G.Saray yanlış yaptı !
1 sayfadaki 1 sayfası
G.Saray yanlış yaptı !
Eski yardımcı antrenör Cevat Güler Arda'nın kaptanlığa getirilmesinin yanlış olduğunu söyledi.
Süper Lig'in 2007-2008
sezonunda Galatasaray'da teknik direktör Karl-Heinz Feldkamp'ın istifa
etmesinin ardından sezonun son 5 maçı için geçici olarak takımın başına
getirilen ve Sarı-kırmızılı takımı şampiyon yapan Cevat Güler
özel açıklamalar yaptı. Son maçlarda taraftarlar tarafından protesto
edilen Galatasaray'ın kaptanı Arda Turan'ın çok yetenekli ve zeki bir
futbolcu olduğunu belirten Güler "Galatasaray gibi bir futbol takımında kendinize zaman ayırmanız gerekirken bir de takımın içerisindeki bazı sorunlarla uğraşmanız toplumun sizin üzerinizdeki baskıyı artırması daha medyatik olmanız
oyuncunun günlük yaşamdaki enerjisinin bir kısmını başka yerlere
harcamasına sebep olur. Üstelik de buna alışık değilseniz ve futbol
tecrübeniz üst düzeyde değilse bunlar sizi sıkıntıya sokar. Gelinen
noktada Arda'nın da bu konuda sıkıntıya girdiğini görüyoruz. Bu
sorumluluğun altına sokulması ne kadar doğruydu bunu zaman daha da iyi
bir şekilde gösterecek. Eğer önümüzdeki yıl da takımda kalırsa bunun
hiç kolay olmadığını o zaman göreceğiz. 30 yaşındaki bir oyuncunun
kaptanlığı takım arkadaşları tarafından kabul edilebilir. Ancak 23
yaşındaki bir oyuncunun yetenekleri üst seviyede olsa bile bunu
başarabilmesi çok kolay değil. Galatasaray yönetim kurulunun takdiri
böyleydi. Ben olaya Arda'nın tarafından bakıyorum ve yükün çok fazla
bindiğini görüyorum. Kendi gelişimi için ekstra çalışması gereken bir
zamanda bunu yapamadı. Örnek vermek gerekirse antrenman sonrası takım kaptanı olduğu için hemen bir açılışa gitmek zorunda kaldı
başka organizasyonlara katılmak zorunda kaldı. Sporcunun kendine
ayırdığı zaman azaldı. Bu açıdan bakıldığında Arda'nın takım
kaptanlığına getirilmesi çok doğru değildi. Tabii ki Galatasaray
kaptanlığına bu yaşta gelmek inanılmaz güzel
inanılmaz onur verici bir şey. Ama yaşamın daha ilk aşamalarındaki bir
insandan bahsediyoruz. Ben o açıdan baktığım zaman çok doğru
bulmuyorum. Galatasaray yönetimi Arda'ya kaptanlığı vermiştir çok güzeldir onur vericidir ancak her şeyin bir bedeli var. Bunun karşılığında bazı sıkıntılar olacaktı tabii ki. Bülent Korkmaz'ın
Hakan Şükür'ün kaptanlıklarında takımdaydım. Onlar Arda'nın harcadığı
enerjinin çok daha azını harcayarak takım içindeki sorunları
çözerlerdi. Arda çok daha fazla enerji harcıyor
bu da performansına olumsuz yönde etki yapıyor. Oyuncuyu zamanı
gelmeden bir takım yerlere getirmek doğru olmuyor" diye konuştu.
ARDA'NIN YURT DIŞINDA OYNAMASI ÇOK GÜZEL OLUR
Arda'nın yurt dışında futbol oynamak istemesinin kendisinin bireysel tercihi olduğunu ifade eden Cevat Güler "Arda
Galatasaray ve milli takım için çok önemli bir futbolcudur. Bir kariyer
planlaması yapacak. Öncelikle bu kararı kendisi verecek. Sözleşmesi
devam ettiği için yönetimiyle anlaşacak. Türkiye liginde Arda'yı
seyretmek benim için keyif. Türkiye'de artık bir takım işlerinin
bittiğini düşünüyorsa
enerjisinin tümünü futboluna vermek istiyorsa gitmelidir ve kararı da
desteklenmelidir. Türk futbolunun tanıtımı açısından da Arda gibi bir
oyuncunun yurt dışında oynaması çok güzel olur. Tabii ki şartlar nasıl
oluşacak bunu da zaman içerisinde göreceğiz" dedi.
"Türk oyuncuların yaşam stilleri yeterince profesyonelce mi?" şeklindeki bir soruya ise tecrübeli antrenör "Bunu toplumumuz yapabiliyor mu? Bu gençler de bu toplumun içinden çıkan insanlar aynı havayı soluyan insanlar. Oyuncularımızın işleri dışında meşgul olabilecekleri bir hobileri var mı? Eğer bu yoksa
oyuncular günlük yaşadıkları stresle ya da sevinçle yaşarlar. Akdeniz
toplumu olarak bizim ülkemizde maalesef böyle bir yaşam disiplini yok.
Bireyin özgürleşmesi ve kendi hakimiyetini sağlaması adına toplumumuz
nasıl bir gelişme göstermiş ki? Bu bir kuşak sorunudur. Avrupa'daki
gençler bunu başarıyor da neden bizim oyuncularımız başaramıyor diyerek
bizim oyuncularımızı suçlamak çok doğru değil. Toplumun bütün
katmanlarıyla olabilecek bir şey bu" yanıtını verdi.
OLAYI PARAYA BAĞLAMAK ZOR
"Genç oyuncuların erken yaşlarda büyük paralar kazanması onları şımartıyor mu?" sorusunu ise Cevat Güler
şöyle cevaplandırdı: "Bunu sadece büyük paralar kazanmalarına bağlamak
çok zor. Evet genç oyuncularımız Avrupa çapında kendi yaş gruplarında
başarılılar. Profesyonel takım seviyesine geldiklerinde başarı
düzeylerinde azalma görülüyor. Belki de biz o genç oyuncuları bir üst
düzeydeki mücadeleye değil
kendi seviyelerinde iyi yarışsınlar diye hazırlıyoruz. Sebeplerden
birisi bu olabilir. Bir başka sebep de bu arkadaşlarımızın
yeteneklerinin bir üst düzeydeki mücadeleler için yeterli düzeyde
olmamasıdır. Genç takımda çok başarılı olan bir oyuncunun
A takımda da aynı başarıyı göstermesi gibi bir durum yok. Yetenekli
oyuncuyu yukarıya taşımak çok kolay değil. Bu çok uzun vadeli bir
planlamayla olur."
"Galatasaray'da özellikle son 2 senedir kas sakatlıklarının arttığını
görüyoruz. Bunun sebebi oyuncuların kendilerine bakmamaları mı yanlış antrenman programlarının uygulanıyor olması mı yoksa sadece şanssızlık mı?" şeklindeki bir soru üzerine de Güler "Aslında hepsi. Daha başka faktörler de var tabii. Sahalarımızın durumu müsabakaların sert geçmesi oyuncunun böyle bir mücadeleye hazır olmayışı kondisyonel özelliklerinin yeterli seviyede olmaması. Galatasaray Fenerbahçe
Beşiktaş gibi büyük takımlarımız yılda ortalama 50 maç oynuyorlar. Bazı
oyuncuların milli takımda da maçları oluyor. Bu kadar maç yapan bir
oyuncunun kendine bakmama gibi bir lüksü olamaz. Kulüplerimizde sağlık
konusunda uzman kişiler görev yapmakta. Antrenörlerin de bu konuda
yapmaları gereken en önemli şey
sakatlık sonrası oyuncuyu kısa bir süre içerisinde müsabakaya hazır
hale getirmektir. Bu da geniş bir planlama ve iyi fiziksel çalışmayla
olabilecek bir iştir" ifadesini kullandı.
Cevat Güler Turkcell Süper Lig'in kalitesinin artmasının takımların ekonomik olarak güçlenmesine bağlı olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Ligimizin kalitesinin artması
Anadolu'dan bir takımın şampiyon olması ya da şampiyonluk mücadelesinin
içinde olmasıyla bağlantılı değil. Ligdeki takımlarımız ekonomik olarak
güçlendiğinde
işler daha düzenli daha profesyonel olacaktır. Bununla birlikte de
kalite artacaktır. Anadolu takımlarımızın zirve mücadelesinin
içerisinde olması tabii ki güzel şeyler. Ama bunun sürekli olması
lazım. Şu anda ligimizde mücadele açısından kalite Avrupa'daki
liglerden aşağı kalır düzeyde değil. Oyun bilgisi açısından da
seviyemizi yükseltmemiz lazım. Milli takımımız her Dünya Kupası'na her
Avrupa Şampiyonası'na katılma başarısını gösterdiği zaman futbolumuzun
kalitesi artacaktır. Bir takımın 4-5 oyuncusunu alıp iyi bir kuşak yakalayıp başarılı olmak o kuşak gittiğinde ise bunu sürdürememek kalitenin arttığını göstermez."
BAŞKA TAKIMLARLA GÖRÜŞÜYORUM
Güler
Türk antrenörlerle ilgili bir soru üzerine de şunları söyledi:
"Antrenörlerimizin gelişimi çok hızlı bir şekilde sürmektedir. Fakat şu
anda gelinen noktada bunun yeterli olduğunu söyleyemeyiz.
Antrenörlerimizin bilimden daha çok faydalandığını daha çok organizasyonun içinde olduklarını daha çok planlama içinde olduklarını
mesleklerine yatırım yaptıklarını görüyorum. Bu gelişimi de çok mutlu
olarak seyrediyorum. Daha da ilerleyecek. Bizim önderlik ettiğimiz
arkadaşlar seviyeyi çok daha üst noktalara taşıyacaklardır. Bu konuda
hiç karamsar değilim. Yabancı yerli ayırımına gerek yok. Olaya
antrenörün kendini ne kadar geliştirdiği yönünden bakmak lazım. Bugün
Kayserispor'un Eskişehirspor'un
Bursaspor'un başarısına baktığımızda antrenörlük hayatları çok uzun
olmayan arkadaşlarımızın bu takımların başında olduklarını görüyoruz.
Bu arkadaşlarımızın tecrübeleri de bundan sonraki kuşaklara daha iyi
şekilde aktarılacak."
Süper Lig ve Bank Asya 1. Ligi'ndeki bazı takımlardan teklifler aldığını ve görüşmelerin sürdüğünü açıklayan Cevat Güler sözlerini şöyle tamamladı: "Şu anda bir takım görüşmelerim var. Gerek Turkcell Süper Lig'den gerek Bank Asya liginden bazı takımlarla görüşmelerim var. Bu görüşmeler nereye varacak bunu zaman gösterir. Teklifler var ama şu an itibariyle kesin anlaşmaya vardığım bir takım yok. Benim hedefim hem futbolun içerisinde daha fazla yarışabilmek hem futbol adamalarını eğitebilmek. Ben bu bilgiyi
tecrübeyi kendimde görüyorum. Zaman da bunu gösterecek zaten. Sadece
geçmişte yaşadığım başarılarla anılmak istemiyorum. Gelecekte yeni
başarılar yakalamak istiyorum. Yaşam çok hızlı bir şekilde değişiyor ilerliyor. Geçmişimle tabii ki övünerek yaşayacağım fakat onun üzerine yatmaya niyetim yok. Daha fazla çalışıp daha yeni başarılar elde etmek istiyorum."
Süper Lig'in 2007-2008
sezonunda Galatasaray'da teknik direktör Karl-Heinz Feldkamp'ın istifa
etmesinin ardından sezonun son 5 maçı için geçici olarak takımın başına
getirilen ve Sarı-kırmızılı takımı şampiyon yapan Cevat Güler
özel açıklamalar yaptı. Son maçlarda taraftarlar tarafından protesto
edilen Galatasaray'ın kaptanı Arda Turan'ın çok yetenekli ve zeki bir
futbolcu olduğunu belirten Güler "Galatasaray gibi bir futbol takımında kendinize zaman ayırmanız gerekirken bir de takımın içerisindeki bazı sorunlarla uğraşmanız toplumun sizin üzerinizdeki baskıyı artırması daha medyatik olmanız
oyuncunun günlük yaşamdaki enerjisinin bir kısmını başka yerlere
harcamasına sebep olur. Üstelik de buna alışık değilseniz ve futbol
tecrübeniz üst düzeyde değilse bunlar sizi sıkıntıya sokar. Gelinen
noktada Arda'nın da bu konuda sıkıntıya girdiğini görüyoruz. Bu
sorumluluğun altına sokulması ne kadar doğruydu bunu zaman daha da iyi
bir şekilde gösterecek. Eğer önümüzdeki yıl da takımda kalırsa bunun
hiç kolay olmadığını o zaman göreceğiz. 30 yaşındaki bir oyuncunun
kaptanlığı takım arkadaşları tarafından kabul edilebilir. Ancak 23
yaşındaki bir oyuncunun yetenekleri üst seviyede olsa bile bunu
başarabilmesi çok kolay değil. Galatasaray yönetim kurulunun takdiri
böyleydi. Ben olaya Arda'nın tarafından bakıyorum ve yükün çok fazla
bindiğini görüyorum. Kendi gelişimi için ekstra çalışması gereken bir
zamanda bunu yapamadı. Örnek vermek gerekirse antrenman sonrası takım kaptanı olduğu için hemen bir açılışa gitmek zorunda kaldı
başka organizasyonlara katılmak zorunda kaldı. Sporcunun kendine
ayırdığı zaman azaldı. Bu açıdan bakıldığında Arda'nın takım
kaptanlığına getirilmesi çok doğru değildi. Tabii ki Galatasaray
kaptanlığına bu yaşta gelmek inanılmaz güzel
inanılmaz onur verici bir şey. Ama yaşamın daha ilk aşamalarındaki bir
insandan bahsediyoruz. Ben o açıdan baktığım zaman çok doğru
bulmuyorum. Galatasaray yönetimi Arda'ya kaptanlığı vermiştir çok güzeldir onur vericidir ancak her şeyin bir bedeli var. Bunun karşılığında bazı sıkıntılar olacaktı tabii ki. Bülent Korkmaz'ın
Hakan Şükür'ün kaptanlıklarında takımdaydım. Onlar Arda'nın harcadığı
enerjinin çok daha azını harcayarak takım içindeki sorunları
çözerlerdi. Arda çok daha fazla enerji harcıyor
bu da performansına olumsuz yönde etki yapıyor. Oyuncuyu zamanı
gelmeden bir takım yerlere getirmek doğru olmuyor" diye konuştu.
ARDA'NIN YURT DIŞINDA OYNAMASI ÇOK GÜZEL OLUR
Arda'nın yurt dışında futbol oynamak istemesinin kendisinin bireysel tercihi olduğunu ifade eden Cevat Güler "Arda
Galatasaray ve milli takım için çok önemli bir futbolcudur. Bir kariyer
planlaması yapacak. Öncelikle bu kararı kendisi verecek. Sözleşmesi
devam ettiği için yönetimiyle anlaşacak. Türkiye liginde Arda'yı
seyretmek benim için keyif. Türkiye'de artık bir takım işlerinin
bittiğini düşünüyorsa
enerjisinin tümünü futboluna vermek istiyorsa gitmelidir ve kararı da
desteklenmelidir. Türk futbolunun tanıtımı açısından da Arda gibi bir
oyuncunun yurt dışında oynaması çok güzel olur. Tabii ki şartlar nasıl
oluşacak bunu da zaman içerisinde göreceğiz" dedi.
"Türk oyuncuların yaşam stilleri yeterince profesyonelce mi?" şeklindeki bir soruya ise tecrübeli antrenör "Bunu toplumumuz yapabiliyor mu? Bu gençler de bu toplumun içinden çıkan insanlar aynı havayı soluyan insanlar. Oyuncularımızın işleri dışında meşgul olabilecekleri bir hobileri var mı? Eğer bu yoksa
oyuncular günlük yaşadıkları stresle ya da sevinçle yaşarlar. Akdeniz
toplumu olarak bizim ülkemizde maalesef böyle bir yaşam disiplini yok.
Bireyin özgürleşmesi ve kendi hakimiyetini sağlaması adına toplumumuz
nasıl bir gelişme göstermiş ki? Bu bir kuşak sorunudur. Avrupa'daki
gençler bunu başarıyor da neden bizim oyuncularımız başaramıyor diyerek
bizim oyuncularımızı suçlamak çok doğru değil. Toplumun bütün
katmanlarıyla olabilecek bir şey bu" yanıtını verdi.
OLAYI PARAYA BAĞLAMAK ZOR
"Genç oyuncuların erken yaşlarda büyük paralar kazanması onları şımartıyor mu?" sorusunu ise Cevat Güler
şöyle cevaplandırdı: "Bunu sadece büyük paralar kazanmalarına bağlamak
çok zor. Evet genç oyuncularımız Avrupa çapında kendi yaş gruplarında
başarılılar. Profesyonel takım seviyesine geldiklerinde başarı
düzeylerinde azalma görülüyor. Belki de biz o genç oyuncuları bir üst
düzeydeki mücadeleye değil
kendi seviyelerinde iyi yarışsınlar diye hazırlıyoruz. Sebeplerden
birisi bu olabilir. Bir başka sebep de bu arkadaşlarımızın
yeteneklerinin bir üst düzeydeki mücadeleler için yeterli düzeyde
olmamasıdır. Genç takımda çok başarılı olan bir oyuncunun
A takımda da aynı başarıyı göstermesi gibi bir durum yok. Yetenekli
oyuncuyu yukarıya taşımak çok kolay değil. Bu çok uzun vadeli bir
planlamayla olur."
"Galatasaray'da özellikle son 2 senedir kas sakatlıklarının arttığını
görüyoruz. Bunun sebebi oyuncuların kendilerine bakmamaları mı yanlış antrenman programlarının uygulanıyor olması mı yoksa sadece şanssızlık mı?" şeklindeki bir soru üzerine de Güler "Aslında hepsi. Daha başka faktörler de var tabii. Sahalarımızın durumu müsabakaların sert geçmesi oyuncunun böyle bir mücadeleye hazır olmayışı kondisyonel özelliklerinin yeterli seviyede olmaması. Galatasaray Fenerbahçe
Beşiktaş gibi büyük takımlarımız yılda ortalama 50 maç oynuyorlar. Bazı
oyuncuların milli takımda da maçları oluyor. Bu kadar maç yapan bir
oyuncunun kendine bakmama gibi bir lüksü olamaz. Kulüplerimizde sağlık
konusunda uzman kişiler görev yapmakta. Antrenörlerin de bu konuda
yapmaları gereken en önemli şey
sakatlık sonrası oyuncuyu kısa bir süre içerisinde müsabakaya hazır
hale getirmektir. Bu da geniş bir planlama ve iyi fiziksel çalışmayla
olabilecek bir iştir" ifadesini kullandı.
Cevat Güler Turkcell Süper Lig'in kalitesinin artmasının takımların ekonomik olarak güçlenmesine bağlı olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Ligimizin kalitesinin artması
Anadolu'dan bir takımın şampiyon olması ya da şampiyonluk mücadelesinin
içinde olmasıyla bağlantılı değil. Ligdeki takımlarımız ekonomik olarak
güçlendiğinde
işler daha düzenli daha profesyonel olacaktır. Bununla birlikte de
kalite artacaktır. Anadolu takımlarımızın zirve mücadelesinin
içerisinde olması tabii ki güzel şeyler. Ama bunun sürekli olması
lazım. Şu anda ligimizde mücadele açısından kalite Avrupa'daki
liglerden aşağı kalır düzeyde değil. Oyun bilgisi açısından da
seviyemizi yükseltmemiz lazım. Milli takımımız her Dünya Kupası'na her
Avrupa Şampiyonası'na katılma başarısını gösterdiği zaman futbolumuzun
kalitesi artacaktır. Bir takımın 4-5 oyuncusunu alıp iyi bir kuşak yakalayıp başarılı olmak o kuşak gittiğinde ise bunu sürdürememek kalitenin arttığını göstermez."
BAŞKA TAKIMLARLA GÖRÜŞÜYORUM
Güler
Türk antrenörlerle ilgili bir soru üzerine de şunları söyledi:
"Antrenörlerimizin gelişimi çok hızlı bir şekilde sürmektedir. Fakat şu
anda gelinen noktada bunun yeterli olduğunu söyleyemeyiz.
Antrenörlerimizin bilimden daha çok faydalandığını daha çok organizasyonun içinde olduklarını daha çok planlama içinde olduklarını
mesleklerine yatırım yaptıklarını görüyorum. Bu gelişimi de çok mutlu
olarak seyrediyorum. Daha da ilerleyecek. Bizim önderlik ettiğimiz
arkadaşlar seviyeyi çok daha üst noktalara taşıyacaklardır. Bu konuda
hiç karamsar değilim. Yabancı yerli ayırımına gerek yok. Olaya
antrenörün kendini ne kadar geliştirdiği yönünden bakmak lazım. Bugün
Kayserispor'un Eskişehirspor'un
Bursaspor'un başarısına baktığımızda antrenörlük hayatları çok uzun
olmayan arkadaşlarımızın bu takımların başında olduklarını görüyoruz.
Bu arkadaşlarımızın tecrübeleri de bundan sonraki kuşaklara daha iyi
şekilde aktarılacak."
Süper Lig ve Bank Asya 1. Ligi'ndeki bazı takımlardan teklifler aldığını ve görüşmelerin sürdüğünü açıklayan Cevat Güler sözlerini şöyle tamamladı: "Şu anda bir takım görüşmelerim var. Gerek Turkcell Süper Lig'den gerek Bank Asya liginden bazı takımlarla görüşmelerim var. Bu görüşmeler nereye varacak bunu zaman gösterir. Teklifler var ama şu an itibariyle kesin anlaşmaya vardığım bir takım yok. Benim hedefim hem futbolun içerisinde daha fazla yarışabilmek hem futbol adamalarını eğitebilmek. Ben bu bilgiyi
tecrübeyi kendimde görüyorum. Zaman da bunu gösterecek zaten. Sadece
geçmişte yaşadığım başarılarla anılmak istemiyorum. Gelecekte yeni
başarılar yakalamak istiyorum. Yaşam çok hızlı bir şekilde değişiyor ilerliyor. Geçmişimle tabii ki övünerek yaşayacağım fakat onun üzerine yatmaya niyetim yok. Daha fazla çalışıp daha yeni başarılar elde etmek istiyorum."
Similar topics
» G.Saray-İBB 6. kez
» G.Saray'da B planı !
» ''G.Saray'da çok mutluyum''
» G.Saray'ın papazı yok!
» ßizde yanLıŞ oLmaz aqa oLmussada yanLışLıkLa oLmuşTur xD
» G.Saray'da B planı !
» ''G.Saray'da çok mutluyum''
» G.Saray'ın papazı yok!
» ßizde yanLıŞ oLmaz aqa oLmussada yanLışLıkLa oLmuşTur xD
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz