Aldatılanlar kanser hastası gibi acı cekiyor
1 sayfadaki 1 sayfası
Aldatılanlar kanser hastası gibi acı cekiyor
Aldatılanlar kanser hastası gibi acı
cekiyor
İhanet
ağrıtır acıtır yataklara düşürebilir ölümcül hastalıklar gibi
insanda hasar bırakabilir.
Prof. Dr. Sedat Özkan aldatıldığını öğrenen bir
kişinin kanser olduğunu öğrenen
biriyle aynı acıları çektiğini söylüyor.
İstanbul Tıp Fakültesi Liyezon Psikiyatri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sedat
Özkan aldatma acısının
ruhumuzda ve vücudumuzda bıraktığı izlerle ilgili sorularımızı
yanıtladı:
Aldatılan insan fiziki olarak acı çeker mi?
Aldatılan insan fiziki acı çeker ama bu psikolojik kaynaklı bir acıdır.
Bağımlı kişilik yapısındaki insanlar aldatılmadan daha çok
etkilenir. Pasif ilişki bağımlısı olan hayatının diğer
alanlarında mutlu olamayan kendini yeterince
sevemeyen daha ezik daha pasif karakterdeki
insanlar; aldatılmadan daha farklı etkilenirler. Bundan dolayı
kendilerine olan sevgileri ve verdikleri değer zedelenir.
Aldatmanın bir gecelik olması ya da sanal olması duyulan acıyı etkiler mi?
Bazen kadınlar aldatılmayı 'düşünsel mi duygusal mı bedensel mi' diye ayırt
etmeye 'Bir gecelik' diye
teselli bulmaya çalışırlar. Ben bunu yadırgıyorum. Cinsellik de sevgiyi ifade tarzıdır.
Bu anlamda farklı cinsellik arayışı mutlaka ilişkiyi zedeler. İlişkinin
psikolojisi açısından baktığımda bunun uzun süreli
aldatmadan bir farkı yoktur. Hırsızlığın biri onu olur mu?
Erkeklerin biyolojik olarak çok eşli
olduğu söylenir. Aldatma erkeklerin gerçekten genlerinde mi var?
Kadın için de erkek için de aşk tek
eşlidir. Bir insan aşıksa sadıktır. Aşkta aldatma
olmaz. Ama aşık olduğunu düşündüğü halde aldatan ve aldatılanlar var.
Kadınlar mı erkekler mi aldatılma
nedeniyle daha fazla acı çeker?
Fiziksel boyutta acı kadınlarda daha fazladır. Çünkü kadınlarda
psikolojik gerilim ve öfkeyi bedenselleştirme eğilimi biraz daha
fazladır. Yasa girerler. İlişki bitmese bile eskiden olan tutkular
zedelenir.
Aldatılan kişinin intikam alması acısını hafifletir mi?
Eğer eşi onu aldattığı için o da aldatmaya başladıysa şunu bilsin ki; zaten
artık eşini sevmiyordur. İnsan kendi davranışlarından sorumludur. Kendi
davranışlarını başkasına endeksleyen insan yanlış yapar. Ben bunu bir
çözüm olarak görmüyorum. Tam tersi böyle bir tutum; öfkeyi
ve kopuşu daha da hızlandırır ilişkiyi çökertir.
Aldatılan insan 'dünyada başka
erkek/kadın mı yok' demeye başlayabilir. Ama aldatandan intikam almak
için aldatmak aynı yanlışa düşmekten
başka bir şey değildir. Öfkesini böyle bastırmak isteyenler vazoyu tamamen kırarlar.
Aldatılma acısı çeken kadının en büyük hatası nedir?
Dişiliğini abartılı bir şekilde ortaya koymak bu sorunu çözmez. Eğer
bir kişilik bozukluğu yoksa örtülü duyguların dışarı
vurulması gereki
Aldatılmanın verdiği acı hangi acılara benzer?
Aldatılan aşıklar kanser olduğunu öğrenen insanla benzer psikilolojik
evreleri yaşar. Kanserde insan bedeninin ona ihanet ettiğini düşünür aldatmada aşık ihaneti
yaşanır. Önce şoke olunur. Şaşkınlıktan sonra da öfke gelir. 'Ben ne
yaptım ki?' diye kendini suçlar. Sonra psikolojik pazarlık dönemine
geçilir; hem kendini hem de karşısındakini
suçlar. Ondan sonra da yaralı bir kabullenme doğar. Travmadan dolayı acı
olur. Aldatmadan sonra mutlaka iz kalır. Ameliyat izi nasıl silinmezse aldatılmanın izi de
silinmez. Bazı insanlar 'Canım ne olacak'
yaklaşımındadırlar. Ama sorunlar sonradan çıkar. Bu sorunla başa çıkmayı
becerenler olayı kaza gibi algılarlar.
Aldatan kişi tedavi edilmeli mi?
Aldatma bir hastalık değil hastalık diye insanlar
kendilerini mazur göstermesinler. Aldatma bir kişiliktir. Aldatan
kişilerin tedavi edilmesi şart değildir.
Aldatılan kişinin bu yaradan kurtulması
için mutlaka psikolojik tedavi olması gerekli mi?
Hayır herkesin tedavi
olması gerekmez. Kişi önce kendi muhasebesini yapmalı. İlişkisiyle ve o
kişiyle yüzleşmeli. Bu durumu beyninde çözmeye çalışmalı. Karar
veremiyorsa ayrılık ikilemine
girdiyse 'klinik yas' dediğimiz
dönem çok uzadıysa; o zaman yardım alması gerekebilir. İşinden gücünden toplumsal hayatından
uzaklaşıyorsa; o zaman tedavi gerekir. Bu tip travmalarda ilk 48 saat ilk iki hafta ve sonraki
altı ay gibi dönemlerde yaranın zamanla iyileşmesi beklenir. Ama günler haftalar geçtiği halde
kişi kendini toparlayamıyorsa ilişki dışındaki
yaşamında işlevini kazanamadıysa; yardım gerekir.
Aldatılan birine nasıl bir reçete verirsiniz?
Bu süreç tek bir reçete ile
geçmez. Kişi ya da kişiler bunu bir kaza gibi ele
alırlarsa o zaman yardımcı
olunabilir. 'İlişkinin sıkıntıları var ve bunu birlikte ele almak
istiyoruz' diye düşünürlerse krizi pozitifleştirmeye
yardımcı olurlar. Kişilere süre tanımak lazım. İlişki hukuken bitebilir ama
beyinde bitmez. Bitmesi birkaç ay alır. Bazen ilişki sıfırlanır yeni bir ilişki tarzı ile
hayata dönebilirler. Bunu yapabilen çiftler ilişkilerini sağlıklı
sürdürebilirler. Bunun için ilişkinin flört döneminden yeniden başlaması
gerekir. Seven insanlar birbirlerini iki ayrı
insan gibi görebilmeli ve birbirlerine yeniden aşık olabilmeliler.
Aldatılma acısı en çok nerede hissedilir; kalpte mi başta mı?
Bu ağrıyı çekenler; sevenler ama aynı zamanda nefret edenlerdir.
Çaresizlik ve çözümsüzlükle oluşan gerilim ağrı yaratır. Bu ağrılar
genellikle değişkendir. Aldatılan kişilerde en çok çene-eklem ağrısına
rastlanır. Gece diş sıkma olur; bunun da ardında öfke vardır. Çünkü çene çiğ çiğ yeme bölgesidir.
Değişken ağrılar olur baş ağrısı olur kişinin hangi sistemi
daha zayıfsa orada ağrı olur mide-bağırsak sisteminde
sorun olur çarpıntı heyecan huzursuz bağırsak
sendromu ortaya çıkar.
Aldatılma acısını ağrı kesiciler geçirir mi?
Bu ağrılarda depresyon ve öfke vardır. Bu çözülmedikçe ağrı kesicilerle
bir yere varılamaz. Ağrı kesiciler aksine sorunun kaynağını
saptırır. Biz bu ağrıların bastırılmasını istemeyiz çünkü bastırılırsa
kronikleşirler.
Aldatılma ortada çocuklar varsa
daha alttan alınabilir mi?
Sadece çocuğun bağladığı ilişkiler sürse de sonunda sıkıntı olur. Bu
nedenle doğru olmaz.
Aldatılma acısı tüberküloz kanser gibi hastalıklara
neden olur mu?
Yok sanmıyorum; daha
çok depresyona yasa psikosomatik hastalıklara
götürür. Ama doğrudan doğruya kansere götürmez.
Durumu görmezden gelmek bilmek ama bilmiyor gibi
davranmak doğru bir yaklaşım mı?
Bu sorunları çözmez.
Bu durumla yüzleşmek gerekiyor. Öfke zamana yayılacak. Görmezden gelmek
doğru değil çünkü sorunu
kronikleştirir. Oysa ilişkinin altı kazılmalı ve nedeni bulunmalı.
Aldatmanın sonunda mutlaka ayrılık gerekir mi?
Gerekmez. Çift özellikle ikisi birden
istekliyse yeniden ilişkilerine
başlayabilir. Ama temeli doğru atmak gerekir. Bazen de ayrılık daha iyi
bir tedavi olabilir. Bir kadın hastam aldatıldığı için tedaviye geldi.
Bir süre sonra telefon açtı eşi kararsızmış; her iki
kadınla da hayatını sürdürmeyi teklif etmiş. Hastam benden bunu kabul etmesine
yardımcı olacak bir tedavi istedi. İlişkide cambazlıkları yanlış
buluyorum. Aşk da evlilik de tek eşlidir.
İlişki aşk bitebilir; o
zaman hayatlarına devam etsinler. 'Hem o hem o demek'; aşka da kişinin kendisine de
saygısızlıktır. Bunun yarası silinemez.
cekiyor
İhanet
ağrıtır acıtır yataklara düşürebilir ölümcül hastalıklar gibi
insanda hasar bırakabilir.
Prof. Dr. Sedat Özkan aldatıldığını öğrenen bir
kişinin kanser olduğunu öğrenen
biriyle aynı acıları çektiğini söylüyor.
İstanbul Tıp Fakültesi Liyezon Psikiyatri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sedat
Özkan aldatma acısının
ruhumuzda ve vücudumuzda bıraktığı izlerle ilgili sorularımızı
yanıtladı:
Aldatılan insan fiziki olarak acı çeker mi?
Aldatılan insan fiziki acı çeker ama bu psikolojik kaynaklı bir acıdır.
Bağımlı kişilik yapısındaki insanlar aldatılmadan daha çok
etkilenir. Pasif ilişki bağımlısı olan hayatının diğer
alanlarında mutlu olamayan kendini yeterince
sevemeyen daha ezik daha pasif karakterdeki
insanlar; aldatılmadan daha farklı etkilenirler. Bundan dolayı
kendilerine olan sevgileri ve verdikleri değer zedelenir.
Aldatmanın bir gecelik olması ya da sanal olması duyulan acıyı etkiler mi?
Bazen kadınlar aldatılmayı 'düşünsel mi duygusal mı bedensel mi' diye ayırt
etmeye 'Bir gecelik' diye
teselli bulmaya çalışırlar. Ben bunu yadırgıyorum. Cinsellik de sevgiyi ifade tarzıdır.
Bu anlamda farklı cinsellik arayışı mutlaka ilişkiyi zedeler. İlişkinin
psikolojisi açısından baktığımda bunun uzun süreli
aldatmadan bir farkı yoktur. Hırsızlığın biri onu olur mu?
Erkeklerin biyolojik olarak çok eşli
olduğu söylenir. Aldatma erkeklerin gerçekten genlerinde mi var?
Kadın için de erkek için de aşk tek
eşlidir. Bir insan aşıksa sadıktır. Aşkta aldatma
olmaz. Ama aşık olduğunu düşündüğü halde aldatan ve aldatılanlar var.
Kadınlar mı erkekler mi aldatılma
nedeniyle daha fazla acı çeker?
Fiziksel boyutta acı kadınlarda daha fazladır. Çünkü kadınlarda
psikolojik gerilim ve öfkeyi bedenselleştirme eğilimi biraz daha
fazladır. Yasa girerler. İlişki bitmese bile eskiden olan tutkular
zedelenir.
Aldatılan kişinin intikam alması acısını hafifletir mi?
Eğer eşi onu aldattığı için o da aldatmaya başladıysa şunu bilsin ki; zaten
artık eşini sevmiyordur. İnsan kendi davranışlarından sorumludur. Kendi
davranışlarını başkasına endeksleyen insan yanlış yapar. Ben bunu bir
çözüm olarak görmüyorum. Tam tersi böyle bir tutum; öfkeyi
ve kopuşu daha da hızlandırır ilişkiyi çökertir.
Aldatılan insan 'dünyada başka
erkek/kadın mı yok' demeye başlayabilir. Ama aldatandan intikam almak
için aldatmak aynı yanlışa düşmekten
başka bir şey değildir. Öfkesini böyle bastırmak isteyenler vazoyu tamamen kırarlar.
Aldatılma acısı çeken kadının en büyük hatası nedir?
Dişiliğini abartılı bir şekilde ortaya koymak bu sorunu çözmez. Eğer
bir kişilik bozukluğu yoksa örtülü duyguların dışarı
vurulması gereki
Aldatılmanın verdiği acı hangi acılara benzer?
Aldatılan aşıklar kanser olduğunu öğrenen insanla benzer psikilolojik
evreleri yaşar. Kanserde insan bedeninin ona ihanet ettiğini düşünür aldatmada aşık ihaneti
yaşanır. Önce şoke olunur. Şaşkınlıktan sonra da öfke gelir. 'Ben ne
yaptım ki?' diye kendini suçlar. Sonra psikolojik pazarlık dönemine
geçilir; hem kendini hem de karşısındakini
suçlar. Ondan sonra da yaralı bir kabullenme doğar. Travmadan dolayı acı
olur. Aldatmadan sonra mutlaka iz kalır. Ameliyat izi nasıl silinmezse aldatılmanın izi de
silinmez. Bazı insanlar 'Canım ne olacak'
yaklaşımındadırlar. Ama sorunlar sonradan çıkar. Bu sorunla başa çıkmayı
becerenler olayı kaza gibi algılarlar.
Aldatan kişi tedavi edilmeli mi?
Aldatma bir hastalık değil hastalık diye insanlar
kendilerini mazur göstermesinler. Aldatma bir kişiliktir. Aldatan
kişilerin tedavi edilmesi şart değildir.
Aldatılan kişinin bu yaradan kurtulması
için mutlaka psikolojik tedavi olması gerekli mi?
Hayır herkesin tedavi
olması gerekmez. Kişi önce kendi muhasebesini yapmalı. İlişkisiyle ve o
kişiyle yüzleşmeli. Bu durumu beyninde çözmeye çalışmalı. Karar
veremiyorsa ayrılık ikilemine
girdiyse 'klinik yas' dediğimiz
dönem çok uzadıysa; o zaman yardım alması gerekebilir. İşinden gücünden toplumsal hayatından
uzaklaşıyorsa; o zaman tedavi gerekir. Bu tip travmalarda ilk 48 saat ilk iki hafta ve sonraki
altı ay gibi dönemlerde yaranın zamanla iyileşmesi beklenir. Ama günler haftalar geçtiği halde
kişi kendini toparlayamıyorsa ilişki dışındaki
yaşamında işlevini kazanamadıysa; yardım gerekir.
Aldatılan birine nasıl bir reçete verirsiniz?
Bu süreç tek bir reçete ile
geçmez. Kişi ya da kişiler bunu bir kaza gibi ele
alırlarsa o zaman yardımcı
olunabilir. 'İlişkinin sıkıntıları var ve bunu birlikte ele almak
istiyoruz' diye düşünürlerse krizi pozitifleştirmeye
yardımcı olurlar. Kişilere süre tanımak lazım. İlişki hukuken bitebilir ama
beyinde bitmez. Bitmesi birkaç ay alır. Bazen ilişki sıfırlanır yeni bir ilişki tarzı ile
hayata dönebilirler. Bunu yapabilen çiftler ilişkilerini sağlıklı
sürdürebilirler. Bunun için ilişkinin flört döneminden yeniden başlaması
gerekir. Seven insanlar birbirlerini iki ayrı
insan gibi görebilmeli ve birbirlerine yeniden aşık olabilmeliler.
Aldatılma acısı en çok nerede hissedilir; kalpte mi başta mı?
Bu ağrıyı çekenler; sevenler ama aynı zamanda nefret edenlerdir.
Çaresizlik ve çözümsüzlükle oluşan gerilim ağrı yaratır. Bu ağrılar
genellikle değişkendir. Aldatılan kişilerde en çok çene-eklem ağrısına
rastlanır. Gece diş sıkma olur; bunun da ardında öfke vardır. Çünkü çene çiğ çiğ yeme bölgesidir.
Değişken ağrılar olur baş ağrısı olur kişinin hangi sistemi
daha zayıfsa orada ağrı olur mide-bağırsak sisteminde
sorun olur çarpıntı heyecan huzursuz bağırsak
sendromu ortaya çıkar.
Aldatılma acısını ağrı kesiciler geçirir mi?
Bu ağrılarda depresyon ve öfke vardır. Bu çözülmedikçe ağrı kesicilerle
bir yere varılamaz. Ağrı kesiciler aksine sorunun kaynağını
saptırır. Biz bu ağrıların bastırılmasını istemeyiz çünkü bastırılırsa
kronikleşirler.
Aldatılma ortada çocuklar varsa
daha alttan alınabilir mi?
Sadece çocuğun bağladığı ilişkiler sürse de sonunda sıkıntı olur. Bu
nedenle doğru olmaz.
Aldatılma acısı tüberküloz kanser gibi hastalıklara
neden olur mu?
Yok sanmıyorum; daha
çok depresyona yasa psikosomatik hastalıklara
götürür. Ama doğrudan doğruya kansere götürmez.
Durumu görmezden gelmek bilmek ama bilmiyor gibi
davranmak doğru bir yaklaşım mı?
Bu sorunları çözmez.
Bu durumla yüzleşmek gerekiyor. Öfke zamana yayılacak. Görmezden gelmek
doğru değil çünkü sorunu
kronikleştirir. Oysa ilişkinin altı kazılmalı ve nedeni bulunmalı.
Aldatmanın sonunda mutlaka ayrılık gerekir mi?
Gerekmez. Çift özellikle ikisi birden
istekliyse yeniden ilişkilerine
başlayabilir. Ama temeli doğru atmak gerekir. Bazen de ayrılık daha iyi
bir tedavi olabilir. Bir kadın hastam aldatıldığı için tedaviye geldi.
Bir süre sonra telefon açtı eşi kararsızmış; her iki
kadınla da hayatını sürdürmeyi teklif etmiş. Hastam benden bunu kabul etmesine
yardımcı olacak bir tedavi istedi. İlişkide cambazlıkları yanlış
buluyorum. Aşk da evlilik de tek eşlidir.
İlişki aşk bitebilir; o
zaman hayatlarına devam etsinler. 'Hem o hem o demek'; aşka da kişinin kendisine de
saygısızlıktır. Bunun yarası silinemez.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz