Join the forum, it's quick and easy

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Felsefe Ve Entellektüellerin Rolü

Aşağa gitmek

Felsefe Ve Entellektüellerin Rolü Empty Felsefe Ve Entellektüellerin Rolü

Mesaj tarafından GoDFaTHeR Çarş. Mayıs 12, 2010 10:57 pm

FELSEFE VE
ENTELLEKTÜELLERİN ROLÜ

Peter Osborne

Entelekt Biçimleri (Klasik Gelenekler):


Klasik olarak ‘entelektüel’Felsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll (kentsoylu) devrim
geleneğindeki soyut ussal öğeninFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll somut bir toplumsal
kişilikte simgelendiği Fransız imgeleminin bir ürünüdür. Belli bir
kimseyi ya da belli bir işle uğraşan bir kimseyi temsil eden bir ad
olarak bu sözcüğün İngilizce’de günlük kullanıma girişi ondokuzuncu
yüzyılın başlarını bulmuştur. Başından ben Jacobencilikle olan bağından
ötürü deFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll soyutlamayla
özdeşleştirilen soğukluk gibiFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ironik biçimde
nitelendiği işe yaramazlık benzeri olumsuz çağrışımları da beraberinde
taşımıştır Bu açıdan sözcüğün tarihiFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll (1796’da de Tracey’nin
bir fikirler bilimini belirtmek üzere ortaya attığı) sonradan
Napolyon’unFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll demokrasi taraftarlarını
‘fikir’ satıcıları olarak suçlamak üzere aşağılayıcı bir anlamda
kullandığı ‘ideoloji’ sözcüğünün tarihiyle koşuttur. Marx da çatışan
politik inançlardan hareketle bu sözcüğün olumsuz anlamını savunmuştur.
Entelektüeller hakkında pek fazla bir şey yazmamış olsa da Marx’ınFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ‘ideologlar’ hakkında
söyleyecek bir şeyleri vardı. Yapıp ettiklerininFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll kendilerine ilişkin
idealistçe bir yanlış anlamaya dayanması anlamında —tıpkı filozoflar
gibi yani— onları birer idealist olarak görüyordu. Yine de Marx daFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll geçerliliğini yitirmiş
olduğunu düşündüğü bir felsefi geleneğin kavramsal kaynaklarına
dayandığı ölçüdeFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll aslında onların
geleneğine kendince katılmış oldu. İşe yaramazlık artık kuşkusuzFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll özellikle filozoflara
atfedilen bir özelliktir. Ama bu hep böyle olmamıştır. Aydınlamanın
filozof geleneğinin uygulamayla köklü bir ilişkisi vardı. Voltaire’in
Felsefe Sözlüğü’ndeki filozof başlığına göre “doğa yasalarının küçük
bir kısmını keşfetmek çağlara mal olmuşturFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ama akıllı bir kimse
için insanoğlunun aaaaini öğrenmek bir günlük iştir.” Bu metne göre işe
yaramaz olanlarFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll dindarlığa sığınan
ikiyüzlülerFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll filozofları mahkum eden
fanatiklerdir ve hepsi de Fransa’da yaşamaktadır. Voltaire’in iyimser
bir gözle çizdiği İngiltere’de bunlara yer yoktur. İngiltere Burke’ünFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll yani entelekya
karşıtlığının o entelektüel galibinin kimliğinde intikamını almıştır.
Reflections on the Revolution in France’te (1790) Burke’ünFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Fransız Aydınlanması’nın
din imgesini Aydınlanma’nın kendi mirasına taşımasıFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll modern tutuculuğunFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll entelektüellerin siyasal
itibarlarını yitirmelerinin temellerini atmış oldu. Bu durumFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ‘entelektüeller’ ve
‘ideoloji’ninFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ‘Marxçılık’ ve ‘parti’
aracılığıyla ‘bütüncüllük’e bağlandığı Soğuk Savaş (‘yenilen Tanrı’
komünizm) sırasında daha da güçlendirildi BuFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll sağ kanat halkçılığın
merkezinde olanFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ama etkisi bundan çok
daha yaygın olan bir ikiyüzlülük yapısıdır. Filozofa ilişkin olarak
düşünü len işe yaramazlıkFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll felsefeye özgü
entelektüel işlev konusundaki bağımsız bir kavrayıştan (belki de
soyutluğunun getirdiği o belirsizlik duygusunun da ötesinde) olduğu
kadarFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll bu geniş çaplı
entelekya karşıtı akımdan da kaynaklanmıştır. Bilinçli bir biçimde
‘felsefe karşıtı bir felsefe’ olma çelişkisini sürdüren pragmacılığın
son dönemlerde Anglo-Amerikan akademilerindeki dirilişininFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll entelekya karşıtlığını mı
sürdürdüğü yoksa bunun mirasıyla savaşmakta mı olduğuFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll bu kitaptaki söyleşilerin
birkaçında tartı şılan konulardan biridir. Öte yandan Almanya’da durum
faklıdır. Felsefenin gerek ulusçuluk gerek devletle olan yakın
tarihsel bağı —Fichte’nin Alman Ulusuna Söylev’in den (1807)
Heidegger’in Rektörel Söylev’ine (1933) kadar— ardında Alman
ulusçuluğunun kendi tarihinin yanı sıraFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll büsbütün farklı başka bir
söylemsel iz bırakmıştır. Almanya’da AydınlanmaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll filozofu değilFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll felsefe profesörünü
yaratmıştır.

Ancak bu profesörün alanına beslediği tutkuFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll entelektüel türlerin
kurulu hiyerarşisi ya da fakülteler içindeki konumunun kendisine sunduğu
her türlü olanağı aşmaktadırı. Başka ülkelerde entelektüele atfedilen
evrensellik ile kamusallığın bir aradalığı (uzmanlarınFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll üniversitedeki kıdemli
kimselerin ihtisasçılığına karşılık olarak)Felsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll bu gelenek içerisinde
felsefeye has bir özellik olarak görülmektedir. FelsefeyeFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll kültür ile
toplumsallaşma açısından kendisini bir bütün olarak modern kültürün en
yetkin düşünümsel biçimi kılan birleştirici bir güç atfedilmiştir.
Sözgelimi Schelling içinFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll felsefeyi bir fakülte
içerisine yerleştirilebilir bir şey olarak tasarlamak anlamsızdırFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll çünkü: “Her şey olan bir
şeyFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll tam da bu nedenleFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll herhangi bir şey
olamaz””. Bu özel evrensellikFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll corporatism aracılığıyla
liberal evrendeşçilikten (Kozmopolitanizm ) aslında dilsel olan bir
ulusçuluğa dek pek çok siyasal yoruma açık olduğunu gösterir. Ancak
bunun Üçüncü Reich sırasında faşizmle olan uzlaşmasıFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Aydınlanmacı
dayanaklarını köklü bir biçimde sorunsallaştıran bir etken olmuştur.
1930’lardaki Alman felsefesi erke yönelik talebiyleFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll İngiltereFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Fransa ya da Kuzey
Amerika’daki eşdeğerleriyle kıyaslandığında bir hayli farklılık
gösteriyordu. Sonuç olarakFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll 1945’ten beri
Almanya’daki liberal filozoflarFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll bilinçli olarakFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Alman felsefesinin ulus
ile devlet arasında özel bir ilişki yönündeki eski talebine karşı bir
eğilim içine girerekFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll bunun yerine bir yurttaş
olarak filozof bireyinFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll herhangi bir kimseden
farksız olarak taşıdığı demokratik sorumluluğa dikkat çektiler.
Kökenlerini Jaspers’in ilk savaş-sonrası yazılarında” bulan bu yaklaşımFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Habermas’ın şu ısrarlı
sözleriyle özetlenir: “Filozoflar bir ulusun öğretmenleri
değildirler... mevcut tarihsel koşullar altında belli tipteki bir
toplum için kurumlar tasarlama istiyorlarsaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ancak demokratik sürece
birer yurttaş olarak dahil olan ya da belli bir uzmanlıkla bu sürece
hizmet eden kimselere katılabilirler.”

Habermas’a göreFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll başka yerlerde
filozof-entelektüel ulamı altına sokuşturulan etkinlikler titiz bir
ayrıma tabi tutulmalıdır. Bu ayrımdaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll tamamen bilgisel ya da
entelektüelliğe özgü öğeler ile (ki burada felsefe hakimdir) her
birinde ortak olan kamusal-demokratik sorumluluk ya da işlev ortaya
çıkmalıdır. Bunun tuhaf birtakım sonuçları vardır: Rawls’un Theory of
Justice’ininFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll kendisini ‘ahlaksal
savların geçerli kılınacağı genel zemin için ya da kuralların açığa
çıkarılması’ işiyle sınırlamak yerine özel adalet ilkeleri ortaya
koymaya çalıştığı içinFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll felsefi bir yapıt olarak
görülmemesiFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll gibi. Buna karşılıkFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ‘yurttaşlar arasındaki
gündelik siyasal söylem’de felsefi bir boyut olduğunun kabul edilmemesi
de buna dahildir. Ancak bu durumdaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ‘yardımcılar’ olarak
filozoflardan nasıl yararlanılacağı ve özel uzmanlıklarının neyle
ilişkilendirilebileceği açık değildir. Ancak uygulamadaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll dergilerde çıkan
yazıları ve söyleşileri aracılığıyla HabermasFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll tam da geçerliliğini
böylesine ısrarla reddettiği entelektüel filozof rolünü oynamıştır;
özellikle de ulusal kimlik ya da devletin rolü ve yapısı gibi konular
söz konusu olduğunda —1960’larda öğrenci gösterileri ile
üniversitelerin demokratikleştirilmesi üzerine dönen tartışmalarFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll 1970’lerdeki terörizm
konulu tartışmalarFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll 80’li yıllardaki
Tarihçiler Tar tışmasıFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll daha sonra Alman birliği
ile Körfez Savaşı konusundaki tartışmalar’ Bu nedenle Alman tarihindenFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll felsefi uygulamanın kendi
içinde yer alan ‘söylen ile aydınlanmanın iç içeliği’ konusunda
alınacak dersler olmakla birlikte bu tarihinFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll filozofun kamusal rolü
karşısında belirleyici bir say ortaya koyduğu da tartışılır. Aslında
Habermas’ınFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll siyasal bir kişilik
olarak filozoftan duyduğu korkuFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll onunFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll savaşmakla meşgul olduğu
geleneğin en önemli öğretilerinden birini kabul etmesine bağlanır:
Yani felsefenin belli türden savların mutlak birleştirici gücü olarak
tanımlanmasına. Sanki toplumsal olanla bir kez karışınca felsefenin tüm
yapabildiği onun üzerinde erk talep etmekmiş gibi. İçinde bulundukları
toplumsal kalıplara bağlı olarak usun savlarının bu mantıkçı
soyutlaması (ve korkulan yanlış somutlanması) tam da çağdaş Fransız ve
son dönem Anglo-Amerikan felsefelerince sorgulanan şeydir. Bu sorgulamaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll yazınsal bir kişilik
olarak entelektüel imgesiyle daha da perçinlenmiştir.

Habermas’ınFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll felsefenin aaaai
konusundaki yazılarında entelektüelle re ilişkin bir söylemin
bulunmayışıFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll egemen biçimiyle bu
fikrin ulusal ve yazınsal kökenlerinden kaynaklanmaktadır. Felsefenin
toplumsal işlevi konusundaki Alman tartışmaları biziFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll derhalFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Eflatun’un siyasal açıdan
her yöne çekilebilen mirasına götürür: Toplum kuramı üzerine yapıtlar
içinde DevletFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Nazi filozofları arasındaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Nietzsche ya da
Heidegger’in yapıtlarına kıyasla çok daha fazla rağbet görürdü’
Entelektüeller konusundaki en çağdaş görüşün kökenleri oldukça tanıdık
bir yapıta dayanmaktadır:Julien Benda’nın 1927 tarihli Trahison des
Clercs(Bilginlerin ihaneti)ne. Batı’nın entelektüelin sorumluluğu
konusundaki tartışmalarını o günden bu yana belirleyen terimlerin ortaya
atıldığı kitap budur: Her türlü ulusal özgülcülük ya da toplumsal
partizanlığı reddederek bir bütün olarak insanlığa hizmet etmek adına
yürütülen destansı bir bireyselliğin evrensel ahlaksallığı. Bu terimler
bugün Chomsky’nin kişiliğinde örneğini bulmuştur Avrupa’nın savaşlar
arasında geçen buhranlı yıllarının vicdan azabı içindeki —felsefi
çerçevesi açıkça laikleştirilmiş Hıristiyanlıktan başka bir şey olmayan—
liberal insancıllığının bir ürünü olarak Benda’nınFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll entelektüellerin
evrensel sorumluluklar taşıyan bir bireyler topluluğu olduğu yollu
idealist görüşü (ondokuzuncu yüzyıl Rus ‘intelligentsia’sının bir
uyarlaması)Felsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll kendisini doğuran
koşulları aşarak hala sarsılmaksı güç bir geleneğin zeminini
oluşturmuştur. Benda’yı izleyen yazarlar (özellikle Sartre)
entelektüelin özgürlüğüne ilişkin katı bir partizanlık ya da ‘sadakat’
konusunda siyasal bir söyleme bağlanan varoluşsal bir söylem adınaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll onun soyut insancıllığını
reddederek gerek kuramsal gerek de siyasal terimleriyle
savaşmışlardır. Ama entelektüeli bütün bir insanlık için örnek bir
kişilik haline getirenFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll evrensellik yönündeki o
özgün ukdeye onlar da saplanmışlardı.

Ahlaksal olduğu kadar paradigmatik bir biçimde yazınsal (hatta
teatral) bir kişilik olarak entelektüeli yaratan etkenFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll bu örnekleme ukdesi
olmuştur. Çünkü Habermas’ın belirttiği gibi kentsoylu kamu alanıFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll yani ayrıcalıklı
entelektüel etkinlik alanıFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll tarihsel olarakFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll daha önceden var olan
bir yazın kültürü alanının siyasal olarak yeniden işleyişe geçmesiyle
ortaya çıkmıştır Habermas bu gelişimiFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll kendisinin ‘temsili
kamusallık’ adını verdiği ve Ortaçağ’ın ortaklaşa (corporate)
kültürüyle özdeşleştirdiği şeyin ortadan kalkmasına bağlar. Öte yandan
Benda için entelektüelFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll kamusallık ruhunun
ahlaksal timsalinin ta kendisidir. Bu görüşünFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll entelektüellerin
‘onlarsız kapkara bir gece olacak dünyada birer gözcü görevi
gördükleri’ yollu toplumbilimsel bir yorumuFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Benda’nm kitabıyla aşağı
yukarı aynı sıralardaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Almanya’daFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Karl Mannheim’ın
İdeology and Utopia adlı kitabında işlenmiştir Mannheim’a göreFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll bir ‘tabaka’ olarak
entelektüellerin görece sınıfsızlığıFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ‘toplumsal yaşama nüfuz
eden bütün ilgileri kapsama’ gücüne sahip ‘serbest bir zeka’
(frei-schwebende Intelligenz) yaratmaktadır. ‘Bireşimlerin
taşıyıcıları’ olarak entelektüellerFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ‘bütüne yönelik ilgi’ye
karşılık gelen ‘bütüncül bakış açısı’nın tek temsilcileri olmuşlardır
Ringer’in yeniden kurduğu ‘mandarin’ geleneğinin yetkeciliğini daha
tutucu köklerine taşıyan entelektüel işlev konusundaki bu tarz
ortaklaşa evrensellikFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Almanya’daki liberal
geleneğeFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Habermas’ın kamu
tarihinde öngördüğünden daha yakındır Hegel’in Hukuk Felsefesi’nde
devlet bürokrasisini ele alışınınFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Nietzscheci bilgikuramı
bağlamındaki toplumbilimsel bir uzanımı olarak Mannheim’ın çalışmasıFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll özellikle 1950’lerdeki
yeniden yapılanmanın teknokratik bağlamında etkili olmuştur: Hem
‘ideoloji’den köşe bucak kaçan Almanya’da hem de uzmanlar eliyle
toplumsal tasarlama ideolojisine pozitivist bir katkı olarak Fabian
geleneğine sızmanın mümkün olduğu (Mannheim’ın Nazilerden kaçarak
sığındığı) Ingiltere’de. BuFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ‘her şeyi sorgulayıp
hiçbir şeyi eleştirmeyen’ bir bakış açısı nın ‘suya sabuna dokunmayan
kuşkuculuğu’nu desteklediği gerekçesiyle Adorno tarafından sert bir
saldırıya maruz kalmıştır. Yine de Mannheim ile diğer ortaklaşa
evrenselcilerinFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Hegel üzerinden Marx’la
paylaştıkları noktayı da unutmamak gerekir. MarxFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll evrensel bir sınıf olarak
Alman proleteryasına ilişkin yorumunda nasıl Hegel mantığının
kavramsal yapısını büyük oranda korumuşsaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Gramsci’nin
entelektüeller hakkındaki yapıtında daFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll sınıf terimleriyle ifade
edilmemiş bile olsaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Hegel’in corporatism’ine
rastlanır.Entelektüel temsilin ikilemleri (evrenselin bakış açısıyla
özgül olanıFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll özgü! olanınkiyle
evrenseli düşünmek) Adorno’nunFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Mannheim’ın
corporatism’inin sözde evrenselliğine yönelik eleştirisinde anıştırdığı
kadar kolay çözülemez.

Habermas’ın kamu alanı üzerine olan yapıtında karşı çıktığı şeyFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll demokratik büyüme ve
kentsoylu bir modelin (ki buFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll aslındaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll görünürde esinlendiği
18. yüzyıl İngiliz modelinden çok 19. yüzyıl Amerikan geleneğiyle
benzeşmekteydi) dönüşümü adı altında hem tekilci hem de
ahlaksalevrenselci biçimleriyle corporatism’dir Yine deFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll entelektüellerin
corporatism’indeki genel sorun onların erk yönündeki taleplerinden
kaynaklanıyorsa (feodal beyin temsili kamusallığıFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll başka mevkideki
kimselerin respublica’dan dışlanmış olmasının bir sonucuydu)Felsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Benda’nın laik
entelektüelinin temsili kamusallığı tam da onun resmi dayanaklı erkten
uzak olmasındanFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll siyasal erke sahip
olmamasından kaynaklanmaktadır. Çünkü Benda’nın görüşü özünde bireyci
bir görüştür. BuradaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll entelektüelin kaleminin
ahlaksal gücüFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll yalnızca kamusal
okur-yazarlık kurumlarına (temsil araçlarına) değilFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll çelişik bir biçimdeFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll erksizlik imgesinin
retorik gücüne de bağlıdır: Sadece ve sadece usun sınırları içinde
olmak. Sartre’la ilgili olarak de Gaulle şu ünlü sözleri sarfetmiştir:
“Kimse Voltaire’tutuklamaz”; oysa işin aslı şu kiFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll durum gerektiriyorsa
genellikle herkes tutuklar. Bu açıdanFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll 19. yüzyılın sonunda
Dreyfus’un savunması sırasında Fransa’da moda olup Soğuk Savaş
dönemindeki muhalif kişiliğinde yeniden işlenenFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ahlaksal bir kahraman
olarak entelektüel kişiliğiFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll siyasete derin bir
ikircimle yaklaşmaktadır. Erkten dışlanmış olmak onun yaşam kaynağıdır.
O haldeFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Kant’ın özgün sorunsal
formülleştirmesinde varsayılan aydınlanmacı siyasal mutlakçılığı da
geçersiz saydığımıza göreFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll entelektüel kendi
ahlaksal değerlerini kamuya sergileyerek değişimi körüklemeyi nasıl
başaracak Mutsuz Havel’i Çekoslovakya (sonraki adıyla Çek Cumhuriyeti)
devlet başkanlığına iten istisnai tarihsel koşullarFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll sorunu çözmekten çokFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll daha da içinden çıkılmaz
bir hale getirirFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll çünkü erksizliğin gücü
buradaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll toplumdaki yapısal
değişimler karşısında güçsüz kalan resmi bir siyasal yetkenin
erksizliğine dönüşmüştür. Bu durumda (direniş değil) istifaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll içtenliğin bedeli
olmaktadırFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll çünkü sorumluluğu
yükleyip soruların muhatabı olarak göstereceğiniz başka bir kurulu
yetke yoktur. MelankoliFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll entelektüelin özgün
varoluşsal ruh hali olarakFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll başkaldırının yerini
alır. Çek Heideggerciliği komünizm sonrası ülkelerde eski muhaliflerin
tutunacakları bir ideoloji haline gelir.




Erk ile Temsil:

Entelektüeller üzerine yazılıp çizilenler arasında erk sorusuna verilen
iki karşılık dikkat çekmektedir. Biri entelektüelinFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll resmi (ya da alternatif)
siyasal yetkelerle uzlaştırılmaksızınFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll izleyicilerinFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll etkinlik alanlarının
karmaşık çeşitliliği bağlamındaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll siyasal istem-oluşumunda
özel bir işlevi yerine getireceği demokratik bir kamu alanı oluşturma
isteğinin biraz değiştirilmiş olarak yeniden olumlanmasını
içermektedir. DiğeriyseFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll entelektüelin evrensellik
isteğininFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll özel ve yerel gruplar
konusunda daha fazla yarar getireceği ve ‘özel bilgileri’nin muhalefet
yönünde daha çok güvenilirlilik sağlayacağı gerekçesiyle köktenci
biçimde reddedilmesine dayanmaktadır. Sözünü ettiğimiz ilk yaklaşımFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Habermas’ın kamusallıkla
ilgili çalışmasının 1980’lerdeki siyasal tartışmalar bağlamındaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll her ne kadar bununla
sınırlı olmasa da lngilizce’ye gecikmiş olarak da olsa girmesiyle
ilgilidir. İkincisiyse Foucault’dan esinlenmiştir. Her ikisi de
Benda’nın soyut ahlaksal evrenselliğinin bireyciliğini aşma ukdesinde
olmakla birlikteFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Bendavari eğilimlere öyle
ya da böyle yenik düşme tehlikesini atlatamamıştır. İlk durumdaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll şimdilerde geniş bir
kesimce kabul gören ve Negt ile Kluge’nin Habermas’a yönelik Marxçı
eleştirilerinin bütün bir çağdaş toplumsal hareketler alanını içine
alacak biçimde genişletildiği çoğullaştırılmış kamusallık kavramıFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll kamunun evrenselliğini
birbirine ters düşen çeşitli taleplere tabi olarak görmektedir. Yine de
böylesi bir evrenselliğin tasarlanması yönündeki istek (ve gereklilik)
—ne kadar hayaliFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll düzenleyici ya da
düşünsel de olsa— kamu alanının kendisindeki toplumsal bütünleşme gücüne
duyulan bir inancın yanı sıra canlı kalmayı sürdürmüştür BuFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll sürekli bir etkileşim
ile içsel değişimlerin söz konusu olduğu (genellikle yanlış olarak
‘postmodern’ biçiminde adlandırılan) bir durumdaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll daha yüksek düzeylerde
bir farklılaşmaya rastlanan toplumlarda sivil cumhuri yetçiiğin
kuramsal açıdan belirsiz olmakla birlikte siyasal üreticiliğe sahip
gelişimidir. Bunun ikilemleri Edward Said’in Entelektüel’inde
(Habermas’a bağımlı olmasa da entelektüelin siyasal rolüne ilişkin
görüşünde benzer bir kamusallık kavramına dayanan bir metin)
gösterilmiştir.

Said için ‘kamu önündeFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll kamu içinFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll bir iletiyiFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll bir görüşüFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll bir yaklaşımıFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll felsefeyi ya da bir
düşünceyi temsil etmeFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll somutlamaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll eklemlendirme
yeteneğiyle donatılmış’ bir birey olarak entelektüelin özel göreviFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll bu yeteneğiniFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ‘kendi toplumu içindeki
resmi yetke sahibi erk’ karşısındaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll özgürlük ile adaleti
ilgilendiren konularda kendi görüşlerini kamu önünde dile getirmede
kullanmaktır. Entelektüeller ‘ahlaksal ortamda bir değişim yaratmak
için’ ‘erke doğruları söyler’ler. Bunu yapmak için de erkten ve
yetkeden bağımsız olmalıdırlar. Ancak Said şunu da kabul eder ki
entelektüelFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll erk ve yetaaale olan
ilişkisinden kurtulamaz. Bu yüzdenFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll kamu alanını canlı tutmak
için durmaksızın içinde bulunduğu koşullarda kendi bağımsızlığını
yaratmalıdır. Said’in böylesi bireysel savaşımların ‘değerleri ile
ayrıcalıkları’na verdiği ortak ad amatörlüktür BuFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll özündeFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Benda’mn görüşünün
toplumbilimsel açıdan biraz daha zenginleştirilerek eylemci tarzda
güncelleştirilmiş biçimidir. SaidFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll özgül birtakım
bağlılıklan (kendisinin Filistin davası konusundaki savunuculu ğu gibi)
evrensellik karşısında bir meydan okumadan çok evrenselliği
zenginleştiren öğeler olarak sunar. Ancak süregelen bireycilik ile buna
eşlik eden ahlaksal idealizm birer sorunsal olarak kalmaktadır. Çünkü
entelektüelin kamu alanı içerisindeki etkinliğiFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll onunFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ‘çiğnenen haklar ve
gizlenen hakikatler adına müdahalede bulunma’ yeteneğine —Said’in
deyişiyleFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll zaten her zaman kısmen
resmi olan ilgileri ve çıkarları ‘temsil etme’ yeteneğine— bağlıysaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll entelektüel ve
çıkarlarını temsil ettiği kimseler arasındaki ilişkiden bize ne?
Entelektüellerin kültürel gücü ve yetkesinden bize ne?

MarjinallikleriniFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll güç yoksunluklarını
vurgulayıp abartmakFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll entelektüellerin
özdüşünümlerinin bir özelliğidir. Said’in de belirttiği gibiFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll sürgün oldukları yalnızca
gerçek değilFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll mecazi bir durumdur da
İnsan yine de Chomsky’nin ‘entelektüel camia içinde muhalif olan bir
kimse [ nin] iyi bir yer edineme [ (‘Herhalde hiç kimse Bertrand Russell
kadar iftiraya maruz kalmamıştır’ türünden abartılı sözlere varan)
inancına kuşkuyla bakmadan ya da Said’in görüşünde resmi yetke ile
muhalif örgütlerin entelektüel açısından oluşturduğu tehdidin aynı
kefeye konmasından rahatsızlık duymadan edemiyor. ‘Muhalif kişiliğin
Soğuk Savaşdönemine rastlayan kökleriFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll boylesı kararlı bir
bireycilik siyaseti konusunda bir uyarı olmanın yanı sıraFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ‘marjinallik’
söylemlerini son yıllarda insan bilimleri konusundaki akademik
çatışmaların gündemine dönüştüren bir serbestlik sağlam Marjinallik ve
bağımsızlık retoriğiFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ünlü‘New York
entelektüelleri’nin siyasal tarihinin gösterdiği gibiFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll başka alanlarda
uzlaşmacılığı desteklemeye oldukça açıktır. Uzmanlaşmacılık konusundaki
bütün olumsuz tavrına karşın SaidFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Batı üniversitelerini
hala “yarı ütopik mekan”lar olarak görmektedir ve amatörlük anlayışı
—‘salt uzmanlığa bağlı işlerin içine sızıp onları dönüştürme işi’—
iktisadi değilFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll manevi bir anlayıştır
BuradaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll kamusal kurumların
temsili işleyişinin doğasında bulunan bir kültürel erk biçimine
değinilmemektedir. Kapitalist toplumlarda entelektüelin işlevi (mesleki
ihtisaslaşma) ile ilgili toplumbilimsel bir gerçekliği korurken erkle
böyle bir suç ortaklığından sakınmak alternatif bir yaklaşıma götüren
özgürlükçü bir istektir: ‘Ozgül’ entelektüel anlayışının daha kapsamlı
işlerliği ve muhalif yararınaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Foucault’nunFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll evrensellik ukdesini
reddetmesi gibi.

Foucault’nun entelektüeller konusundaki yaklaşımıFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll erkFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll temsil ve uzmanlaşma
konularınınFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll tek bir uygulama alanının
farklı yönleri olarak ele alınmış olması bakımından dikkate değerdir
Burada üç öğe söz konu sudur: Erk dizgesinin bir parçası olarak
entelektüellerin geleneksel temsil işlevinin bir eleştirisiFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll özgül gruplara sağlanan
özgül bilgilerin koşulu olarak muhalif uzmanlaşmacılığa ilişkin
alternatif bir tasan ve yeni görüşün içerdiği sorunların ortaya
konulması. ilkiFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll eleştirel boyutFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Foucault’nun ‘söylemi
taklit eden üç büyük dışlama dizgesi’nden biri olarak hakikat istemi
konusundaki genel düşüncesinden gelmektedir: Tarihsel olarak üretilip
gelişen düzenleyici bir erk/bilgi dizgesi Entelektüellerin söylem
konusundaki sorumluluklarına ilişkin klasik anlayış onları bu etki
dizgesinin aracıları kılmaktadır. ‘Kamusallık’ olarak adlandırılan
(aslında bir dışlama dizgesi olan) şeyFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll bu aracılığın erimini
belirler. Foucault şunu öne sürmektedirFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll bu durum bır kez kabul
edildiğindeFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll entelektüelin rolü
artık“kolektivitenin bastırılmış hakikatini dile getirmek üzere
kendisini ‘hem onun bir adım önünde hem de yanında’ konumlamak”
olmayacaktır. Bu görevFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll daha çokFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll “entelektüeliFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ‘bilgi’Felsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ‘hakikat’Felsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ‘bilinçlilik’Felsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ‘söylem’ gibi alanlarda
kendi nesnesi ve aracı kılan erk biçimlerine karşı mücadele etmek”
olmalıdır. Bu mücadele ise ‘erk çözümlemecileri’nin yapıtlarının
dönüşlü biçimini alacaktır DahasıFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll sonuçta ‘aynı erkinFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll en iyi durumda
efendileri değişmiş olarakFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll yeni bir düzenlenişi’ne
varmaktan kaçınmak için bu çözümlemeciler egemen hakikat isteminin
genelleyici özelliğiniFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll bütünüyle ‘yerel ve
bölgesel’ —yönlendirici değil— bir kuram anlayışı adına
reddetmelidirler. Entelektüel artık bir ‘danışman’ rolünde değildir:
“TasarıFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll taktiklerFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll belirlenecek hedeflerFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll savaşa katılan kimseleri
ilgilendirir. Entelektüelin yapabileceğiFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll çözümleme yönünde
araçlar sağlamak ... savaş alanını topolojikFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll coğrafi bir yoklamadan
geçirmek olabilir —entelektüelin rolü budur.” Foucault’nun
‘karşı-söylemler’ adını verdiği şey —mevcut erk dizgesiyle savaşan ama
onun ‘hakkında’ dolaysızca konuşmayan söylemler— o dizgenin kendisinin
‘tabi kılınmış’ nesnelerince üretilmelidir Böylelikle bu yeni ‘hakikat
siyaseti’nin entelektüel taşıyıcıları artık yazarlarFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll uzman olmayan kimseler
ya da eskinin amatörleri değil —‘filozoflar’ da temsil ve genellik
konusundaki isteklilikleriyle baş başa bırakılmışlardır— mevcut hakikat
ya da erk/bilgi rejimi içerisinde özgül birer işleve sahip uzmanlar
olacaktır: DirimbilimcilerFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll fizikçilerFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll toplumsal uzmanlarFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll hekimlerFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll avu katlar vb.

Zor olan nokta şu kiFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll erkin kapsayıcılığıFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll alanları ile işleyiş
tarzları bakımından birbirine indirgenemez biçimde farklılık gösteren
söylemlerin birliğiyle tanınıyorsa (‘dağılımdaki düzenlilik’)Felsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll bu birliğinFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll muhalif savaşımların
çeşitliliği düzeyindeki karşılığı ne olacaktır? FoucaultFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll muhalif stratejilerin
‘birleşmekteki başarısızlığı’nı 1960’lar ile 70’lerin siyasetindeFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll kendi yapıtının da
çoğunlukla (ve yerinde olarak) bunlar bağlamında yorumlandığı 19.
yüzyılın sonlarındaki romantikFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll anarşist izleklere
dönüşün nedeni olarak görmektedir Yine de FoucaultFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll başka bir siyasal
alternatif önermemektedir. Üstelik tek sorun bu da değildir. Çünkü
Foucault’nun entelektüellere olan yaklaşımı incelendiğindeFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll trahisom des clercs’in
yeni bir yorumunu çağrıştırdığı görülür: Entelektüelin erkleFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll halkı hiçe sayarak
uygulanan bir erkle arasındaki özel türden bir suç ortaklığının
sergilenişi DahasıFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll ‘stratejilerin
birleşmesi’ motifi biraz daha ileri götürüldüğünde durum sanki evrensel
entelektüel aslında sürülmeyip de yenilenmişFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll yeniden düşünülmüş gibi
görünmektedir. Çünkü bölük pörçük stratejilerin taşıdığı genelliğin
bütünüyle olumsuz olmasına karşılık (olumlu bir ortak direniş
çizgisinden değil de ‘erk dizgesinin kendi içinden çıktığı’ için)
Foucault yine de bununFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll her bir özgül savaşımın
‘bir hakikat mekanizmasının genel işleyişine’ bağlanması için yeterli
olduğunu savunur. Bu durum da özgül entelektüelin konumu ‘genel bir
anlam taşıyabilir’; yerel savaşımı ‘salt uzmanlığa ya da alana yönelik
olmayan etkiler ile içerimlere sahip olabilir’; hatta entelektüel
‘toplumumuzun yapısı ile işleyişinin özünde yer alan hakikat rejiminin
genel düzeyinde iş görüp mücadele edebilir’ AslındaFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll Foucault’nun kendi
entelektüel çalışmasındaki siyasal boyut başka nasıl değerlendirilebilir
ki? Ya da siyasal uygulamasındaki entelektüel bileşen?

Üstüne üstlükFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll söz konusu savaşım
‘keşfedilecek’ ya da ‘ortaya çıkartılacak’ bir hakikate değilFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll “doğru ile yanlışın
birbirinden ayrıldığı ve erkin belli etkilerinin doğru olana bağlandığı
bir ilkeler topluluğu”na ilişkin olduğuna göre bunun özel olarak
‘felsefi’ bir boyutu olması gerekir. (‘Kendilerine dayanılarak savların
geçerli kılınacağı ilkelerin açığa çıkartılması’ Habermas’ın felsefe
tanımlarından biridir). Böylelikle ‘evrensel’ ile ‘özgül’ entelektüel
arasındaki ayrımFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll entelektüel etkinliğe
kaçınılmaz bir felsefi boyut katarak yıkılmaya başlar. Bu kabul
edildiğindeFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll son zamanlarda
çoğullaştırılmış kamusallık modelini Foucault’nun toplumbilimsel
görüşleriyle daha da çeşitlenecek biçimde beslemek kolaylaşır. Said’in
temel eğilimi de budur aslında. Ancak gerek erk anlayışları gerek de
üniversitelerdekiFelsefe Ve Entellektüellerin Rolü Virgulll özellikle de insan
bilimlerindeki uzmanlaşma konusundaki görüşleri bakımından iki yaklaşım
arasında önemli ayrılıklar bulunmaktadır
GoDFaTHeR
GoDFaTHeR
Farkımız*Tarzımız*
Farkımız*Tarzımız*

<B>Mesaj Sayısı</B> Mesaj Sayısı : 3016
<B>Rep Sayısı</B> Rep Sayısı : 455
<B>Kayıt tarihi</B> Kayıt tarihi : 30/04/10

https://kopuk1.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz