siyasal
eğilimleri barındıran Avusturya Sosyal Demokrat Partisi' nin sol
kanadında yer almıştır. Mücadelesini esas olarak genel oy hakkının elde
edilmesi ve parlamenter yoldan iktidara gelinmesi çizgisinde sür*düren
Avusturya Sosyal Demokrat Partisi içinde proletarya diktatörlüğünü ve
işçi konseylerini savun*muştur. Bununla birlikteFiLozofLar... Virgulll Adler' in Avusturya Sosyal Demokrat Hareketi içindeki düşünsel etkinliğiFiLozofLar... Virgulll esas olarak siyasal mücadele düzeyinde değilFiLozofLar... Virgulll felsefi dü*zeyde olmuştur.

YAPITLAR: Kausalitaet und Teleologie im Streite um die WissenschaftFiLozofLar... Virgulll 1904FiLozofLar... Virgulll ("Bilim Tartışmasında Nedensel*lik ve Teleoloji*); Marx als DenkerFiLozofLar... Virgulll 1908FiLozofLar... Virgulll ("Bir Düşünür Olarak Marx’’); Das Soziologische in Kant's Erkenntnis kritiky 1925FiLozofLar... Virgulll ("Kant'ınBilgi Eleştirisinde Sosyolojik Öğe*ler"); Das Raetsel der Gesellschafu 1935FiLozofLar... Virgulll (Toplumun Gizemi)
GoDFaTHeR
GoDFaTHeR
Farkımız*Tarzımız*
Farkımız*Tarzımız*

<B>Mesaj Sayısı</B> Mesaj Sayısı : 3016
<B>Rep Sayısı</B> Rep Sayısı : 455
<B>Kayıt tarihi</B> Kayıt tarihi : 30/04/10

https://kopuk1.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

FiLozofLar... Empty Geri: FiLozofLar...

Mesaj tarafından GoDFaTHeR Paz Mayıs 02, 2010 12:42 pm

Theodor Wiesengrund Adorno

(1903- ' 1969) ToplumbilimFiLozofLar... Virgulll ruhbilim ve müzik- bilim alanlarında da çalışmışFiLozofLar... Virgulll
Frankfurt ' Okulu'nun "eleştirel kuram"ının felsefi mimarlarından olan
Alman düşünür. Sonraları tüm felsefece görüşlerine damgasını vuracak
olan Kant'ın Arı Usun Eleştirisi adli kitabını toplum eleştirmeni ve
sinema kuramcısı Siegfried Kracauei le birlikte I. Dünya Savaşı'nın
bitmesine yakın her cumartesi öğleden sonraları okumaya başladı.
Kracauer'in rehberliği Adorno'yaFiLozofLar... Virgulll bu kitabın yalnızca bir bilgikuramı kitabı olmadığınıFiLozofLar... Virgulll
aynı zamanda tinin tarihsel konumunun da okunabileceği kodlanmış bir
metin olduğunu düşündürttü. Annesinin ve kızkardeşinin etkileriyle
müziğe karşı beslediği ilgiyi beste yapmaya dek vardırır düşünür II.
Dünya Savaşı yıllarını ise Cafifornta'da sürgünde geçirdi. AdornoFiLozofLar... Virgulll
1924'rı Joham Wolfgang Goethe Universitesi nde Edmund Husserl üzerine
yazdığı tezi tamamla***** fesefe doktoru derecesini aldı. Bir yıl sonra
Alban Berg ile kompozisyon çalışmak ve Arnold Schoenberg etrafinda
toplanmış müzisyenlereFiLozofLar... Virgulll
bestecilere katılmak için Viyana'ya gitti. Viyana gezisinin Adorno
üzerindeki etkisi çok kalıcı oldu; "yeni müziğin' hem önde gelen bir
savunucusu olduFiLozofLar... Virgulll
hem de felsefece biçemi Schoenberg ile Bergin "atonal" kompozisyon
tekniklerinin izlerini hep taşıyacak hale geldi. Frankfutt'taki
çalışmalarına dönen AdornoFiLozofLar... Virgulll Kierkegııard Konstrııktion der Astetichen (Kierkegaard: Estetik Olanın Kuruluşu FiLozofLar... Virgulll I933) adli kitabıyla doçentlik sınavını verdi. Bu güç kitapta üç konu daha bir öne çıkmaktadır: a) Kierkegnard' daFiLozofLar... Virgulll öznellik kavramında olduğu gibiFiLozofLar... Virgulll
varoluşsal öğeleri soyut kategorilece dönüştürmek yoluyla
varoluşçuluğun somutlaşma arzusunun açığa çıkarılarak eleştirilmesi; b)
şeyleşmiş toplumsal dünyanın yani kişilerin üzerinde baskı kuran
öznelligin savlarına kayıtsız kalan kurumlar dünyasının bir okuması; c)
tanrıbilimsel düşüncelerin tarihsel ve maddi somutlaştırılmasının
sağlanması girişimi. AdornoFiLozofLar... Virgulll
Hitler Almanyasi’ ndan 1934' te kaçarak Oxford'a Memın College'a geldi.
Burada geçirdiği üç buçuk yıl içinde o zamanlar arkadaşı Max
Horkheimer’in yönetimindeki Institut für Sozial (Toplumsal Araştırmalar
Enstitüsü) dergisine makaleler yazdı; daha .sonra 1956'da yayımlanacak
Husserl üzerine bir kitap hazırladı. II. Dünya Savaşı yıllarını ABD'de
geçiren düşünür bu sıralarda Horkheimer ile ortaklaşa DialektikFiLozofLar... Virgulll derAufklarung (Aydınlanmanın DiyalektiğiFiLozofLar... Virgulll
1947) adlı kitabı yazdı. Savaş sona erince Enstitü'yü yeniden kurmak
için Frankfurt'a dönen Adorno izleyen yirmi yıl içinde müzikFiLozofLar... Virgulll edebiyat eleştirisıFiLozofLar... Virgulll toplumsal kuram ve felsefe üzerine çığır açıcı pek çok kitap ve makale yazdı. ÖrneğinFiLozofLar... Virgulll 1957 tarihli "Sociology and Empirical Research" (Toplumbilim ve Deneysel Araştırma) adli makalesi artıkFiLozofLar... Virgulll
1960'larda Almanya'yı kasıp kavuran "olguculuk tartışması"nın
başlatması sayılmaktadır. Adorno'nun iki önemli felsefe kitabı da bu
dönemde yazılmıştır: Negative Diyalektik (Olumsuzlayıcı DiyalektikFiLozofLar... Virgulll 1966 ile Astetiche Theorie (Estetik KuramıFiLozofLar... Virgulll 1970). Adorno'nun felsefesiFiLozofLar... Virgulll içinde yaşadığı toplumsal dünya anlayışına gösterdiği bir tepki olarak okunabilir. OFiLozofLar... Virgulll ileri Ban toplumlarının Mark’ın çözümlediği kapitalist üretim ilişkileriyle kurulmuş olduğundan asla kuşku duymamışFiLozofLar... Virgulll
özellikle de Mark’ın meta fetişizmi ile kullanım değerinin değişim
değerince baskı altına alındığı. konusundaki görüşlerine tümüyle
kalmıştır. Adorno ayrıca iktisadı biçimlendiren düzeneklerin aynısının
sonuçta kültürel etkinlikleri de belirdiği düşüncesini de benimser.
SermayeninFiLozofLar... Virgulll iktisadı ussallaştırmasının doğal sonucu tahakküm ve yoksulluk (kabaca söylenirse "adaletsizlik' olurkenFiLozofLar... Virgulll
kültürün ussallaştırılmasının sonucu yabancılaşma ve anlamsızlık
(kabaca söylenirse "yoksayıcılik' olmaktadır. Avrupa'da faşizmin
yükselmesinin ve işçi hareketlerinin çözülmesinin ardında yatan -ve
daha sonraları Yahudi Soykırımı ile doruğuna ulaşan- nedenlere karşılık
AdornoFiLozofLar... Virgulll
modern dünyanın toplumsal ve iktisadi örgüsüne sinmiş gerçekten kayda
değer ilerici eğilimlerin varlığından kuşku duymaya başladı. Hatta
modern toplumların ussallaştırılması tasarısının tamamlanmış olmaktan
uzak olduğuna ve dolayısıyla içgüdüsel olarak ilerici toplumsal
oluşumların gelişmeci kesimleri de içinde olmak üzere Marx'ın tarih
kuramının da egemen kapitalist üretimininkine benzer ussallaştırma
yapıları talep ettiğine inanmaya başladı. Adorno'ya göre modernliğin en
köklü ikilemlerinin kökeninde usun ve ussallaştırmanın bu yapıları varsaFiLozofLar... Virgulll
modernliğin bunalımı temelde "usun bunalımı" demektir. Her şeyden önce
gerekli olan da usun eleştirilerek tedavi edilmesidir. Adorno'nun
modern usun bunalımının merkezinde yönteminFiLozofLar... Virgulll çözümlemeninFiLozofLar... Virgulll sınıflandırmanınFiLozofLar... Virgulll
evrenselliğin ve mantıksal dizgeliliğin her şeyden önce geldiği modem
bilimsel usçuluğun olduğuna inancı tamdır. Adorno nesnelerden kökten
bir biçimde bağımsız tanımlanan usun dağıldığınıFiLozofLar... Virgulll bozulduğunu ileri sürer. Aydınlanma’nın Diyalektiği ’nde AdornoFiLozofLar... Virgulll ussallığın soykütüğünü çıkarmayı amaçlar. AydınlanmaFiLozofLar... Virgulll insanın korkularının ve umutlarının bulaştığı doğal dünyayaFiLozofLar... Virgulll söylenlere karşıdır. Usun söylenden üstünlüğü varsayımıFiLozofLar... Virgulll böylelikleFiLozofLar... Virgulll
usun insanbiçimci yansımalarından kurtuluşu haline gelir. Us dünyayı
öznel izdüşümlerden çok nesnel bir biçimde resmeder. AdornoFiLozofLar... Virgulll
bu abartılı us tablosunu hem biçim hem de içerik bakımından çelişkili
bulur. Ona göre söylen de us da insanlığın kendisini söylensel
güçlerden kurtarmak gereksinimlerini karşılamak ve tutkularını doyurmak
için doğal dünya üzerinde denetim kurma savaşımı sonucu ortaya
çıkmıştır. Demek kiFiLozofLar... Virgulll aydınlanmış usun özerkliği varsayımı için gerekli biçimsel niteliklerFiLozofLar... Virgulll
gerçekte insanın doğayla savaşımı içinde insanın soykütüğü üzerinde
temellenmektedir. Aydınlanmış us nesnel değildir; doğayı denetim
altında tutmak isteyen insanın tutkularının hizmetindedir. böylesi bir
us insanın ayakta kalma güdüsünün somutlaşmasıylaFiLozofLar... Virgulll dolayısıyla ancak kendisi bir araç oldukça anlam kazanır. Adorno'nun felsefece duruşu ya da etkinliğiFiLozofLar... Virgulll
kendisini açıkça sanatsal modernliğin eylemlerine ve yazgısına bağlar;
bu nedenle de iç tutarlılığı eksiksizdir. Adorno felsefenin foyasını
ortaya çıkarmak ister; usçuluğu ve anlama yetisini FiLozofLar... Virgulll
bunların “özdeşi olmayan ötekisiyle” temellendirmek ister. Adorno’nun
diğer önemli yapıtları arasında Arnold Schönberg’in atonal müziğini
müzikal modernizmin en üst noktası olarak savunduğu Philosophie der
Neuen Musik (Yeni Müziğin Felsefesi -1949); somut bireysel deneyimin
modern FiLozofLar... Virgulll
burjuva toplumundaki yokoluşuna ilişkin düşüncelerini yansıtan 153
çarpıcı aforizmadan oluşan Minima Moralia (1951); Husserl’e ilişkin FiLozofLar... Virgulll
görüngübilimin kaçınılmaz soyutluğu ya da aradığı somutluğu yitirmeye
yazgılı oluşu üzerine duran ve yoğun bir okuma sonucu ortaya çıkan
Bilgikuramının Özeleştirisi: Husserl İle Görüngübilimsel Çatışkılar
Üstüne İncelemeler FiLozofLar... Virgulll1956); Hegel Üzerine Denemelerden oluşan FiLozofLar... Virgulll Hegel Üstüne Üç Çalışma FiLozofLar... Virgulll1963ile Heidegger’in varoluşçuluğunu soyut ve tarih dışı olarak yorumladığı Sahicilik Jargonu sayılabilir.
GoDFaTHeR
GoDFaTHeR
Farkımız*Tarzımız*
Farkımız*Tarzımız*

<B>Mesaj Sayısı</B> Mesaj Sayısı : 3016
<B>Rep Sayısı</B> Rep Sayısı : 455
<B>Kayıt tarihi</B> Kayıt tarihi : 30/04/10

https://kopuk1.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

FiLozofLar... Empty Geri: FiLozofLar...

Mesaj tarafından GoDFaTHeR Paz Mayıs 02, 2010 12:42 pm

Anaksagoras

İonia’da
Klazomenai’de ( İzmir- Urla yakınında bugünkü Güladası) doğmuş. Buranın
soylu bir ailesinden. 462 yılında Atina’ya gitmişFiLozofLar... Virgulll burada 30 yıl kalmış. Perikles’in yakın dostu imiş. Perikles’in muhalifleri onu Tanrısızlıkla suçlandırmışlarFiLozofLar... Virgulll
çünkü Yunanlılarca Tanrı sayılan güneşin bir ateş yığını olduğunu
söylemiş. Yaşadığı yılalrın 500-428 arasında olduğu sanılıyor.
Anaxagoras bu dönemin en büyük doğa bilginidir.Matematikteki
bilgileriyle ün salmıştır. Astronomide de buluşları varmış: Ay ışığınıFiLozofLar... Virgulll
ay ve güneş tutulmalarını doğru olarak açıklamış. Empedokles gibi
Anaxagoras’a göre de : Duyu verileri araştırmalarımıza çıkış noktası
olarak alınmalıdır –duyuların bilgi değerleri sınırlı bile olsa. Ona
göre deFiLozofLar... Virgulll kesin anlamınsa bir meydana gelme ile yok olma yoktur. Görünürdeki oluşma ile yok olmaFiLozofLar... Virgulll asıl olanFiLozofLar... Virgulll gerçekten varolan öz’lerin (khremata)FiLozofLar... Virgulll tohum’ların (spermata) birleşmesi ve dağılmasından başka bir şey değildir. AnaxagorasFiLozofLar... Virgulll
deney dünyasındaki nesnelerin nitelik bakımından sayısız çeşitliliği
dört öğenin birleşmesiyle açıklanamaz diyor. Deney dünyasında nitelik
bakımından ne kadar çeşitlilik varsaFiLozofLar... Virgulll
nitelikçe birbirinden ayrılan o kadar sperma (ana-madde) vardır.
Empedokles düşüncesini mitolojik-edebi bir biçimde dile getirmişti.
Anaxagora’ta bu kalkıyorFiLozofLar... Virgulll ayrıcaFiLozofLar... Virgulll Herakleitos ile Empedokles’teki gerginliklerFiLozofLar... Virgulll karşotlıklar yerine evrenin birliği konuluyor. Kendisinden öncekiler gibi gerçeği maddi bir şey olarak düşünen AnaxagorasFiLozofLar... Virgulll sayısız spermalar arasındaFiLozofLar... Virgulll
bütün ötekiler için hareket nedeni olacak maddeyi arar ve bunu kendi
içinde canlı bir şey diye düşünür. İonialıların ana- maddesi gibi. Bu
maddeFiLozofLar... Virgulll bütün ötekilerini kendinden harekete getirir. AncakFiLozofLar... Virgulll diyor AnaxagorasFiLozofLar... Virgulll algılarımız bize evreni düzenFiLozofLar... Virgulll ereği olan bir bütün olarak gösterirler; dolayısıyla hareketi sağlayan kuvvet deFiLozofLar... Virgulll düzenleyenFiLozofLar... Virgulll bir ereğe (telos) göre oluşturan bir kuvvet olacaktır. Onun için AnaxagorasFiLozofLar... Virgulll oluşu meydana getiren ilkeyeFiLozofLar... Virgulll gördüğü iş düşünce yetisininkine benzediğindenFiLozofLar... Virgulll Nous adını verir. AncakFiLozofLar... Virgulll düşünce yetisineFiLozofLar... Virgulll akla benzetildiği için Nous’u maddi olmayan bir ilke diye anlamamalı. Nous da maddedirFiLozofLar... Virgulll yalnız pek inceFiLozofLar... Virgulll pek seçkin bir maddedir.OFiLozofLar... Virgulll bütün nesnelerin en incesidirFiLozofLar... Virgulll en arınmışıdırFiLozofLar... Virgulll yalnız başına olduğunda yalınç ve hiçbir şeyle karışmamış bir durumdadır; çeşitli niteliklerde görünmesine karşınFiLozofLar... Virgulll hep kendi kendisine eşittirFiLozofLar... Virgulll kendi kendine hareket edebilen biricik maddedirFiLozofLar... Virgulll bütün öteki varlıkların hareket ilkesidir. NousFiLozofLar... Virgulll Herakleitos’un Logos’u gibiFiLozofLar... Virgulll
evrene egemen olan kuvvettir; evreni harekete getirip oluşturması
bakımından da Herakleitos’un ateş’inin gördüğü işleri görür. YalnızFiLozofLar... Virgulll
bu arada çok temelli bir ayrılık da var: Herakleitos’un ateş’i oluş
sürecinin içinde eriyordu ve her şeye dönüşüyordu. Anaxagoras’ın Nous’u
iseFiLozofLar... Virgulll hep öteki nesnelerin karşısındaFiLozofLar... Virgulll onlardan ayrıFiLozofLar... Virgulll kendi başınadır. Anaxagoras: nasıl bir balçık yığını kendiliğinden bir heykel olamazsaFiLozofLar... Virgulll bunun için nasıl bir heykelcinin çalışıp bu balçık yığınına bir biçim kazandırması gerekirseFiLozofLar... Virgulll bunun gibiFiLozofLar... Virgulll sperma’ların khaosuFiLozofLar... Virgulll kendiliğindenFiLozofLar... Virgulll gördüğümüz düzenliFiLozofLar... Virgulll belirli nesnelerin dünyasını meydana getirmiş olamaz. Bunun içinFiLozofLar... Virgulll düzenleyiciFiLozofLar... Virgulll biçimlendirici bir kuvvet olan Nous’un işe karışması gerekirFiLozofLar... Virgulll diyor. Telos düşüncesini – bir başlangıç olarak da olsa –felsefeye ilk olarak getiren odur
GoDFaTHeR
GoDFaTHeR
Farkımız*Tarzımız*
Farkımız*Tarzımız*

<B>Mesaj Sayısı</B> Mesaj Sayısı : 3016
<B>Rep Sayısı</B> Rep Sayısı : 455
<B>Kayıt tarihi</B> Kayıt tarihi : 30/04/10

https://kopuk1.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

FiLozofLar... Empty Geri: FiLozofLar...

Mesaj tarafından GoDFaTHeR Paz Mayıs 02, 2010 12:42 pm

Anaksimandros
İlk filozoflardan ikincisi Anaximandros’tur. O da Miletli.Thales’ten sonraki kuşaktan. Onun öğrencisiFiLozofLar... Virgulll sonra da ardılı (halefi) olmuş. Güneş saatini bulduğuFiLozofLar... Virgulll
ilk haritayı çizdiği söylenir. “Peri physeos= Doğa üzerine”adlı bir
yapıtı varmış. Bu konuda bu adla yazılmış ilk yapıtmış bu. Anaximandros
daFiLozofLar... Virgulll Thales gibiFiLozofLar... Virgulll arkhe sorunu üzerinde durmuştur. O da var olanların kökenininFiLozofLar... Virgulll anamaddenin ne olduğunu soruyor. Ona göre ilk- maddenin sonsuzFiLozofLar... Virgulll tükenmez olması gerekirFiLozofLar... Virgulll çünkü ilk- madde sonsuz yaratmasında sınırsız ve tükenmez olduğunu gösteriyor.Sonsuz kavramını ilkin açık olarak belirleyipFiLozofLar... Virgulll bunu maddeye yükleyen Anaximandros olmuştur. AncakFiLozofLar... Virgulll Anaximandros anamaddeye yalnız sonsuzluk niteliğini yüklemekle kalmıyorFiLozofLar... Virgulll daha da ileri gidiyor: İlk –madde yalnız sonsuz değildirFiLozofLar... Virgulll sonsuz olandır da; çünkü onaFiLozofLar... Virgulll daha yakın olan başka bir belirlenim yüklenemez. Thales ilk – maddeyi su ileFiLozofLar... Virgulll demek ki belliFiLozofLar... Virgulll bilinen bir madde ile bir tutmuştu.Anaximandros’a göre iseFiLozofLar... Virgulll bunu yapamayızFiLozofLar... Virgulll çünkü her belliFiLozofLar... Virgulll belirli şey sonlu ve sınırlıdır daFiLozofLar... Virgulll yani karşıtı ile sınırlanmıştır: Sıcak soğuk ileFiLozofLar... Virgulll sıvı olan katı olanlaFiLozofLar... Virgulll aydınlık karanlıklaFiLozofLar... Virgulll vb. sınırlanmıştır. Her belli olanFiLozofLar... Virgulll dolayısıyla sonlu ve sınırlı olan şeyFiLozofLar... Virgulll meydana gelmiş olan bir şeydir – sıcak soğuktanFiLozofLar... Virgulll sıvı katıdan oluşur– ve yeniden karşıtına döner. BöyleceFiLozofLar... Virgulll birbirinin karşıtı olan şeylerden biriFiLozofLar... Virgulllöteki karşısında zaman zaman ağır basar; bu daFiLozofLar... Virgulll
bunların içinden çıktıkları sonsuz anamadde içinde yeniden arınmalarına
kadar sürer. Apeiron anlayışından Anaximandros çok özgün bir doğa
görüşü geliştirmiştir: Apeiron’dan önce sıcak ile soğuk oluşmuştur.
SıcakFiLozofLar... Virgulll
başlangıçta soğuk ve karanlık olanı (biçimlendirmekte olan yeri) bir
alev küresi olarak bir kabuk gibi sarmıştı. Soğuk’tan iki karşıt: katı
ile sıvı doğmuştur. Sıvı’danFiLozofLar... Virgulllyeri çevreleyen alev küresinin sıcaklığı yüzündenFiLozofLar... Virgulll buğular yükselip alev küresini halkalaraFiLozofLar... Virgulll ateşle dolu olan hava tekerleklerine bölmüşlerdir.Bu tekerlekler de birtakım deliklerin – güneşFiLozofLar... Virgulll ay – alevler saçarlar. Böylece hava(buğu) ile ateşin birleşmesinden gök meydana gelmiştir.Yer tepsi biçiminde değilFiLozofLar... Virgulll bir silindirFiLozofLar... Virgulll
yuvarlak bir sütün biçimindedir ve boşlukta serbest olarak durur; gök
de yerin etrafında döner. Anaximandros’un bu açıklamalarından açıkça
şunu görüyoruz: doğal karşılaştığımız çeşitli ve karmaşık olaylarıFiLozofLar... Virgulll burada tekFiLozofLar... Virgulll
yalın bir temele bağlamak denemesi yapılmaktadır.Anaximandros’u tam bir
düşünür yapan da budur; bu yalınlaştırıcı açıklama denemesiFiLozofLar... Virgulll onun gerçekteki çokluğu düşüncede bir birliğe bağlamak istemesidir.
GoDFaTHeR
GoDFaTHeR
Farkımız*Tarzımız*
Farkımız*Tarzımız*

<B>Mesaj Sayısı</B> Mesaj Sayısı : 3016
<B>Rep Sayısı</B> Rep Sayısı : 455
<B>Kayıt tarihi</B> Kayıt tarihi : 30/04/10

https://kopuk1.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz